Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, MEB Şura Salonunda 30.000 öğretmenin atanması ile ilgili törende yaptığı konuşmada, “Fatih Projemiz eksik ama bu yıl yapılacak ihalelerle bunu sürdüreceğiz. Fatih Projesi’ni 3 yıl içinde bitireceğiz. Hiçbir öğrencimizin imkansızlıklar nedeniyle okuldan mahrum kalmayacak.” dedi.
8,5 milyar TL’ye varabileceği hesaplanan değeri ile Türk tarihinin en büyük bilişim projesi olan “Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH)”, gerek öğrenci ve öğretmenleri, gerek ise satıcı firmaları fazlasıyla heyecanlandırmıştı. Ancak 5 yılın sonunda projenin bitirilemediği görüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan işte bu projeyle ilgili olarak açıklama yaptı.
Bugün atananlarla birlikte Türkiye genelindeki öğretmen sayısının 923 bin 133’e çıktığını açıklayan ve eğitimin maddi altyapısını güçlendirmek için okul ve derslik sayısının artırıldığını belirten Erdoğan şunları söyledi :
“Şu anda yaklaşık 280 bin civarında hamdolsun şu 13 senede yaptığımız derslik var, 300 bine doğru gidiyor. İstiyoruz ki sınıflar böyle dolu dolu, 60-70-100 olmasın, 30’un altında modern dünyada ne varsa bizde de o olsun. Öte yandan araç gereç eksiklerini süratle gidermenin çabası içinde olduk.
Meşhur Fatih Projemiz eksik ama süratle inşallah bu projeyi bu yıl yapılacak ihalelerle birlikte süratle 3 yıl içerisinde inşallah bunu bitireceğiz. Fatih Projesi kapsamında 432 bin etkileşimli tahta ve 50 bin çok fonksiyonlu network yazıcı okullarımıza şu ana kadar gönderildi. Öğrenci ve öğretmenlerimize dağıtılan tablet bilgisayar sayısı da 1 milyon 437 bin 800 adede ulaştı.
Bu adımı da attık. Fatih Projesi ile artık bütün sınıflarımız aynı zamanda bilişim teknolojileri sınıfına adeta dönüştü. Geldiğimizde bu yok denecek noktada azdı. İlkokul, ortaokul ve liselerde ders kitaplarını öğrencilerimize ücretsiz veriyor”
Fatih Projesinin en büyük kalemi olan 10 milyon tablet ihalesi için aralık ayında tekliflerin alındığı belirtilmişti. Bu ihale henüz sonuçlanmadı.
Diğer yandan projenin içeriği ve öğretmenlerinin eğitimleri konusunda da bazı eleştiriler bulunuyor. Örneğin mevcut kitapların aynen digitale çevrildiği ama bilişimin zengin medya olanaklarından yararlanacak içeriklerin hazırlanmadığı gibi eleştiriler var.
Aralık ayında yayınladığımız bir haberde, Milli Eğitim Bakanlığı’nın konuyla ilgili açıklamalarına ve projenin geldiği noktaya dair bilgilere yer vermiştik[1].