Bu söyleşinin ilk bölümünü Doç.Dr.Bahattin Koç : 3 Boyutlu Yazıcılarda Organ Basmak Konusunda Yöntem Geliştiriyoruz – 1 başlığı altında okuyabilirsiniz.
Kaldığımız yerden devam ediyoruz..
Sabancı Üniversitesinde, Doç.Dr.Bahattin Koç, ülkemiz için olduğu kadar, dünya için de çok öncü olan bir çalışma yürütüyor. 3 boyutlu baskı cihazları ile organ basımı olarak tanımlanan bu teknolojinin geliştirilmesi için çalışan Koç’a, nasıl ilerlediğini, bu çalışmaların neresinde olduğunu ve dünyadaki durumu sorduk.
Turk-internet.com : 3 boyutlu organ basımıyla ilgili neler planlıyorsunuz? Yani birilerinde kullanılacak durumda mı yaptıklarınız ?
Doç.Dr.Bahattin Koç : Aslında organ deniliyor ama tam organ aşamasında değiliz. Daha başındayız.
turk-internet.com : O zaman nasıl gelişecek? Süreç nedir?
Doç.Dr.Bahattin Koç : Benim hayalim, organ basmak. En sonunda doktorlara organ verebilecek duruma gelmek. Ama muhtemelen benim çocuklarım bunu görebilecek diye düşünüyorum. Henüz başlarındayız bu teknolojilerin.
turk-internet.com : Biraz daha açar mısınız?
Doç.Dr.Bahattin Koç : Benim küçük kızım cerrah olmak istiyor. Bunu küçük yaştan beri de söylüyor. Şu anda 8 yaşında. Özellikle genel cerrah olmak istiyor. Bir gün bana, ‘baba’ dedi. ‘ilerde bana kalp yapabilir misin?’ dedi. ‘Ne yapacaksın?’ diye sordum. ‘Kalbi alacağım, size takacağım, siz hiç ölmeyeceksiniz’ dedi. Sonra düşündü, düşündü. ‘Sen o zamana kadar çok yaşlı olursun’ dedi. ‘O yüzden ben en iyisi öğrencilerine söyleyeyim’ dedi.
Demek istediğim, aslında belki de biz onun için uğraşıyoruz. Belli bir bilimsel seviyede oraya getirmemiz gerekiyor. En sonunda belki oraya geleceğiz ama bu uzun yıllar alacak. Beni de arayanlar oluyor; ‘ Hocam, şöyle bir şeye ihtiyacım var’ diyorlar. Ben de diyorum ki, ‘ben doktor değilim öncelikle. İkincisi, daha o seviyede değiliz.
turk-internet.com : Zaten bu işler böyle oluyor, değil mi? Yıllarca çalışarak oluyor. 1980’den beri çalışıyoruz diyorsunuz. Zaten şimdiden 30 küsur yıl olmuş.
Doç.Dr.Bahattin Koç : Evet, uzun sürecek ama bunların hepsi üst üste eklenerek, en sonunda bir şeyler çıkıyor. İlk başlarda 3 boyutlu yazıcı diye bir şey yoktu. Sonradan bu kadar şey hale geldi. Bu, uzun bir süreç. Gerçek bir organı yapmak zaten çok zor. Biz, şu anda küçük kısımlarını ancak yapabiliyoruz.
turk-internet.com : Ama galiba kemik yapabiliyorsunuz..
Doç.Dr.Bahattin Koç : Kemik aslında biraz daha kolay. İmplantlar yapmak, metal şeye göre, canlı dokuya göre daha kolay. O yüzden biz daha çok yumuşak dokular üzerinde çalışıyoruz. Damar ile başladık.
Damar ile başlamamızın sebebi, ne organ yaparsanız yapın oraya bir damar yapmanız lâzım, damarın bağlanmış olması lazım çünkü organın beslenmesi lazım. Eğer organ beslenmez ise ne yaparsanız yapın, ölecek. O yüzden damar ile başladık ama bizim amacımız daha çok yumuşak doku.
Yeni bir projemiz başlamak üzere. Deriyle, kronik yaralar ile ilgili bir projemiz var. Mesela, şeker hastalığı, diyabetik yaralar var. Bunlar iyileşmiyorlar. Bunların iyileşmelerini nasıl sağlayabiliriz? Onunla ilgili bir projemiz şu anda kabul oldu. TÜBİTAK ile sözleşmelerimiz yapılıyor. Ama dediğim gibi, daha çok yumuşak dokular üzerinde çalışmayı tercih ediyoruz. Aslında bunlar daha zor ama etkisinin daha çok oluğunu düşünüyorum. Bu, böbrek olabilir, karaciğer olabilir. Bu konularda bir çözüm üretebilirsek, bunların etkisi çok daha yüksek olacak diye düşünüyorum.
İleride bizim amacımız, organ basabilecek duruma gelmek veya bunun için araştırmaları yapmak ama yakın bir gelecekte belki bu küçük yapıları veya organ parçalarını veya doku parçalarını yapıp bunları ilaç testlerinde kullanmak. Normalde bu ilaç testleri çok uzun süreç. Laboratuarda önce hayvanlarda test ediliyor, sonradan insanlarda deneniyor. 10 yıl falan sürüyor galiba bir ilacın yapılması ve milyarlarca dolar harcanıyor ve bunların belki sadece yılda 20 tanesi gerçekten kullanılabiliyor. Ama diyelim ki biz böyle bir doku parçası, bir karaciğer parçası ürettiğimiz zaman, ilaçları deneyip gerçekten etkisini görebilirsiniz. Hatta hastadan hücrelerini alıp doku parası yapıp hastada ilacı denemeden ilacın etkisinin nasıl olacağını görebilirsiniz. O anlamda belki daha yakında o tür sonuçları alabileceğiz diye düşünüyorum. Belki en yakın gelecekte bunu görebileceğiz.
Biz hep insanların dokusunu veya organını üretebilmeyi amaçlıyoruz ama belki ileride – biraz science fiction (bilim kurgu) gibi olacak. Mesela insanın bir organını daha da güçlendirmek mümkün olabilir. Kulağı öyle bir yapıyoruz ki, mesela insanların duyamayacağı, hayvanların duyduğu sesleri duyabiliyorsunuz! Onlar tabii çok daha ileriki aşamalar.
Söyleşinin son bölümünü Doç.Dr.Bahattin Koç : 3 Boyutlu Organ Basımında Farklı Olan Hastanın Kendisine Tıpatıp Uyan Organ Basılabilir – 3 başlığı altında okuyabilirsiniz.