İstanbul Üniversitesi’nin akademik ortakları arasında yer aldığı Avrupa İletişim Profesyonelleri Becerileri ve İnovasyon Programı ECOPSI (European Communication Professionals Skills and Innovation Programme) kapsamındaki stratejik iletişim araştırması, halkla ilişkiler ve iletişim profesyonelleriyle ilgili çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.
Avrupa Birliği desteğiyle yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye de dahil Avrupa’da halkla ilişkiler ve iletişim yöneticileri için az sayıda organize hayatboyu öğrenme eğitimi düzenleniyor. Bu nedenle, üst düzey iletişim uygulayıcıları iletişim mesleğine ait yetkinliklerle ilgili ciddi hatalar yapıldığına inanıyor. 15 ay yoğun olarak yürütülen araştırma, konu sistematik olarak ele alınmadığı takdirde, Avrupa’da birçok kuruluşun, önümüzdeki 10 yılda büyük sorunlarla karşılaşabileceğini öngörüyor. Araştırma ayrıca, sosyal medya yönetimi alanında, daha güçlü bir eğitim geliştirme talebi ortaya çıktığını, iletişim uygulayıcılarının, bu alana ait bilgileri, “geliştirmek istedikleri bilgiler” olarak tanımladıklarını da ortaya çıkardı. Buna göre, iletişim uygulayıcıları ayrıca, sosyal medyanın hangi stratejik etkilere sahip olduğunu daha iyi anlamayı istiyor.
ECOPSI Araştırma Takımı şu sıralarda, araştırmanın sonuçlarına dayanarak, iletişim yöneticilerinin ve uygulayıcılarının kendi değerlendirmelerine göre kendi yeteneklerini saptayabilecekleri ve Avrupa çapında meslektaşlarıyla karşılaştırabilecekleri online bir araç oluşturuyor.
Gerçekleştirilen araştırma; European Communications Monitor kapsamında 42 ülkede 2.200 iletişim yöneticiyle yapılan anketler ile Türkiye dahil 6 Avrupa ülkesindeki büyük ölçekli kuruluşların üst düzey iletişim yöneticileri ve profesyonelleriyle yapılan 53 derinlemesine görüşmenin verilerine dayanıyor. Görüşme yapılan kurumlar arasında Koç Holding, Sabancı Holding, Borusan Holding, İgdaş, Sabiha Gökçen Havalimanı, Mars Entertainment ve McDonalds bulunuyor. ECOPSI projesinde İstanbul Üniversitesi’nin yanı sıra Leeds Metropolitan (İngiltere), Leipzig (Almanya), Rey Juan Carlos (İspanya), Amsterdam (Hollanda) ve Ljublijana Üniversiteleri (Slovenya) ile Avrupa İletişim Direktörleri Birliği (EACD) yer alıyor. Projeyle, uluslararası karşılaştırmalı olarak, iletişim yöneticilerinin günümüzdeki ve gelecekteki taleplerinin profillerini saptamak hedefleniyor. ECOPSI web sitesinden (www.ecopsi.org.uk), araştırma raporuna ve konuyla ilgili infografiklere, ulaşılabiliyor.
Proje ekibinde yer alan, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayla Okay, araştırma sonuçlarıyla ilgili olarak
“İletişimcilere yönelik talepler, günümüzde ve gelecekte her zaman için stratejik kurumsal hedefler üzerinden okunabilecek. Kurumsal hedeflere ulaşmada stratejik iletişim çalışmaları ve bunları başarılı bir biçimde yerine getirebilen tecrübeli iletişim yöneticilerine duyulan ihtiyacın, giderek daha da artacağını düşünüyorum. Kurumların iletişim birimleri, çalışanların yaşam boyu öğrenme ihtiyacını daha fazla önemseyerek, sanal takımlarla da çalışabilecek farklı yönetim kültürlerinin gelişimine katkıda bulunmalılar.”
dedi. Proje liderliğini yapan Leeds Metropolitan Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ralph Tench ise şunları söyledi :
“Kuruluşların gelecekte pazarda rekabet avantajı kazanabilmeleri için, uygulayıcıların, proje kapsamında birçok yetkinlik alanında saptamış olduğumuz boşlukları anlamaları ve önemsemeleri gerekiyor. Örneğin teknoloji alanındaki değişimleri göz önünde bulundurduğumuzda, sanal takımların bir parçası olarak çalışmanın önemi hızla artmaktadır. Bu, hem fırsatlar hem de tehditler içermektedir. Bu tür uygulama değişikliklerini yönetebilmek için beceri ve yetkinlikleri olan takımlar oluşturmalıyız.”
Araştırma projesinin ortaya koyduğu 6 temel sonuç şunlar:
- İletişim alanında hayat boyu öğrenmeyi desteklemeye yönelik projelerin ve belirgin kariyer yollarının sayısı azdır. Lisans ve yüksek lisans düzeyindeki formel eğitim programlarına yönelik olarak uygulayıcıların eleştirel bir yaklaşımı bulunmaktadır. Bu nedenle günümüzün eğitim programlarının içerikleri ve konuları aktarma şekilleri, sürekli gözden geçirilmeli ve yeni rol beklentilerine uyumlu hale getirilmelidir.
- Sosyal medya yönetimi alanında, özellikle daha güçlü bir eğitim geliştirme talebi ortaya çıkmaktadır. İletişim uygulayıcıları, bu alana ait bilgileri, geliştirmek istedikleri bilgiler olarak tanımlamaktadır. Uygulayıcılar ayrıca, bu yeni mecranın hangi stratejik etkilere sahip olduğunu daha iyi anlamayı istemektedir.
- Siyasi, ekonomik ve toplumsal değişim nedeniyle, kültürler arası ilişkiler ve uluslararası takımlarda çalışma yeteneği gittikçe daha fazla önem kazanmaktadır. Mesleki değişiklikler, zamana dayalı çalışma ve stajlar farklı ülkelerden gelen farklı kişilerin çalışmasını sağlayabilmektedir. Eğitim alanında ise öğrenciler için özellikle de Erasmus gibi değişim programları büyük öneme sahiptir.
- Çalışırken eğitimi geliştirme, koçluk ve mentörlük aracılığıyla iletişim birimlerindeki stratejik yetki yönetimi hedeflenmiş bir şekilde geliştirilebilir. Bu eğitim, hem kurum içinden, hem kurum dışından eğitim şeklinde verilebilmektedir.
- İletişim sorumluları, özellikle de mesleki çevreyi gözlemleyerek, kendilerini geliştirmektedirler. Bu nedenle resmi ve gayri resmi ağlar, forumlar, tecrübe alışverişi için en üst sıralarda yer almaktadır. Bu durum, hem en üst düzeydeki yönetim için, hem de daha alt hiyerarşideki çalışanlar için önemli bir rol oynamaktadır. Orta düzeydeki yönetimde ise bu açılarda boşluklar bulunmaktadır çünkü bilgi ve tecrübelerin aktarılmasında ve zayıf yönlerin tartışılmasında bir çekingenlik söz konusudur.
- Son olarak, gelecekte “genel iletişim uzmanlarının” öneminin giderek artacağına dair net göstergeler mevcuttur.