Bu makalenin orjinaline burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Ne zaman Brüksel’den yeni bir İnternet düzenlemesi ile ilgili bir haber gelse (Dijital Hizmetler Yasası “DSA” olarak adlandırılan mevcut siyasi anlaşmada olduğu gibi), Avrupa’nın kendisini yalnızca ticareti desteklemeye adamasını, asla kural oluşturmamasını isteyenlerden yüksek sesli korolar yükselir. Bunlar, kolay alkış toplamayı amaçlayan ve Avrupa’da yaşadığımız gerçeğini bile bile görmezden gelen eleştirilerdir.
Kısaca cevap vermek gerekirse: Avrupa Birliği’nin ve Üye Devletlerinin, özellikle Amerikalı ve Çinli oyuncuların büyük ölçüde hakim olduğu bir ortamda, kendi teknolojik şirketlerini büyütmek için daha fazlasını yapması gerekiyor; ancak bu sektörü düzenlemekten kaçınması anlamına gelmez. Çünkü, ekonomik ve sosyal dokunun hemen her köşesine nüfuz edecek ölçüde büyümüş durumda. DSA’nın anlamı budur: 2000’li yıllarda tasarlanan mevcut İnternet çerçevesini, günümüzde bazıları küresel ölçekte olan binlerce İnternet şirketinden oluşan yeni teknolojik ve pazar senaryolarına uyarlamak.
Ama hepsinden önemlisi ve burada şu noktaya geliyoruz: Avrupa Birliği interneti düzenlemekten kaçınamaz çünkü ABD ve Çin’in (ki her halükarda kendi kuralları vardır) aksine, 27 farklı sisteme ait mevzuatın aynı anda mevcut olduğu bir piyasayı yönetmektedir . Bu nedenle AB, ülke ve ülke arasındaki mevzuat farklılıklarının bir engel oluşturmaması için, kendi bünyesinde gerçekleştirilen tüm faaliyetleri ve işleri ortak bir şekilde düzenlemeli ve uyumlu hale getirmelidir. Bu, malların (kamyonlardan, arabalara ve yiyeceklere), işçilerin, işletmelerin ve hizmetlerin dolaşımı için geçerlidir. Avrupa Ortak Pazarının tüm başarısı bu uyumlaştırma faaliyetine dayanmaktadır. Avrupalılar çoğu zaman unutsa da, bu işletmeler ve vatandaşlar için muazzam bir potansiyel açtı (Brexit’ten sonra AB ile ticaret yapmaya çalışan İngiliz meslektaşlarımız ancak şimdi neyin ne olduğunu anladılar). Aynı ilke İnternet için de geçerlidir: uyumlaştırma olmadan kendimizi, belirli bir hizmetin (basit bir web sitesi veya yazılım) bir ülkede yasal, diğerinde ise yasal belirsizlikler ve anlaşmazlıklarla birlikte yasa dışı olduğu bir Uzak-Batı’da bulurduk.
ABD ve Çin’in bu uyum sorunu yok çünkü her birinin tek ve büyük bir ulusal pazarı var. Ancak, interneti düzenlemedikleri doğru değil, bağımsız devletlerlerden oluşan topluluk olarak anlaşmak zorunda kalmadan mevcut kuralları kolayca uyarlayabilir veya yenilerini oluşturabilirler.
Amerikalılar Dijital Hizmet Yasası’nın yanı sıra Dijital Piyasa Yasası’nın (siyasi olarak Mart 2022’de onaylandı) büyük eleştirmenleri, çünkü bunu büyük İnternet şirketlerine (Google, Facebook, Amazon, vb.) doğrudan bir tehdit olarak görüyorlar, ancak Avrupa Birliği’nin bugüne kadar yürüttüğü mevzuat uyum çalışmalarından en çok faydalananın kendileri olduğunu hatırlamıyorlar . Tek Avrupa Pazarı’nın kurulması, Amerikalı (ve İngiliz) çokuluslu şirketler tarafından teşvik edildi. Çünkü ilgili ürün ve hizmetler Brenner Geçidi’nde veya Kanal’da engellenmeden, büyük ve tek bir kıta pazarına erişmeleri mümkün hale geldi. DSA’nın güncellemek istediği 2000 tarihli Avrupa internet mevzuatı (Direktif 2000/31) çok iyi çalıştı ve Amerikalı operatörlerin Avrupa’da pazar lideri haline gelmesine ve ayrıca avantajlı bir vergi muamelesi sayesinde inanılmaz düzeyde para kazanmalarına izin verdi (bu da başka bir hikaye ). Bu nedenle, Avrupa Birliği’nin şimdi bu mevzuatı 2000 yılına kıyasla çok değişen 2020’nin İnternet sektörüne daha uygun hale getirme niyetinde olması garip değil: o zamanlar baskın operatörler yoktu ve kullanıcıların ve diğer işletmelerin hakları tamamen tesadüfiydi, ama artık her şeyin değiştiğini biliyoruz.
Bu nedenle, Avrupa Birliği’nin yasama faaliyeti hiçbir şekilde hiper-düzenleme olmadı. Sadece tek pazarın kurulmasına ve 2000’lerdeki İnternet ile ilgili faaliyetin doğal bir gelişimidir. Sadece dünya bu hale geldiği için daha karmaşık: 2000 direktifi sosyal ağların varlığını ve tüm ekonomik ve sosyal faaliyetlerin kitlesel dijitalleşmesini hayal bile etmeöişti. Düzenleme bir kez çalışmaya başladığında, daha fazla yön, daha fazla ayrıntı ve değerlendirme gerektirir. Özetlemek gerekirse: DSA, İnternet’in daha karmaşık bir düzenleme başarısı değil, sadece bir başlangıçtır.