Röportajın ilk 2 bölümünü
başlıkları altında okuyabilirsiniz.
Turk-internet.com : Bilgi Üniversitesi, Bilişim Teknolojisi Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi nasıl kuruldu?
Leyla Keser Berber : Lisans ve yüksek lisans öğrencilerine Bilgi Üniversitesinde internet hukuku dersi vermek bir süre sonra beni tatmin etmemeye başladı. Özel ve kamu sektöründe bilişimle uğraşan birçok kurum, STK’lar vs. vardır ama akademik bir birim yoktu (biz hariç hala da yok).
Biz Üniversite olarak Bilişim Teknolojisi Hukuku’nu bir Araştırma merkezi olarak kurmaya karar verdik ve YÖK’e başvurumuzu yaptık. YÖK’ü bu konuda takdir ediyorum. Talebimizi 2 ayda cevaplandırdılar. 6 ocak 2004 tarihli Resmi Gazetede Bilişim Teknolojisi Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin yönetmeliği yayınlandı.
Bu arada tabii sürekli yeni ve değişik konularla ilgilenmeye aynı hızla devam ediyorum. Computer Forensic veya Türkçe Adli Bilişim olarak adlandırdığımız konu ve son olarak Murat Lostar’la birlikte kitap olarak çıkarmayı planladığımız ve üzerinde çalıştığımız Biyometrik Yöntemler konusu.
Turk-internet.com : Küçük bir parantez açalım. Kitaplarınız olduğunu biliyoruz. Kaç kitap yazdınız?
Leyla Keser Berber : Şu ana kadar 5 kitap oldu.
–Yüksek Lisans konusu olan “Davanın devri”
–Uluslar arası Tahkim – ICC Tahkim tüzüğü uygulaması
–İnternet üzerinden yapılan işlemlerde digital imza ve elektronik para
–Computer Forensic (Adli Bilişim)
–Biometrik Yöntemler (Mayısın ayı içerisinde yayınlanacak)
Turk-internet.com : Peki.. Merkez ne yapıyor?
Leyla Keser Berber : Merkez öncelikle Bilişim Teknolojisi Hukuku sorunları konusunda deyim yerindeyse “Önleyici Hekimlik” yapmaya çalışıyor. Henüz ülkemizde duyulmayan veya duyulup ta ele alınmamış tüm hususlarda, gerek kamu gerek özel sektörün ve gerekse kanun koyucunun dikkatini çekmeye çalışıyoruz. Yani hukuki düzenlemeleri aslında hukuki sorunlar çıkmadan önce düzenlemeye gayret ediyoruz. Bu anlamda da aslında özel sektörle, kamu arasında köprü vazifesi gördüğümüz söylenebilir.
Bu tarz bir çalışmayı elektronik imza’da yaptık. Henüz Telekomünikasyon Kurumunda ikincil düzenleme çalışmaları başlamamışken ve başladıktan sonra, biz Merkez olarak elektronik imza ile ilgili tüm tarafları aynı masa etrafında buluşturarak yapılması gereken şeyleri bu beyin fırtınaları sonucuna göre belirlemeye çalıştık. Her Salı akşamı 18:30’da Bilgi Üniversitesindeki toplantıları sanırım bu toplantılara katılan e-imzacılar unutmamıştır hala.
Şu an gündemimizde Elektronik fatura ve ticari defterlerin elektronik olarak tutulması projesi var. Maliye Bakanlığı ile birlikte hayata geçireceğiz bu iki projeyi. Bunlar aynı zamanda e-Dönüşüm Türkiye Kısa Dönem Eylem Planı 2005’in de içinde yer alan iki eylem. Bu proje çalışmalarında da yine oyunun tüm taraflarını bir araya getirip, mümkün olduğu kadar herkesin görüşünü aldıktan sonra önce teknik sonra da hukuki düzenlemeleri yapacağız.
Bir de merkez olarak e-Devlet projelerine bakış açımızı şöyle ifade etmek isterim. Bugün birçok kamu kurumunun kendi başına yapmaya çalıştığı ve birbirinden bağımsız gibi gözüken bu projeler arasında aslında organik bir bağ var. Hepsi aynı amaca, yani devletin klasik hizmetlerini vatandaşa daha rahat, daha kolay, daha ucuz ve daha hızlı sunmasını sağlamaya çalışıyor. O yüzden büyük resme bakmak ve bu projelerin birbirleriyle entegrasyonuna özel olarak önem vermek gerekiyor.
Son olarak, bilişim hukuku alanında akademik olarak neler yaptığımıza bakacak olursak:
- öncelikle lisans öğrencilerine internet hukuku, adli bilişim, bilişim suçları, telekomünikasyon hukuku gibi dersleri veriyoruz
- aynı şekilde yüksek lisansta da daha geniş bir yelpazede bilişim teknolojisi hukuku sorunları ile ilgili dersimiz var. Yakın bir dönemde Hukuk Yüksek Lisans programı kapsamında, bilişim teknolojisi hukuku yüksek lisans programını açmayı düşünüyoruz..