DADI ekibi, geleneksel bilgisayar kavramına uymayan –akıllı hoparlörler veya WiFi ampulleri gibi– cihazların kaynaklarını bile kullanabilecek. Aynen saldırganların son zamanlarda IoT cihazları kullanabilmesi gibi. Bağlı nesnelerden herhangi birinde, o anda boş olan kapasite, bulutu desteklemek için kullanılabilecek.
DADI’nın bulut bilişimine katkısının diğer bir yönü ise olumlu bir sosyal değişim yaratmak üzere tasarlandı. Ürün Direktörü Paul Reganblog yazısında şöyle dedi :
“Web’e sınırsız erişimin kolaylığı ne kadar olursa, hayatlarımızın da o kadar kolay olacağını unuttuk. Açık ve adil uygulamalar desteklendiğinide neler olabileceğini hatırlamamız gerekiyor. Böylece, hepimizce kullanılan dijital servislerin kontrolünü, uyurgezer ve geri dönüşümsüz bir şekilde, dev şirketlere hediye etmekten kurtuluruz. Basit insan haklarında da başarı kazanırız.
Dağıtık bulut sisteminde, web kullanıcıları, gelişmiş performans verimliliği ve blockchain teknolojisinin sağladığı güvenlik iyileştirmelerinin yanı sıra, adil fiyatlandırma ve daha esnek oranlardan yararlanabilecekler.
Hatta, belki de daha dikkat çekici olanı, ağ katılımcılarının nihai olarak ağ kapasitelerini pasif gelir elde etmek için nasıl kullanabilecek olmalarıdır. Bireyin dizüstü bilgisayarının veya akıllı telefonunun kullanılmayan kapasitesi, bulut bilişim için kullanıldığında, bu tür etkinliklerden elde edilen gelir, dev şirket yöneticilerinin ceplerine gitmeyecektir.
Bunun yerine, gelirlerin çoğu doğrudan bant genişliğini sağlayan kişiye gidecek. Evdeki birkaç bağlı cihaza sahip aileler için potansiyel kazanç hızlı bir şekilde gelişebilir.
Bulut bilişime bu dağıtık yaklaşım, aynı zamanda çevre için bir fark yaratabilir. Veri merkezleri son yıllarda daha verimli olmasına rağmen, hızla çevreye zararlı emisyon üreticisi olmaya devam etmektedirler.
Kullanıcılar internetin her zaman erişilebilir olmasını beklediğinden, bu tür tesisler sürekli olarak enerji tüketmektedir. Duke Üniversitesi’ninbelirttiği gibi, “sadece bir yıl boyunca bir Gmail hesabına sahip olmak, 1,200g CO2 yaymaktadır.”
DADI’nin şebekesi, bireysel hanelerdeki cihazların kullanılmayan kapasitelerini işe çevirerek, dev veri merkezlerinin ürettiği emisyonları büyük ölçüde azaltarak, internete bağımlılığımızdan kaynaklanan çevresel zararları azaltabilir.
Net Tarafsızlığına Bir Şans mı?
Bu arada DADI’nin önerdiği sistemin bir başka avantajı da “Net tarafsızlığı” olabilir. DADI’nin toplumsal bilinç hedefleri kesinlikle iddialı görünüyor. DADI’nin iddiası tutarsa, kazanç peşinde koşarken özgürlüğümüzü, bilgilerimizi elimizden almaya çalışan ve bazen de bizi sahte bilgilerle yönlendirmeye çalışan, ne yaptığımızı takip eden uygulamalar yerine, hakkaniyetli, ulaşılabilir, şeffaf bir sisteme geçmek mümkün olabilir.
Artık internetimizi savunmamız gereken bir dönemde yaşıyoruz. Block zincir üzerindeki internet, kontrol edebildiğimiz bir ortam olacaktır.