Yeni bir araştırma, sayıları 10 bin kadar olan bireysel yatırımcıların, dolaşımdaki tüm Bitcoin’in 1/3’ünü kontrol ettiğini gösteriyor. Amerikan Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu (NBER) araştırmayı yaparken büyük miktarlarda Bitcoin işleyen kripto para borsaları, tüccarlar ve komisyoncular gibi aracılar ile bireysel hesapları karşılaştırmış[1].
Buna göre, aracılar 2020’nin sonunda yaklaşık 5.5 milyon Bitcoin’i kontrol ederken, bireyler yaklaşık 8,5 milyon Bitcoin’i kontrol ediyor. “Balina” olarak tanımlanan en büyük 1000 yatırımcının yaklaşık 3 milyon Bitcoin’i kontrol ettiği belirlenmiş. Bu arada 1000 hesabın arkasında kim olduğuna dair güvenilir bir kayıt da bulunmuyor.
1 Ocak 2021 fiyatı olan 32.203,64 $’lık fiyatla, aracılar Bitcoin’de 177 milyar $’ı kontrol ederken, aynı metriğe göre bireyler yaklaşık 274 milyar $’ı kontrol ediyor. En büyük 1000 yatırımcı ise, Bitcoin’de yaklaşık 96,6 milyar dolarlık miktara sahip.
Bu oranlar, Bitcoin için “manipülasyon” riskinin yüksek olduğuna işaret ediyor. Çünkü paranın demokratikleştirilmesi için yaratılan Bitcoin’in büyük çoğunluğu nispeten bir avuç yatırımcıya ait haline gelmiş durumda.
Araştırmanın yazarları olan London School of Economics’ten Igor Makarov ve MIT Sloan School of Management’tan Antoinette Schoar,
“Şimdiye kadar yapılan akademik araştırmalarda kullanılan kripto varlıkları hakkında en eksiksiz bilgiye sahibiz. Verilerimiz 1.043 farklı varlığı kapsıyor. Bunlara 393 borsa, 86 kumar sitesi, 39 çevrimiçi cüzdan, 33 ödeme işlemcisi, 63 madencilik havuzu, 35 dolandırıcı, 227 fidye yazılımı saldırganı, 151 dark net pazar yeri ve yasa dışı hizmetler dahildir.”
Yazarlar tarafından belirlenen önemli bir nokta büyük miktarların aynı kişiler tarafından kontrol ediliyor olması. Rapora göre, 20.000 ayrı adres Satoshi Nakamoto tarafından kontrol ediliyor. Bunu şöyle ifade ediyorlar;
En büyük hacme sahip adreslerin bazılarının aynı varlık tarafından kontrol edildiğini göz ardı edemeyiz. Doğal konsantrasyon, Bitcoin’i riske duyarlı hale getiriyor ve ayrıca elde edilen kazanımların çoğunun orantısız bir şekilde küçük bir grup katılımcının kazanç hanesine yazılacağı görülüyor.
Diğer taraftan Bitcoin üreten madenciler, NBER tahminine göre daha da yoğunlaşıyor – ilk %10’daki madenciler toplam kapasitesinin %90’ını kontrol ediyor ve sadece %0,1’i %50’yi kontrol ediyor. Bu, zaman içinde hesaplama ve dolayısıyla güç talepleri açısından ölçeklenen ve yeni birimlerin üretilmesinin ana yolu olan devasa özel donanım stoklarını kullanan büyük ölçekli Bitcoin çiftlikleriyle sonuçlanan yeni Bitcoin madenciliğinin artan zorluğuyla birlikte izleniyor .
Bunlar Bitcoin ağını % 51 saldırısına da duyarlı hale getiriyor. Böyle bir saldırı durumunda, elde edilecek kazanç gelmiş geçmiş tüm tabloların üstüne çıkabilir.
Son olarak rapora göre, Bitcoin ağındaki tanımlanmış dolandırıcılık ve diğer suç faaliyetleri önemli, ancak belki de yetkililerin iddia ettiği ölçekte değil .
“Dolandırıcılık olarak tanımlanan adreslere yaklaşık 550 milyon dolar, tespit edilen fidye ödemelerinde yaklaşık 16 milyon dolar ve dark net ödemeleri ve dark net hizmetleri için 1,6 milyar dolardan fazla akış olduğunu hesaplıyoruz. Ayrıca, kumarla bağlantılı adreslere akan yaklaşık 1,7 milyar dolar ve karıştırma hizmetlerinde 1,4 milyar dolar daha var.”