Söyleşinin ilk bölümünü burayı tıklayarak okuyabilirsiniz.
turk-internet.com : Ürün portföyünüzü geliştirmekten bahsediyordunuz. Portföyünüzden neler var?
Sadi Vural : Videodan yüz tanıma, Sahada IP kemaralardan yüz tanıma, Resimlerden yüz tanıma gibi ürünler geliştirdik. Bundan hareketle ürün çeşitliliğini arttırarak, video analiz geliştirdik. Şüpheli paket analizi, unutulmuş paket analizi, kalabalıkta insan sayma, kalabalık analizi, sızma tespiti (belli bir fiziksel alana kaçak giriş). Bunlar tren istasyonlarında, gümrüklerde, ülke sınırlarında kullanılabilir ürünler.
Yüz tanımada ise, sokaklarda yürüyen insanların tanınması üzerine bir yazılım geliştirdik. Bunun amacı, insanlar kalabalıkta yürürken, özel birisinin bulunması. Suçlu ya da kaybolmuş bir insan ya da VIP bu yolla bulunabiliyor.
Bu yazılım halen belirli ülkelerde kullanılıyor. Azerbeycan, Malezya, Hindistan ve ABD.
Video üzerinden yüz tanımada, terabytelar tutan video görüntüler içinden saniyeler mertebesindeki hızlarla tespit edebiliyoruz. Bunu Japon NHK TV firmasına sattık. Haberlerde kullanılıyorlar.
Yüz tanıma, kendi teknolojimiz. İlk bakışta yüzün yerinin, gözlerinin bulunması yapılıyor, sonra yüz özelliklerinin çıkarılması ve sonra veri tabanı ile karşılaştırılması modüllerinden oluşuyor. Yüz özelliklerini çıkarırken, yüzün genel görüşü, 2 göz arasındaki çukur ölçümü, ağız genişliği, burun yüksekliği gibi lokal özellikleri araştırıp, bir özellik haritası çıkarıyoruz.
Bu özellik haritasıını alıp yararlı bilgileri alıp bir template oluşturuyor ve veri tabanı ile karşılaştırıyoruz. Özelliği,
- Genel görünüşü ile aranan şahısa benzer kişileri bulabiliyoruz
- Burun ve özellikleri ile detaylı bakıyoruz
Böylece sistem çok daha hızlı ve doğruluk payı yüksek arıyor. Halbuki günümüz teknolojilerinde bu sadece göz, burun, ağız gibi özellikleri ile çalışıyor. Bu da kontrolsüz ortamlardaki (yürüyen kişilerde) tespitlerde hata paylarına neden olabiliyor.
turk-internet.com : Amerikan Filmlerinde polisler bir veri tabanından hızlıca ararlar. Bu o mu?
Sadi Vural : Günümüz teknolojileri 2 konuya fokus oluyor. 1. Genel görünüş, 2. Lokal görünüş (ağız, burun). Tamamen bu 2 yönteme dayalı tarama yapılıyor. 3 boyutlu yüz tanıma da aynı. Bahsettiğiniz filmler görselliği öne aldığı için, farklı bir yapım var. Gerçeklikle alakası yok.
Amerika eskiden beri yüz tanımayı kullanıyor ama verim alamadılar. Günümüz teknolojilerinde “access control” gibi konularda yüksek verim alınabiliyor.
turk-internet.com : Peki doğruluk oranı nedir?
Sadi Vural : Yürüyenler arasında birisini bulmak devam eden zorlukların başında geliyor. Biz belirli seviyede bu zorluğu aştık. Çünkü yüz tanıma hızını arttırdık. Laboratuar koşullarında % 99,4 verim alıyoruz.
Laboratuar dışında ise, ortama bağlı olarak düşüyor. Bizim sistemde en fazla % 40’a kadar düşer.
turk-internet.com : Nasıl Yapıyorsunuz bunu?
Sadi Vural : Bütün yüzleri aynı anda buluyoruz. Ama belli büyüklükteki. 100 metrede megapiksel bir kamera kullanıldığında maksimum 20 yüz tanınabilir.
Orada yüzlerin bulunması çok önemli. Ufak yüzleri ne kadar bulabilirseniz, o kadar başarılı olur. Biz 20 piksele kadar yüzleri bulabiliyoruz. Bu 640 x 480 resim içindeki bir kalabalıkta 768 yüz anlamına gelir. Minimum pixel sağlandığı sürece kalabalığı sayarız. Bu Mobese’ye de uygulanabilir.
turk-internet.com : Sonra neler yaptınız?
Sadi Vural : Bu çalışmaları yaptıktan sorna 2010’da Osaka’da doktoraya başladım ki, konu yine yüz tanımaydı. 2011’de 1 yıl içinde doktoramı aldım. Doktorayı tamamlamak için en az 5 yayın vermeniz gerekiyor. Ben hem son gelişmeleri takip etmek için doktora yaptım. Hem de doktora alınca toplumsal saygınlık elde ediyorsunuz.
Firmam 2007’de kurulduğu yıl 2 ödül aldı. Bunlardan birisi Osaka Belediye’sinin en iyi teknoloji ödülü. Diğeri de Osaka Eyaletinden “en iyi business model” yarışmasında ikinci olduk. Bu ödül, aynı zamanda bir yabancının aldığı ilk ödül oldu.
Bu ödülleri almamız endüstri içinde bulunduğumuz yeri gösteriyır. Ayonix Japonya’da bir Türk’ün açtığı ilk IT firması. Türk halıcı, resturant var ama IT firması yok.
Şu anda 20’den fazla ülke ile işbirliğindeyiz. Mesela İspanya, İngiltere, Hollanda, Almanya İtalya, Arap ülklerinden Katar, Dubai, İran, Asya Ülkelerinde, İndonezya, Hindistan, Malezya, Singapur, Tayvan, Latin ülkelerinden de Meksika, Şili, Brezilya. Kuzey Amerika’da ise ABD ve Kanada.
turk-internet.com : Müşterileriniz kim oluyor?
Sadi Vural : Genellikle İçişleri Bakanlığı’na yani devlete satıyoruz. ABD’de bir bankaya sattık. Hükümete, istihbarat servislerine satıyoruz. ABD’de Hunter Systems diye bir Amerikan firması ile işbirliği yapıyoruz. İstihbarat servislerine özel güvenlik ürünleri sağlayan bir firma. FBI, CRI ve US Army yüz tanıma sistemleri veriyor.
turk-internet.com : Dünyada yüz tanımada kaç firma var?
Sadi Vural : Teknoloji geliştiren firma sayısı 20’yi geçmez. Çoğu Amerikan, Kanada, Alman, İngiliz firmasıdır.
turk-internet.com : Türkiye’de de yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?
Sadi Vural : R&D merkezi açmayı düşünüyorum. Üzerinde araştırmaya başladım. Devlet teşvik ve teknoparklarına bakıyorum.
turk-internet.com : Japonya’da iş yapmak zor mu? Sizi nasıl kabul ettiler?
Sadi Vural : 15 seneyi boşa harcamadık. İnsan ilişkileri geliştirdik. Japonlar için mükemmel konuşmak yetmez, aynı zamanda kültürü bilmek lazım. Eşim Japon onun sayesinde de ve aynı zamanda müşterilerinin baskısı ile japon kültürünü iyi bir şekilde bilecek hale geldim. Bu da güven kazanmamı sağladı. Bu da business getirdi. Bunları başarmak ancak 15 yılda oldu.