ABD’deki bilim adamları, öldürücü MRSA bakterisinin hastanelerde yayılması ile teknoloji kullanımının artışı arasında bir ilişki olduğuna işaret ediyorlar. Araştırmacılar bu öldürücü bakterinin, bulaştığı hastaların kayıtlarının güncellenmesi sırasında bilgisayarların tuşlarına yapıştığını ve bilgisayarın tekrar kullanımı sırasında hastane personelinin eline bulaşarak yayılmaya devam ettiğini buldular.
MRSA inside: the killer computer bug başlıklı makaleye göre; 1993 yılında İngiliz hastanelerinde MRSA bakterisinden kaynaklanan 55 ölüm raporlanmış. Ancak sayının her yıl arttığı ve 1000’lere yaklaştığı da bildiriliyor. ABD’de ise, yapılan bir araştırma tuşlara sadece dokunarak bu bakterinin taşınabildiğini gösteriyor. Araştırmacılarının başka bir bulgusu da “bilgisayar ekipmanını sabun ve su ile yıkamak bu bakteriden kurtulmaya yetmiyor” şeklinde.
Tuşları bu bakteriden temizlemenin tek yolunun tuşları dezenfektan bir madde ile temizlemek olduğu bildiriliyor.
Şikago’da yapılan bir araştırma; hastanelere sokulan bilgisayarların sağlık açısından risk taşıyabileceğini gösteriyor. Çünkü bilgisayarlar, içindeki soğutma fanları nedeniyle, havada dolaşan tozları ve bakteri taşıyan kirleri çeken bir mıknatıs görevi görüyor. Bu fan aynı tozları üflediği için daha ileri bir sağlık tehlikesi de taşıyor.
Oklahoma’daki Kalp Hastanesinin de bu bakteri üzerinde çalışmaya başladığı bildiriliyor. Hastane Bilgi İşlem Uzmanı;
Kağıtsız hastane yaratmak istediğimiz için hastaların girdiği her yere bilgisayar koyuyoruz. Bu nedenle bilgisayarların bakteri yayma olasılığı bizim açımızdan önemli bir sorun. Kolay temizlenmesi açısından su geçirmez klavyelerle deney yaptık. Ama bu sefer de tuşların yanlış basması gündeme geldi.
diyor ve havadan yayılan hastalıkların en önemlisi olan veremin de bu durumda diğer bir risk faktörü olabileceğine işaret ediyor.
Öte yandan, farkedildiği zaman bu tür sağlık risklerinin bilgisayar endüstrisi tarafından hemen gündeme alınacağı ve gerekli teknolojinin kısa bir süre sonra oluşturulacağı düşünülüyor.
* Bu yazıyı yayınlamamızda katkılarından ötürü Haldun Pelit’e teşekkür ederiz.