Biz Türkiyede internete getirilen yasaklar ve engellemeleri konuşurken, dünyada “İnternetin Yönetişimi” tartışılıyor. ABD internetin yönetimini elinden kaptırmamaya uğraşırken, çeşitli ülkeler ise bu konuda ağırlıklarını ortaya koymaya çalıyorlar. Özetle bu konuda, gözden kaçırılmaması gereken önemli gelişmeler var. Ama ülkemiz bu konuda gerekli farkındalığa sahip değil.
Şimdiye kadar IGF ve Net Mundial Toplantıları yapıldı. Bunlardan özellikle Dubai toplantısı çok ses getirmiş ve sitemizde çeşitli haberleri ile yer almıştı. Eylül ayında İstanbul’da düzenlenecek olan IGF 2014 toplantısı öncesinde bu konudaki gelişmeleri, toplantıları –iyi ki– takip eden Prof.Dr.Osman Coşkunoğlu ile konuştuk. Bize toplantıları tarihsel süreci ile özetledi ve yorumladı (bu söyleşinin videosunu bir sonraki bölümde izleyebilirsiniz):
turk-internet.com : Osman Bey, biz sizi ‘ bilişimci milletvekili’ olarak tanıdık; şimdi milletvekili değilsiniz ama gördüğümüz kadarıyla aynı hızla yurt dışındaki bütün toplantılarda Türkiye’yi temsil ediyorsunuz, değil mi?
Prof.Dr.Osman Coşkunoğlu : Yani Türkiye’yi temsil ediyorum demek çok iddialı oluyor! Türkiye’den davet ediliyorum diyelim. O toplantıları örgütleyenler örneğin, ‘ Freedom Online Coalition’ örneğin ‘Avrupa Konseyi’. Ben Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde bulunduğum için orada tanıdıklarım var, onlar da davet ediyor. Yani bu şekilde davet ediliyorum ve bu toplantılarda Türkiye’den bir tek ben oluyorum.
turk-internet.com : Şimdi gündemde 2 tane toplantı var. Daha doğrusu Türkiye’nin gündeminde IGF var ama dünyanın da takip ettiği NET MUNDIAL diye bir toplantı var internet konusunda. Önce, bu 2 toplantı nedir? Bize bunu izah eder misiniz?
Prof.Dr.Osman Coşkunoğlu : IGF, Internet Governance Forum. İnternet Yönetişimi Forumu. Yanılmıyorsam ilk 2005’de ortaya çıkmıştır. Bu sene İstanbul’da olacak olan 9.’sudur. Şöyle bir tarihsel perspektif ortaya koymam gerekir ki, bunun önemini, özellikle bu yılkinin önemini değerlendirebilelim.
İnternet ilk çıktığında, 80’lı yıllarda onu regüle etmek, yönetmek ile ilgili bir sorun yoktu. Bunları anlayanlar da (İngilizce ‘geaks and freaks’ denilen) kaçıklar ve meraklıları idi. Geri kalanları ilgilendirmiyordu. Web ortaya çıktıktan sonra yani 1991, 1992’den sonra internete giren çok fazla olmaya başlayınca, Amerika merkezli yönetim birden dikkat çekmeye başladı ve sadece Amerika merkezli olması değil, – internette nezaket kuralları vardır- bunlara uyulmadığı, hatta ve hatta internetin bir suç işleme potansiyeli de olduğunun ortaya çıkmasıyla birlikte, internetin regüle edilmesi, yani düzenlenmesi, onunla ilgili karar mekanizmalarının nasıl çalıştırılacağına ilişkin tartışmalar, 2000’li yıllarda bu ortaya çıkmaya başladı hatta somut olarak söylemem gerekirse, zannedersem 2005’teki Birleşmiş Milletler’in İnternet Governance, internet yönetişimi grubu var. İlk defa Kofi Annan görevlendirmişti o zaman, ilk defa onlar bir uzlaşma modeli ortaya koydular ve ilk defa ‘ çok paydaşlı sistem’ kavramı ortaya atıldı bu yönetişim ile ilgili.
turk-internet.com : Bu “Çok paydaşlar” dediğiniz kimler oluyor?
Prof.Dr.Osman Coşkunoğlu : Çok paydaşlar, temelde 3, bence 4 tane. Hükümet, sivil toplum kuruluşları ve iş dünyası. 4. olarak akademisyenler ve teknik uzmanları da katabiliriz. Onları sivil toplum içinde de görebiliriz veya 4. olarak görebiliriz.
Ondan sonra Kasım 2005’te WSIS, yani Dünya Infomation System Zirvesi’nde 150 hükümetten fazla ülkenin katıldığı ve Tunus gündemi diye bilinen toplantıdan sonra internet Yönetişimi iyice tartışmaya açıldı. Daha sonra da bu noktada IGF kuruldu, tartışmalar burada yürüsün diye.
2011’e kadar bu tartışmalar daha çok teknik düzeyde oluyordu. Alan hakları ile ilgili, internetin kontrolüyle ilgili oluyordu. 2011’de bu zirveden sonra Obama mesela, siber savunma için uluslararası anlaşmadan söz etmeye başladı. G8 Zirvesi, Fransa’da bir internet yönetişim ilkeleri, prensipleri ortaya koydu. Aynı yıl Avrupa Konseyi yine internet Yönetişim Prensipleri Deklerasyonu’nu yayınladı vesaire. Birden internetin yönetişimi nasıl olsun diye deklarasyonlar (yayımlandı.) Sivil toplum kuruluşları bunlara katıldı, ‘ şöyle olsun, böyle olsun’ diye. 2011’de bu patladı.
2012 önemli bir çatışma yılıdır. World Conference on International Telecommunications (WCIT), Dubai’deki toplantıda ITU’nun düzenlediği ve bütün Birleşmiş Milletler üyelerinin katıldığı yerde şu oldu: 25 yıldır değiştirilmeyen bir ITR ( International Telecommunication Regulations) var. Yanılmıyorsam, 1988’de kabul edilmiş, 25 yıldır duruyor. Bu 25 yıl içerisinde internet girdi. Dolayısıyla ITU, ‘biz interneti de regüle edelim’ iddiasıyla önce gizli birtakım iddialar ile ortaya çıktı. Rusya, İran, Çin (gibi) hükümetler ağırlıklı bir yönetişiminden.
Wikileaks 2012 başlarında bunları sızdırınca, birden tartışma açığa çıktı. O çok önemliydi ve Dubai’de bir çatışma oldu. Amerika ile BM’nin kontrol üzerindeki hevesleri. Bu çatışmanın sonunda işin doğrusu oldukça uzlaşmaya yaklaştı Rusya, Çin vesaire tarafı. Fakat Amerika direndi. Sade Amerika değil, Avrupa Birliği de direndi buna. Fakat ITU’nun önerdiği değişiklikler, WCIT’te 89’a karşı 55 oy ile kabul edildi.
WCIT’de alınan kararların bağlayıcılığı var. Buna rağmen, Avrupa Birliği, Amerika derhal ‘biz bunu tanımayacağız’ dediler. ‘Ne olacak?’ (sorusu) ortaya çıktı.
Derken 2013’e geldik ve 2013’e damgasını vuran Snowden’in ortaya koyduğu, açıkladığı NSA dinleme skandalıydı. Bu her şeyi sarstı bir anda ve Amerika güvenilirliğini kaybetti.
Aslında NSA ile ICANN’in bir ilişkisi yok, hiç kimse öyle bir ilişki kuramadı. Fakat Amerika güvenilirliğini kaybetti. İnternet yönetişimi ile hiç ilgisi yok NSA’in. Fakat Amerika güvenilirliğini kaybedince, Amerika da bunun farkına vardı. IANA vardır örneğin ICANN ile beraber internet alan adlarının belirlenmesi ve onların tahsisi ile ilgili yetkili kuruluş; Amerikan Ticaret Bakanlığı’na bağlı çalışıyordu IANA. Amerika dedi ki, ‘tamam IANA’yı da serbest bırakıyoruz, hükümet ile bir ilişkisi olmayacak.’ ICANN de, ‘evet biz küresel bir çok paydaşlı sisteme doğru gidiyoruz’ dedi.
Tam da o sıra bütün bunların IGF toplantılarında tartışılacağı düşünülmüştü önce. Hatta sizin sorunuza geri dönerek, somut planı da vereyim. 2011’de 6.’sı düzenlenen IGF toplantısında Avrupa Konseyi ilk defa bir çalıştay düzenledi. Çalıştay’ın başlığını, ‘ İnternetin Tarihinde Anayasal Düzenleme’ diye tercüme edebilirim Türkçe’ye.
Bu söyleşinin devamını Coşkunoğlu : İnternet’in Anayasası Eylül’da İstanbul’da Tartışılacak mı?- 2 başlığı altında okuyabilirsiniz.