TBMM Genel Kurulu’nda kabule dilen ve Cumhurbaşkanlığı’na sunulan TÜBİTAK’ın başkan ve üyelerinin Başbakan tarafından atanmasına ilişkin yasa muhalefet ve bilim dünyası tarafından eleştiriliyor. Yasa ile “Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu” olan TÜBİTAK’ın kısa adı , “Türkiye Bilimsel ve Teknoloji Araştırma Kurumu” olarak değiştiriliyor.
CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu turk-internet.com muhabirinin sorularını yanıtladı. Coşkunoğlu, TÜBİTAK’ın boş olan başkan ve üyeliklerine bir defaya mahsus Başbakan tarafından atama yapılmasına olanak sağlayan ve 12 Kasım 2004 yılında çıkarılan yasanın Anayasa Mahkemesi tarafında yürütmeyi durdurma kararı verildiğini hatırlattı. Bu konuda AK Parti Ar-Ge’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç’ten Türkiye’nin bilim politikalarına ilişkin çalışma teklifi geldiğini belirten Coşkunoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı alınca bir toplantıya davet edildik. TÜBİTAK Başkan vekili Nükhet Hanım tarafından yapıldı bu davet. Sayın Denemeç, ‘bilim ve teknolojide siyaset farkı olmamalı bu sorunu beraber aşalım’ teklifi geldi. Denemeç’e, bu sorunu aşmak için 3 CHP’den, 3 Ak Parti’den bilim adamı olan bir komite kuralım, bu süreci nasıl aşacağımıza beraber karar verelim dedim. Böyle bir davranış, Türkiye’de sembolik de olsa bir mesaj gönderir. İktidar ve muhalefetin, bilim konusunda beraber hareket etmesi toplumda hoş karşılanır. Sayın Denemeç, bu teklifi Başbakan’a götüreceğini söyledi. Ama daha sonra bu yasa geldi Meclis’e…”
Coşkunoğlu, söz konusu yasaya ilişkin gerekçelerin, “arkasında başka niyetler olduğunu” gösterdiğini ifade etti. Coşkunoğlu, yasa ile Başbakan’ın yetkilerinin, bilim kurulu ataması ile artırıldığını, ancak neden-sonuç ilişkisinde birbirine bağdaşmadığını dile getirdi. Coşkunoğlu, şöyle dedi:
“Ak Parti, TÜBİTAK’ın bakan ve bilim kurulu üyelerinin atamasına ilişkin, ‘bilimde sıçrama yapmak istiyoruz’ gerekçesini dile getiriyor. İyi de, Başbakan atamaları yapınca mı sıçrama olacak? Geçmiş Başbakan’lar TÜBİTAK’ta ağırlığı olmadığı için mi başarısız olduğunu iddia ediyorlar. Söylenen niyetle sonuç arasında başka ilişki yoktur. Başka niyetler vardır. TÜBİTAK’ı ele geçirme niyetleri bulunuyor diye düşünüyorum.”
Çankaya Köşkü’ne gönderilen TÜBİTAK Yasası ile 2003 yılında iptal edilen Yasa’dan farklı olarak Başbakan’ın yetkisinin artırıldığına dikkat çeken Coşkunoğlu, “AKP, eğitim ve bilim konularında tek başına hareket ediyor. Bu yasanın gerekçeleri ile sonuçları arasında bir neden sonuç ilişkisi yok. Bu anlamda yasa ile AKP’nin kadrolaşma niyetinde olduğu sonucu ortaya çıkıyor” dedi. Coşkunoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“TÜBİTAK’a yönelik eleştiriler bilim için bilim ürettiği yönünde. Toplumun gelişmesine katkıda bulunacak bilim üretmediğini söylüyorlar. Bilim için bilim yapıyor, toplum için yapmıyor diyorlar. Oysa ‘Pardus’, TÜBİTAK tarafından geliştirilmiş işletim sistemi. Hadi piyasaya çıkarmaktan vazgeçtiniz, devlet niye kullanmıyor. TÜBİTAK’ı siyasileştirerek toplum için bilim üretebileceklerine ilişkin gerekçeleri yok. Bu yasa ile Türkiye’nin bilimsel sıçrama yapacağını dile getiriyorlar ama sorduğumuz sorulara zaman yanıt alamıyoruz.”
Sanayi devrimini yaratan teknolojilerin, bilim ve teknolojiyi özgür bırakan ülkelerde gerçekleştiğini ifade eden Coşkunoğlu şunları ekledi;
- “İngiltere’de 18, yüzyılda Manga –Carta ile bilim ve teknolojik faaliyetler özgür bırakılmış hatta kralın yetkileri kısıtlanmıştır. Buhar makinesi bulunmuş, daha sonra bunun çalışma prensiplerine ilişkin bilim geliştirilmiştir. Bu ve buna benzer nedenlerle özgür ve özerk bir ortam bilim için daha iyi olacağını göstermiştir”.
Coşkunoğlu, söz konusu yasa sürecine ilişkin “medyanın sansür uyguladığı” kaygısının kendisinde belirdiğini söyledi. Coşkunoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben televizyon seyretmiyorum. Hem zaman hem de seyredecek bir şey bulamıyorum. O gün yasa çıktığında, akşam 20:00 idi. Gece 23:00 haberlerinde ulusal haber kanallarında konuyla ilgili tek bir haber geçmedi. Hatta Suudi Arabistan’daki yerel seçimlerle ilgili bir haber vardı. Ama TÜBİTAK ile ilgili tek haber yoktu. Bunu izah etmek mümkün değil. Acaba belli karartmalar, sansürler mi uygulanıyor diye evhama kapıldım. Komplo teorilerini hiç sevmem ama bu düşünceye kapıldım.”
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen TÜBİTAK Yasası ile ilgili maddelere göre 4 yıl süreyle görev yapacak Bilim Kurulu 14 üye ve başkandan oluşacak. Bilim Kurulu üyeliği Başbakan’ın onayıyla kesinleşecek. Bilim Kurulu, belirtilen nitelikleri taşıyan kişiler arasından biri kurul dışından olmak üzere iki başkan adayı belirleyerek Başbakan’a sunacak. Başbakan bu adaylardan birini seçerek atanmak üzere Cumhurbaşkanı’na teklif edecek.