Çin, ABD’nin Hong Kong’un işlerine müdahalesinin, Huawei CFO’su Meng Wanzhou’nun Kanada tarafında serbest bırakılmasıyla neredeyse aynı zamana denk geldiğini iddia eden ve müdahelelere son vermesini isteyen 102 maddelik ‘bilgi sayfası’ yayınladı.
Huawei’in kurucusunun kızı ve şirketin mali üst yöneticisi (CFO) olan Meng, 2 aralık 2018’de transit geçtiği Kanada’da, ABD’nin talebi üzerine gözaltına alınmıştı. ABD, Meng’i Huawei’in bir alt şirketi olan Skycom’un İran’a mal satışında HSBC’yi kullanmakla yani İran’a ABD tarafından uygulanan yaptırımları ihlal etmekle suçluyordu.
Meng Kanada’da kaldığı 3 yıla yakın süre boyunca mahkemeye çıktı ve ABD hükümeti de mahkemeden Meng’i ABD’ye göndermesini (prosedürde iade olarak geçiyor) istedi. Ama yasal olanaklar çerçevesinde bir gelişme olmadığı gibi, Çin de “rehine diplomasisi” olarak adlandırılan bir şekilde 2 Kanadalı diplomatı gözaltına almıştı.
21 eylülde Kanada-ABD-Çin arasında anlaşma tamamlanmış oldu ve Meng’in serbest bırakılacağı belli oldu. Arkasından cuma günü, ABD Hong Kong’a seyahat konusunda covid baplantılı tavsiyeyi 2.seviyeye yükseltti. Çin bu ve başka nedenlerle ABD’yi 2019’dan bu yana Hong Kong’da toplumsal huzursuzluğu kışkırtmakla suçladı.
ABD, aşısız yolcuların Hong Kong’a zorunlu olmayan seyahatlerden kaçınmaları gerektiğini söyledi. Ağustos ortasından bu yana Hong Kong’da yerel olarak bulaşan bir enfeksiyon olmadığı ve şehre seyahat edenlerin iki ila üç hafta karantinaya girmeleri gerektiği için bu karar “nedensiz” olarak değerlendiriliyor.
Çin’in ABD’nin Hong Kong konusundaki yaklaşımlarına dair bilgi notu, Hong Kong ve ABD’li politikacılar arasında bir düzine toplantı, ABD’nin Hong Kong ve Çinli yetkililere uyguladığı yaptırımlar, ABD’nin Hong Kong ile ilgili yasaları yürürlüğe koyması ve 16 Temmuz’da riskler hakkında yayınlanan bir tavsiye ile Hong Kong’da faaliyet gösteren işletmeler için notlar da dahil olmak üzere belirli zamanlar ve katılımcılarla, 5 başlık altında 102 örnek gösterdi.
Pazartesi günü Hong Kong hükümeti tarafından yayınlanan “Hong Kong’un İş Dünyası Raporu: Benzersiz Avantajları ve Sınırsız Fırsatlar” raporunda da 2019 ortalarından 2020 başlarına kadar Hong Kong’daki protestoları ABD’nin desteklediğine dair eleştiriler yer alıyor :
“Son iki yılda ABD, çeşitli yıkıcı ve yıkıcı eylemlerle Hong Kong’un istikrarını baltalamaya ve ülkemizin ve Hong Kong’un gelişimini kısıtlamaya çalıştı. Raporda, bu eylemler yerel iş duyarlılığında kısa vadeli rahatsızlıklara neden olsa da, Hong Kong’un geniş kapsamlı kurumsal güçleri bozulmadan kalıyor.
Aksine, ABD dahil bazı batılı ülkelerin ülkemize ve Hong Kong’a yönelik mantıksız davranışları, sonunda kendi işletmelerinin ve yatırımcılarının çıkarlarına zarar vermekten, hatta onları feda etmekten başka bir işe yaramamaktadır.
ABD yönetimi için, normal ticari faaliyetleri veya insan alışverişini kısıtlamak için tek taraflı olarak çeşitli önlemler alarak ve ABD şirketlerinin ve yatırımcıların Hong Kong’daki devasa çıkarlarını göz ardı ederek, genel çıkarlarının etkilenmeyeceğini düşünmek kendi kendini aldatmaktır.”
10 Eylül’de ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, bir anlaşmaya varamamalarına rağmen, her 2 taraf için de iyi diye yorumlanan 90 dakikalık bir telefon görüşmesi yaptı.