Genel Kurul ve seçimle ilgili görüşlerini bildiren Ankara Üniversitesi’nden prof.Dr.Ethem Derman şunları söyledi;
TBD bir sivil toplum kuruluşu (STK), ne devletin bir kurumu nede özel sektörün. Üyelerine danışarak neyi doğru buluyorsa onu olası ölçüde çabuk bir şekilde duyurmalı ve o yönde hareket etmeli. Olası
ölçüde bağımsız davranmayı ilke edinmeli, işte o zaman TBD olması gereken konuma ulaşabilir. Bir yanda devletin yanlışlarına, bir yanda özel sektörün yanlışlarına “YANLIŞ” demeyi öğrenmesi
gerekiyor. Üyelerinin dolayısı ile Turkiye’nin menfeatlari nerede ise TBD orada olmayı becerebilmelidir.
TBD üyelerine mutlaka Genel Kurula uğrayın diyen Eximbank Bilgi İşlem daire Başkanı Abdullah Körnes ise dün listelere gönderdiği mailinde şunları söylüyordu;
Sevgili Arkadaşlar Merhaba;
Umarım hepiniz iyisinizdir ve öyle olun. Bu iletiyi sizleri önemli bir göreve çağırmak için gönderiyorum. Biliyorsunuz 27 Mart 2005 tarihinde TBD Genel Kurulu yapılacaktır.
TBD hepimizin derneği. Kimimiz az kimimiz çok emek verdik bu derneğe. Birlikte çok da güzel çalışmalar yaptık ve ülkemize yön göstermeye çaba harcadık. Umarım gelecekte de bu çabalarımız artarak devam edecektir. İnsanoğlunun geldiği bu noktada çok net belirlenen bir olgu var. STÖ’leri yönetimler nezdinde en etkin silah olma özelliklerini artırarak sürdürmektedir. Özellikle Bilişim Dünyası STÖ’leri konuyu iyi anlamış ülkelerde hükümetlerin yanında yer almaktadırlar. Yani TBD çok önemli.
Benim sizlerden kişisel olarak beklediğim katkı şudur; Pazar gününüzü Genel Kurula ayırınız. Mümkünse yanınızdaki üye arkadaşlarınızı da ikna ediniz. Aday olan insanları dikkatlice süzünüz. Grup enerjisi ile değil akıl enerjisi ile hareket ederek; doğru ve düzgün, uzlaşıya açık, ben odaklı hareket etmeyen, bu işe gerçekten zaman ayırabilecek; sektör nezdinde etkin ve sevilen, Bilişim mürekkebi yalamış, şoven olmayan, kavga yerine hoşgörüyü benimsemiş ama ilkeli, vefalı olmayı bilen, zoru görünce kaçmayan, verilen oyların karşılığını verebilecek vizyona sahip, esen rüzgara göre duruşu değişmeyen insanlara oy veriniz. Ben böyle yapmaya çaba göstereceğim. Sizleri de böyle yapmaya davet ediyorum. Pazar günü hepinizi görmek dileğiyle.
Sevgi ve saygılar sunarım.
Abdullah Körnes
Şişe ve Cam Yöneticilerinden Kemal Akgün sorularımızı ve TBD’den üyelerin beklentilerini şu şekilde değerlendirdi;
TBD üyelerinden gelen eleştirileri ve buna bağlı olarak geliştirilen önerileri sağlıklı bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Bu gelişmenin doğru olarak algılanması ve olumlu bir sonuca dönüşmesini canı gönülden istiyorum. Tartışma açılmışken önceki yıllarda çeşitli platformlarda dile getirdiğim bazı görüşlerimi tekrarlamak istiyorum.
Öncelikle genel kurul’da aday olmayı düşünen üyelerin önceden adaylıklarını ve gerekçelerini tartışmaya açmaları yararlı olacaktır. Önceki yıllarda örnekleri olduğu gibi kendilerini seçecek kadar üyeyi genel kurula getirip seçilmeyi garanti eden “son dakikaya kadar gizli” adayların buna gerek duymayacaklarını biliyorum. Böyle düşünen üyeler yönetim kuruluna girecek ama dernek adına yapabilecekleri katkıyı yapmamış olacaklar.
TBD’de yeni yönetimin ve işbirlikleri yaparken uyması gereken bazı kıstasları olmalı. TBD asıl olarak Türkiye’de bilişim ve iletişim alanında çalışan insanların derneği olmalı. Kapsamı biraz daha açmak amacıyla tekrarlıyorum asıl işi bilişim veya iletişim olmayan bir kuruluşta (devlet, özel sektör farketmez) bilgisayar ve iletişimden sorumlu çalışanlar ve akademisyenleri kastediyorum. Bu kişilere mal / hizmet satan kuruluşlar zaten çeşitli biçimlerde (burada isim anmak istemiyorum) örgütlenmiş durumda. TBD asıl olarak onlara karşı üyelerinin ve ülkenin çıkarlarını temsil etmek durumunda olmalı.
Bu paragraftan yola çıkarsak yeni seçilecek yönetim kurulunda bilişim ve iletişim alanında çalışan devlet ve özel sektör çalışanları ile akademisyenlerin ağırlıkları oranında temsilini sağlamalıyız. Yeni yönetimin bu güne kadar yaptıklarının tersine ticari ilişkilerden olabildiğince uzak durması gerekiyor. Yine bu güne kadar yapamadığı “ülkenin gelişmesine bilişim ve iletişim alanında nasıl katkıda bulunurum” diye düşünmeli, görüş oluşturmalı ve tavır almalıdır.
Önceki yönetimlerde örnekleri olduğu gibi TBD yöneticiliğini atlama taşı olarak gören, bu etiketin sağladığı prestije ihtiyacı olan, bu gücü ticari kazanca dönüştürmeyi düşünen kişilerin aday olmadığı aksine Türkiye’nin bilişim alanında gelişmesine katkı sağlamayı amaçlayan kişilerin aday olduğu bir genel kurul hayal ediyorum.
Saygılarımla,
Kemal Akgün