3 Boyutlu printer ile organ basımı kavramını anlamak zor oluyor. Çünkü bırakın bir parçayı 3 boyutlu olarak bir printer’dan çıkarmayı, organ basmak kendi başına anlaşılması hayli zor bir durum. Bu nedenle Sabancı Üniversite’sinin bir basın toplantısı ile duyurduğu çalışmayı[1], kendi gözlerimizle görelim, anlayalım ve özellikle de bu çalışmanın Dünya ve Türkiye için anlamını ortaya koyalım istedik.
Bu söyleşinin önceki 2 bölümünü;
- Doç.Dr.Bahattin Koç : 3 Boyutlu Yazıcılarda Organ Basmak Konusunda Yöntem Geliştiriyoruz – 1
- Doç.Dr. Bahattin Koç : 3 Boyutlu Baskı Cihazları ile Damar gibi Yumuşak Dokular Üzerinde Çalışıyoruz – 2
başlıklarını tıklayarak okuyabilirsiniz. Bu son bölümde, çalışmanın bulunduğu noktayı anlamaya ve okuyucularımıza aktarmaya çalıştık:
Kaldığımız yerden devam ediyoruz;
turk-internet.com : Hocam, sadece organ basımı konusunda kalacak mısınız yoksa mesela silah basımı ya da benzer diğer konularla ilgilenecek misiniz?
Doç.Dr.Bahattin Koç : Biyomedikal uygulamalarımız haricinde diğer kısımlar devam ediyor. Şu andaki başka bir projemiz ise nano kompozitler. Kompozitlerin basımı. Orada da çalışmalarım var. Mesela bir parçada birden fazla fonksiyon istiyorsak, diyelim ki; bir kısmını yumuşak, bir kısmını sert istiyoruz ama aynı anda bir kerede üretemiyoruz. Bu basit bir örnek ama ben diyelim ki bir parça yaptım. Aynı anda bir kısmı elektrik geçirgenliği sağlarken, bir kısmı geçirmeyecek. Bir kısmı yumuşak olacak, bir kısmı daha sert olacak.
Özetle; böyle organik yapılar yapabilir miyiz diye bakıyoruz. Nano kompozitlerin basımı ve istediğimiz şekilde, istediğimiz özelliklerde basımını sağlayacak çalışmalar devam ediyor şu anda. Biyomedikal olmasa bile, mesela askeri anlamda etkileri olabilir, normal ticari ürünlerdeki uygulamalar olabilir. Çeşitli çalışmalar devam ediyor. Bunun yanında implantlar başladı. Metal parçaların üretimi ile ilgili bir araştırma yapıyoruz.
turk-internet.com : Bütün çalışmalarınız burada Sabancı Üniversitesi’nde biyo-teknoloji labaratuvarında mı?
Doç.Dr.Bahattin Koç : Evet, mühendislik ve nano teknoloji laboratuarlarında. Burada mühendislik laboratuarımız var. Nanoteknoloji laboratuarında da çalışmalarımız var. İki tarafta çalışıyoruz yani.
turk-internet.com : Merak ettiğimiz bir konu da şu; sizin ve üniversitenin bu konudaki konumunuz nasıl? Dünyada nereye geldiler? Siz yarışıyor musunuz daha doğrusu?
Doç.Dr.Bahattin Koç : Dünyada, doku, organ daha doğrusu canlı üzerinde basım konusunda, çok az grup var. Çok az araştırmacı canlı hücreleri kullanıyor.
turk-internet.com : Siz canlı hücre kullanıyorsunuz, öyle mi?
Doç.Dr.Bahattin Koç : Evet, bunu yapan çok az gruptan biriyiz. Hatta bizim yaptığımız yapıları yapan yok diyebilirim. Doğrudan medikal görüntüleri alıp organın veya dokunun birebir ölçüsünde basabilen sayılı gruplardan biriyiz. Benim bildiğim kadarıyla, bu konularda çok çalışma yok. Nano kompozitlerin basımıyla ilgili de çok fazla çalışma yok.
turk-internet.com : 3 boyutlu baskı alanında dünyada öndeyiz yani?
Doç.Dr.Bahattin Koç : O kadar öne çıkmak istemiyorum ama sayılı gruplardan biriyiz desek daha doğru olur çünkü emin olmadan bir şey söylemek istemiyorum.
turk-internet.com : Söyleşinin başında sonuçları ‘benim çocuğum ya da torunum görür’ dediniz. Yine de organ basımı daha önce bir yerlere gelebilir mi?
Doç.Dr.Bahattin Koç : Ben “çocuğum” derken, aslında dünyadaki durumdan bahsediyorum; sadece bizim yaptığımız çalışmaları kastetmiyorum. Şu anda organ olarak düşünürsek, birkaç tane klinik uygulaması var. Ama bunlar basit şeyler. Mesela bir tanesi, idrar torbası yapılması.
turk-internet.com : Çok ilginç! Ne yapıldı o konuda?
Doç.Dr.Bahattin Koç : Şu anda bir hastaya takıldı, çalışıyor.
turk-internet.com : İdrar torbası “printerdan basmak” için zor bir organ mı?
Doç.Dr.Bahattin Koç : Bunu yaparken aslında normalde bir ince tabakayı kesip, hücre iskelesi dediğimiz scaffold’u hastanın hücresine ekip orada dümdüz, ince bir tabaka halinde yapıldı.
turk-internet.com : Kendi hücresi olduğunu için vücut reddetmiyor herhalde..
Doç.Dr.Bahattin Koç : Reddetmiyor. Ama mesela diyelim ki, cerrah ince tabakayı aldı, kesti, idrar torbası haline getirdi; dikiş dikti ve insanda kullandı. Oradaki durum çok karmaşık; hani diyordum ya, organ demek için daha çok şey lazım. Organın birden fazla fonksiyonu var. Mesela idrar torbası tamam idrarı tutuyor, en büyük özelliği o. Ama aynı zamanda tuvalete gitme ihtiyacı duyuyorsunuz değil mi, bunu hissediyorsunuz. Diyorsunuz ki, ‘a, bak tuvalete gitmem gerekiyor.’ Bunun ise öyle bir özelliği yok. Sadece orada idrarı tutma özelliği var. O yüzden diyorum, çok fonksiyonlu, gerçek anlamda bir organ yapmak daha zaman alacak.
turk-internet.com : Evet şimdi durumu daha iyi anladık. Çok güzel anlattınız şu anda.
Doç.Dr.Bahattin Koç : En basiti, deri diyoruz. Çok basit bir şey gibi görünüyor bize. Ama ne bileyim, orada kıllar var, terlemeyi sağlıyor. Vücudun ısısını sağlıyor, hissedebiliyorsunuz. Yani çok fazla fonksiyonu var. Biz deri yaptığımız zaman, sadece ortayı kapatan bir şey yapabiliyoruz şu anda. Ama birden fazla fonksiyonu. Yani her türlü özelliğini sağlayacağımız bire bir organ diyebileceğimiz yapıların yapılması, yıllar alacak. Bu sadece bizim için değil, dünyada da yıllar alacak.
turk-internet.com : Kemik ile ilgili bir gelişme oldu mu dünyada?
Doç.Dr.Bahattin Koç : Kemik için yapılan çalışmalar var. Kemik diğer dokulara göre daha kolay çünkü kemiğin özelliği taşıyıcı olması. Onu sağlayacak bir fonksiyon yapmak daha kolay. Mesela şuradaki parçayı lisans öğrencilerim yaptılar. Bu diz kapağı implantı (yukardaki resme bakınız). Normalde bir doktora gittiğiniz zaman, sizin dizinize bakıyor, ‘küçük’ diyor ya da ‘büyük boyutta’ diyor. Bizim burada yaptığımız, doğrudan hastanın medikal görüntüsünü kullanmak. Hastaya tamamen birebir uyan implantı sağladık ve ürettik. Bundaki amaç, insanın en değerli (şeyi) kendi dokusu…
Bizdeki özellik, bunu direkt hastaya uygun yapıyoruz ki, ne kadar kemik dokusunu kurtarabilirsek, o kadar iyi. İnsanın en değerli şeyi, kendi dokusu. Ama normalde bu implant yapıldığı zaman, cerrah resmen çekiçle giriyor ve kesiyor ki elindeki standart parça oraya uysun.
turk-internet.com : Peki daha ilerde toplu üretim (mass production) yapılabilir mi?
Doç.Dr.Bahattin Koç : 3d Printer’ın amacı tam tersi. Her şeyi tamamen customize edebilirsiniz. Onun için daha uygun bu ama ileride tamamen insanların hayatının kalitesi değişecek. Biz mass production demeyeceğiz de, bu sefer ‘şunu istiyorum’ diyecek. Bir parça yapacak, tamamen sana uygun olacak. Yani tasarımı vereceksin sana üretecek.
Çünkü hayatlarımızda mass production’u biz istemedik, bize dikte edildi. Bize dediler ki, ‘ben bu kadar parça üretirsem ancak ucuza satabilirim.’ Bu sefer diyeceğiz ki, ‘ben niye şu parçayı kırmızı istemiyorum?’ ve hatta “Kırmızı ve şurası hafifçe eğik olsun”. “Şöyle olsun” veya “şurada delik olsun” gibi.
turk-internet.com : Teşekkür ederiz..
3 boyutlu organ basımı konusunda öncü hocamız Doç.Dr.Bahattin Koç’un kendi sesinden tanıtımını aşağıda görebilirsiniz.
[1] Sabancı Üniversitesi 3 Boyutlu Baskı Teknolojisiyle İlk Kez Canlı Hücrelerden Doku Hücresi Üretti