Çinli yetkililer, Alibaba.com ya da Tencent gibi devlerle internet sektöründe beklenmedik bir uluslararası başarı yakaladıklarında, bir süre “bir gözlerini kapalı tuttular”. Bu devlerin ülkeye getirdiği kazançlar, bir süre işleri gevşek tutmalarına yaradı. Ancak 2020 kasımındaki 35 milyar $’lık rekor Ant Group halka arzını durdurduklarından itibaren, internet sektörü üzerinde kontrolü yani düzenlemeleri arttırdılar. Özellikle fintech ortamında katı düzenlemeler getirildi. Alipay gibi ödeme sistemlerinin içine devlet ortak olarak katıldı ve şirketin bölünmesi söz konusu oldu.
Buna karşın, çeşitli internet dikey sektörlerine getirilen bu tür düzenleme, bürokrasi ve kısıtlamalar, uyum maliyetleri, hatta sık sık değişen kurallar, oyun, sosyal medya, fintech ve e -ticaret gibi startupları Çin dışına çıkmaya itiyor.
Çin’de bazıları, Alibaba ve Didi gibi internet devleri üzerindeki baskının, Çin’in küresel sahnede rekabet etmesine yardımcı olacak yarı iletkenler ve endüstriyel robotlar gibi “donanım bazlı” teknolojide yerli inovasyonu teşvik etmek için yapıldığını savunuyor. Ama Çin özellikle genç tüketicileri borç altına sokan kredi ürünleri, bağımlılığa neden olan oyunlar ve servet farkını artıran çevrimiçi eğitim hizmetleri gibi yapısal sorunlar oluşturan internet devlerinin gücünü dizginlemek istiyor gibi gözüküyor.
Startuplar Büyüyemiyor, Web 3.0 Girişimleri Ülkeyi Terketti
Ancak internet devlerini kontrol altına almaya çalışan düzenlemelerin getirdiği uyumluluk maliyetleri ve kısıtlamalarla karşılaşan startuplar büyüyemiyor. İnternet platformları, gerekli içerik sansürü ve veri depolama mekanizmalarını oluşturamazlarsa, erken aşamada yılda birkaç milyon yuan gibi ciddi para cezaları ve hatta hizmetin askıya alınmasıyla karşı karşıya kalabiliyor.
Bu nedenle, örneğin Web3 girişimleri Çin’in dışına çıkıyor. Çünkü dünyanın dört bir yanında web3 odaklı girişimciler dijital alanda devrim yapmak için yarışırken, Çin’de katı sansür ve kripto para birimine yönelik kapsamlı yasak, merkezi olmayan hizmetlerin potansiyelini ortadan kaldırdığı için Çin resmin dışında kaldı.
Çünkü fonlar açısından da sorun var. Bu büyük cezalar ve sansür uygulamaları, Çinli startupların kısa sürede çekilmesine neden olabileceği için eskiden kazanca değil büyümeye bakan –bir gün nasılsa para kazanmaya geçer düşüncesiyle yatırım yapan– fonlar da şimdi geri çekiliyor.
Ucuz Elektronikten, Küresel Pazarda Rekabet Eden Hizmet ve Ürünlere
ABD’de halka arz, özellikle uluslar arası büyümeyi hedefleyen girişimlerin de yolu kısıtlanmış durumda. 1 milyondan fazla kullanıcı verisi varsa, ulusal güvenlik çerçevesinde incelenmesi ve halka arza izin verilmemesi olasılığı var. Dolayısıyla büyümek isteyen Çinli girişimciler için Çin dışına gitmek, daha fazla görülen bir durum haline geldi. Çin’deki başarılı uygulamaları yurtdışına taşıyorlar.
“Chuhai” olarak adlandırılan, ülkenin dışına çıkan girişimler son yirmi yılda çeşitli dönüşümlerden geçti. Ucuz elektronik ihraç etmekten başladılar, Tencent’in mobil oyunu Honor of Kings gibi Çin’de başarılı olan bir şeyin yabancı bir versiyonunu yaratmaya geçtiler, ve şimdi küresel pazarda rekabet edebilecek şekilde tasarlanmış yepyeni hizmetler ve ürünler oluşturmaya başladılar.
Ancak bu durumda da karşılarında Avrupa’nın Kişisel Veriler Kanunu (GDPR) ya da Trump’ın koyduğu kurallar gibi engelleyiciler var.
Sonuçta bu yeni gelişmelerin, genç startupları ve girişimcilerin yaratıcılığını yurtdışına kaybetmenin Çin için yarar mı, zarar mı getireceğini önümüzdeki yıllarda göreceğiz.