Anlaşılan “Wild Wild West” filmindeki 25 metrelik Tarantula gerçek olabilir. Aşağıda bu filmden bir sahneyi ve Tarantula’yı seyredebilirsiniz.
Hacksmith Industries adlı YouTube kanalı olan mühendis James Hobson, Star Wars ya da Geleceğe Dönüş gibi bilim kurgu filmlerdeki teknolojiye dayalı prototipler oluşturmaya meraklı. Marvel ve DC filmlerindeki silahları hayata geçirirken, çok daha büyük bir projeyi üstlendiler: Megahex adını verdikleri dünyanın en büyük altı ayaklı sürülebilir robotunu.
Hacksmith Industries ekibi tüm süreci tepede gördüğünüz videoda belgeledi. Her şey, kendisine Hacksmith adını veren Hobson’ın, ayağa kalkıp manevra yapmak için kepçesinin yardımıyla yönünü değiştirebilen, çekilebilir bir ekskavatör görmesiyle başladı. Bu, daha fazla bacağı olan bir robotun daha ağır bir gövdeyi kaldırıp kaldıramayacağını merak etmesine neden oldu ve böylece altı ayaklı makinenin tasarımı doğdu.
Grup projeye kararlılık ve yaratıcılıkla yaklaşsa da, proje mühendis ekibinin öngördüğünden çok daha karmaşık çıktı. Başlangıçta üç ay içinde hazır olmasını beklerken, bir yıldan fazla sürdü. İlk olarak, dikdörtgen çerçeveyi yeniden tasarlamaları ve onu bir altıgene dönüştürmeleri, sonrasında robotun yürüyebilmesi için her birinin farklı ve hassas olması gerektiğinden, bacakların açılarını ve hareketlerini belirlemeleri gerekiyordu.
Bazı zorlu kaynak seanslarından sonra nihayet her şey yerine oturduğunda, bazı pilot testler yaptılar. Bunların en umut verici olanında, düşmesini önlemek için açık bir alanda gerçekleşen makine, bir ayağı kırılmadan önce bir dizi umut verici adım atmayı başardı. Bu, pek çok engelle mücadele eden mühendisler için bardağı taşıran son damla oldu. Altı bacaklı makine, zamanlarının ve kaynaklarının çoğunu tükettiği için onu bir kenara bırakmaya karar verdiler.
Sonuca rağmen yaptıkları iş küçük bir başarı değil; sadece birkaç dakika için bile olsa, üretildiği şeyi yapan yürüyen, binilebilir bir robot yaratmayı başardılar. Projeyi rafa kaldırırken yapım tekniklerini mükemmelleştirmişler ve kulağa ne kadar çılgınca gelse de bunu yapabileceklerini kendilerine kanıtlamışlar. Üstelik misyonlarına sadık kaldılar: gençleri bilim, teknoloji ve mühendisliğe teşvik etmek.
