2020 yılı Türkiye özelinde dijital dönüşümün artacağı bir yıl olması öngörülürken, Covid-19 salgını ile içerisinden geçilen süreçte, dijitalleşmede 10 yılda görülmesi beklenen gelişmelerin son bir yıl içinde gerçekleştiği görüldü.
Bu kapsamda Sovos Türkiye Satış Direktörü Ali Bulut, şöyle konuştu;
“2020 yılı, dijital dönüşüm açısından önemli gelişmelere sahne oldu. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), 19 Ekim 2019 tarihinde yayımladığı Genel Tebliğ ile 2020’nin e-dönüşüm yılı olacağının sinyallerini erkenden vermişti. Covid-19 salgını ile dijitalleşmenin artan ivmesi sonucu şirketler zorunlu e-belge kullanımına geçişin yanında, dijital dönüşüm kapsamında e-belge uygulamalarını kullanmaya başladı. Salgın sebebiyle e-ticaretin artması da e-belge kullanımını artırdı. Şirketlerin, e-dönüşüm uygulamalarının özellikle zaman, maliyet ve iş gücü açısından verimliliği artırdığını keşfetmesiyle e-belge türlerine olan talep de yükseldi”
Dijital Dönüşüm 2021’de de Hız Kesmeyecek
2021 yılı içerisinde yakın zamanda GİB tarafından açıklanması beklenen yeni bir regülasyon bulunmadığının altını çizen Bulut, mevcut uygulamalarda güncelleme yoluna gidilerek kapsamların genişletilebileceğini dile getirdi.
Bu kapsamda son olarak sağlık hizmetleri sağlayıcılarına e-fatura ve e-arşiv fatura zorunluluğu getirilirken, e-döviz alım satım belgesinin (E-Dasb) kapsamı genişletildi. E-adisyon ile ilgili eşik sınırı ve zaman çizelgeleri ise GİB tarafından ilan edilecek. Zorunlu belgeler kapsamında olmasa da e-gider pusulası önümüzdeki yıllarda kullanım alanı artabilecek e-belge türleri arasında yer alıyor.
Şirketler zorunluluk kapsamında ya da gönüllü olarak iş süreçlerinde dönüşüme gidecek
Verginin giderek dijitalleşmesinin de şirketleri dönüşüme uyum sağlamaya yönlendirdiğini dile getiren Ali Bulut, şu ifadeleri kullandı;
“Şirketler vergilendirme, işlem uyumu için sürekli kontrol, vergi raporlama ve vergiye ilişkin daha pek çok konuda eksiksiz ve bağlantılı çözümlere erişmek için servis sağlayıcıları ile iş birliğini tercih ediyor. Dijital dönüşüm şirketlere zaman, maliyet ve iş gücü açısından verimlilikte artış getirirken, global servis sağlayıcılarını çözüm ortağı olarak seçen şirketler gerek yurt dışı gerekse de yurt içi pazarlarda daha da avantajlı konuma geliyor”