Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını, insanların hayatında bir çok önemli değişikliğe yol açtı. Salgın ile birlikte hastalığın bulaşma yolları ile ilgili de çok fazla yanlış bilgi, dünya çapında hızla yayıldı ve insanlarda kaygının artmasına sebep oldu. Bu kaygılar sonucunda ortaya çıkan sonuçlardan biri de “sosyal damgalama” olarak baş gösterdi.
İnsanların salgın dolayısıyla ayrımcılığa uğrama korkusuyla bir takım eylemlerden kaçındığını anlatan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, şu uyarılarda bulundu;
“Bu sebeple kişiler, test yaptırmaktan kaçınabilir”
“DIŞLANMA VE UTANÇ KORKUSU”
İnsanların salgın dolayısıyla ayrımcılığa uğrama korkusuyla bir takım eylemlerden kaçındığını anlatan Dr. Işık, şunları söyledi;
“Bu sebeple kişiler, test yaptırmaktan kaçınabilir. Hasta kişiler ise, toplumdan dışlanabilir ve utanç duyabilirler. Enfekte olan kişiler birden fazla sosyal damgalanma yaşayabilir. Sosyal damgalanma yaşayan insanlar, aynı zamanda topluma aktif olarak katılamayacaklarını da hissederler”
“TEDAVİYİ GECİKTİRMEYİN”
Toplum içerisindeki sosyal damgalanma korkusunun tedaviyi de geciktirebileceğine değinen Dr. Işık, şu ifadeleri kullandı;
“Gecikmiş tanı ve tedavi hastalığın hızla yayılmasına ve tablonun kötüleşmesini de sebep olabilir. Bu süreçte İnsanların duydukları her bilgiye inanmaması ve herhangi bir rahatsızlık hissettiklerinde hiç düşünmeden uzmanlara başvurması gerekmektedir. Sosyal damgalama, 1963 yılında Erving Goffman tarafından ‘derinden itibarını sarsan bir özellik’ olarak tanımlanmıştır. Bir kişiyi ‘bütün ve olağan bir kişiden lekeli, küçümseyen birine’ indirger. Sosyal damgalama genellikle ırk, kültür, cinsiyet, zeka ve sağlıkla ilgilidir”