Ankara hava sahası (FIR) içerisinde GPS sinyallerinin kesildiğinin görülmesi üzerine Ankara hava sahasında uçan hava araçları için bir NOTAM yani “havacılara bilgilendirme notu” yayınlandı. NOTAM’da Ankara’da bazı hava sahası bölümlerinde GPS olarak adlandırılan Küresel Konumlandırma Sistemi’nin sinyallerinin alınamadığı bildirilerek, pilotlar uyarıldı : “Ankara FIR (hava sahası) içerisinde uçuş düzenlenmekte olan hava aracı işleticilerinin GPS sinyal kesintilerine karşı müteyakkız olmaları tavsiye edilir”
Havacılık uzmanları, ABD’nin Suriye’ye yaptığı hava operasyonu nedeniyle bölgede zaman zaman GPS uydularını köreltildiği, bu nedenle Ankara’nın da dahil olduğu FIR olarak adlandırılan Türkiye’nin doğusundaki hava sahasında GPS sinyallerinin kesintiye uğradığı yorumu yapıyorlar. Türkiye’nin hava sahası batıda İstanbul’dan, doğuda Ankara’dan kontrol ediliyor. Sinyal kesilmesi durumunda hava araçlarının yönlendirilmesi, hava trafik kontrolörleri tarafından yapılıyor.
Dünya Amerikan GPS Sistemini Kullanırken, Rusya ve Çin Kendi GPS Sistemlerini Oluşturdu
GPS (Global Positioning System; Küresel Yer Belirleme Sistemi ya da Küresel Konumlandırma Sistemi), düzenli olarak kodlanmış bilgi yollayan bir uydu ağından oluşan coğrafi yer belirleme sistemidir. Uydularla aradaki mesafeyi ölçerek Dünya üzerindeki kesin yeri tespit etmeyi mümkün kılar.
Mevcut GPS sistemi 1978 yılında Amerikan Hava Kuvvetleri Uzay Komutanlığı tarafından kuruldu. Yörüngedeki 32 uydudan gelen veriler sayesinde GPS’ler konum bilgisi alıyor. Sistemin ilk kuruluş amacı askeri idi. GPS alıcıları yön bulmakta, askeri çıkartmalarda ve roket atışlarında kullanılmak üzere tasarlanmıştı. Ancak, 1980’lerde GPS sistemi sivil kullanıma da açılmıştır. Havacılık, denizcilik gibi pek çok alanda kullanılıyor.
Ancak sistemi işleten ABD, istediğinde uyduları köreltebiliyor. ABD benzer köreltmeyi geçen yıl da yapmıştı. Bu durumda Türkiye’de DHMİ (Devlet HAVA Meydanları İşletmesi) tarafından sinyallerin kesilmesi veya zayıflaması konusunda NOTAM olarak adlandırılan havacılık bilgi notları paylaşılıyor.
Günümüzde GPS kullanımı en çok cep telefonlarında bulunuyor ve Otonom araçlar ya da drone gibi araçlarlarla birlikte GPS kullanımı daha da artacak.
Lokasyon bazlı servislerin ve uygulamaların artmasıyla küresel konumlandırma sistemlerinin önemi de giderek artıyor. Uzun süreler boyunca ABD Savunma Bakanlığı’na ait olan GPS projesi tek coğrafi konumlama sistemiydi. Dolayısıyla olası bir savaş durumunda bu sistemin sunduğu hizmetlerde ciddi kesintiler yaşanabileceği, Çin yönetiminin çok da iyi ilişkiler içinde olmadığı ABD’ye bağımlı olmamak adına kendi GPS sistemini 2000’den bu yana kurduğu biliniyor. Pusula anlamına gelen BeiDou-2 projesinde 2020’ye kadar 30 uyduya ulaşılacağı bildiriliyor [1].
Diğer yandan Avrupa Birliğinin “Galileo” ve Rusyanın “Glasnoss” adı verilen coğrafi bilgi sistemi oluşturmaya çabaları bulunuyor[2] [3].
Bu sistemlerin herbirisi ABD’ye ait olan GPS sistemine bağımlılığını azaltmayı hedefliyor. Bugün Türkiye’nin başına gelen olayda olduğu gibi, ABD zaman zaman manipülasyon yapabiliyor. Örneğin; Amerikan sisteminin eski Yugoslavya’daki Balkan savaşı sırasında Avrupa’lı abonelerini aldattığı iddiası var. Ayrıca ABD’nin savaş hali gibi durumlarda GPS kullanımını istediği ülkelere açıp istemediği ülkelere kapadığı, veya yanlış koordinat bilgileri vererek yanıltıcı bilgilendirme yaptığı ileri sürülmekte. GPS sistemi Pentagon’un bir projesi ve ABD, güvenlik gerekçelerini ileri sürerek sistemi istediği an kapatma hakkını elinde bulunduruyor.
[1] Çin’in Geliştirdiği Küresel Konumlama Sistemi (GPS) Benimseme Kazanıyor
[2] AB, Galileo Uydu Navigasyon Sistemi’ne Ait İki Yeni Uyduyu Uzaya Gönderdi