Korona salgını Milli Eğitimdeki eksiklikleri önümüze koydu. Bunu bir çok yazımızda ve YouTube kanalımızda anlatıyoruz. Bu yazımızda da Doç.Dr.Yelkin Diker Coşkun’a sorduğumuz sorular aynı kapsamda oldu. Yeditepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Başkanı olan Coşkun’a şunları sorduk :
turk-internet.com : Dün EBA çökünce dikkatler bu yöne çekildi ama size sorum şu; Bu Uzaktan eğitim konusunda biz doğru olanı yapıyor muyuz? Şu andaki eğitimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yelkin Diker Coşkun : Uzaktan eğitim belirli teknolojik alt yapı ve standartları gerektiren bir eğitim bu nedenle ülke genelinde uygulanan uzaktan eğitimin önemli eksikleri var. EBA gibi bir sistemin alt yapısı, o sistemin kullanıcısı olmak için gerekli bilgisayar, internet vs 10 milyonun üzerinde öğrenci ve öğretmenin erişimi ve öğrenme-öğretme sürecini yürütmesi için yeterli değil.
Eğitim-öğretim şu anda öğrencilerin planlı, sürekli ve nitelikli bir şekilde ulaşabildiği noktadan çok uzak. Şu anda eğitimde 7 aylık bir pandemi sürecinin ardından halen EBA’nın yetersizliklerinin konuşulması da düşündürücü.
EBA yetersiz evet bunu ilk 2 ayda anladık. Peki neden halen EBA üzerinde yoğunlaşılıyor? Artık okul ve öğretmen temelli çözümlere yönelmek gerekiyor. Eğitim yöneticilerine, öğretmenlere gerekli alt yapı materyalleri sağlanarak kendi öğrenci ihtiyaç ve beklentilerine uygun öğretim süreçlerini planlamalarının yolu açılmalı.
turk-internet.com : Fatih Projesi konusunda ne düşünüyorsunuz? Biliyorsunuz başarılamadı ama soru şu; başarılsaydı, bugün anlamı ne olurdu?
Yelkin Diker Coşkun : Fatih projesi eğitimde fırsat eşitliği sağlama temel amacıyla başlatılmıştı. İyi planlama ve uygulama olsaydı bugün yaşanılan bazı alt yapı sorunları yaşanmayabilirdi. FATİH projesinin en önemli katkısı EBA’nın temellerinin oluşturulması oldu. Mevcut haliyle öğrenci ve öğretmenler için uzaktan eğitim materyallerine ulaşımı sağlayan önemli bir araç. Daha planlı, öğrenci ve öğretmen ihtiyaçlarına uygun ve uygulama tabanı geniş kullanıcı kolaylığı olan bir platforma dönüşmesi gerekiyor. Senkron derslerin sayısının arttırılması EBA’daki en acil ihtiyaç.
turk-internet.com : Konuyla doğrudan alakalı değil ama “Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri” konusuna nasıl bakıyorsunuz?
Yelkin Diker Coşkun : Bilgisayar ve öğretim teknolojileri bölüm mezunları okullarda bilişim teknolojisi derslerinin yanı sıra yenililikçi uygulamaların okula yaygınlaşmasında önemli bir figür olabilirdi. Bu bölüm mezunlarının atama sayıları son yıllarda çok azaldı. Oysa ki okullarda teknolojinin tüm derslere transferini sağlamada bir nevi formatörlük görevi de üstlenen bilişim öğretmenlerinin istihdamı çok önemli.
turk-internet.com : Normal hayata dönsek (aşı bulunsa vs) Sizce uzaktan eğitim olmalı mı?
Yelkin Diker Coşkun : Belirli yaş ve konularda her zaman uzaktan eğitime ihtiyaç olacaktır ve ilkelerine uygun biçimde uygulanırsa verim alınabilir. Ancak şu haliyle pedagojik olarak çok yanlış olduğunu düşündüğüm uygulamalar var. Örneğin, somut öğrenme dönemindeki erken çocukluk dönemi çocuklarını bile günde 3-4 saat bilgisayar başına oturtmak eğitim bilimindeki en temel öğretilere ters.
turk-internet.com : Siz “Eğitim Felsefesi”nden bahsediyorsunuz. Bunu açar mısınız?
Yelkin Diker Coşkun : Pandemi bize eğitim felsefemizi de sorgulatmalı. Okullar kapanınca herkes çocuklara içerik aktarma telaşına düştü. Oysaki öğretmenler öğrencilerin o anki ihtiyaçlarına uygun bir öğretim tasarımı yapıp psikolojik sağlamlık, özgüven ve kontrol gibi kriz durumlarında sahip olunması gereken özelliklere uygun çalışmalarla eğitime başlamalıydı. EBA TV de ilk ders Türkçe. Konular işlenmeye başladı. Dışarıda bir virüs nedeniyle hayat durmuşken çocuklara bu duruma ilişkin bilgi, farkındalık kazandırılıp daha sonra kritik kazanımlar ele alınmalıydı. Bu durum bile ülke olarak eğitim felsefemizi sorgulamamızı gerektiriyor. Çocuğun üstün yararını gözetebiliyor muyuz? Onların ihtiyaçlarına duyarlı mıyız? Bakanlık bu yıl için seyreltilmiş programları yayınladı. Bu durumu öğretmene öğrencisinin ihtiyacına uygun ders tasarımı yapma rahatlığı verilmesi açısıdan önemsiyorum.
turk-internet.com : Aslında bir önceki soru da aynı anlama gelebilir ama yine de soralım; “Sizce Türkiye’de eğitim nasıl olmalı”.
Eğitimde sistemsel sorunları sistemin en küçük birimi olan sınıf ve okuldan itibaren yapılandırmalıyız. Okul temelli çözümler geliştirilmeli, öğrenci ihtiyaçlarıya duyarlı bir eğitim sistemi oluşturmalıyız. İhtiyaç temelli olmayan müfredatlar, merkezi sınavlar öğrencilerin yenilikçilik özelliklerini geliştirmelerine engel oluyor. Bunların tabana yayılan öğrenci merkezli uygulamalarla okul yönetimleri ve öğretmenler tarafından yürütülen süreçlere dönüştürülmesi gerekiyor. Nitelik arayışı eğitim sisteminin içindeki her öge için hiç durmadan devam ettirilmeli.