Kobil Sistem, araştırma ve geliştirmesi olan ve kendi üretimi akıllı kart terminalleri ve PKI ve OTP yazılımları kamu kurumlarına pazarlamaya hazırlanıyor. Finans sektöründe Koçbank, İşbank ve Family Finans ile çalışmalarını sürdüren KOBİL, kamu kurumlarında ilk olarak İçişleri Bakanlığı ile çalışmaya başladı. Elektronik imzanın da kullanılmasına imkan sağlayan ürünleri geliştiren Kobil Sistem’in sahibi İsmet Koyun, Kobil ‘in gelişim stratejisini anlattı.
Bilgisayar Mühendisliği eğitimi almak için 1978 yılında Almanya’ya giden İsmet Koyun, bugün dünyanın dev şirketlerine ürün ve hizmetler sunan bilişim şirketinin sahibi. Kobil Sistem, ayrı ayrı 20 ürün çeşidinin bulunduğu, senede iki yeni ürün geliştiren ve 30 milyon euro ciro hedefleyen bir Türk şirketi.
İsmet Koyun 1978 yılında, o dönemde herkesin yaptığı gibi çalışmaya değil, okumaya gidiyor Almanya’ya. Bilgisayar Mühendisliği eğitimi alırken, tesadüfler sonucu bir firmaya ilk bilgisayarlarını satıyor. Koyun, “Ahmet’in taşıyla Mehmet’in kuşunu vurdum ve Kobil’in ilk sermayesini böylece kazandım” sözleriyle anlatıyor ilk ticari deneyimini.
İsmet Koyun, önceleri sadece PC alıp satarak başladığı ticaret hayatına, ilerleyen yıllarda PC üreterek ve daha sonra akıllı kart ve yazılımlarla ağ güvenliği sektörüne girerek devam ettirmiş. KOBİL bugün, dünyada smart kart okuyucu ve OTP / PKI yazılımlarını birlikte geliştiren, sektörün önde gelen şirketlerden birisi.
Alman Telekom şirketi Deutche Telekom ve Almanya’nın ikinci büyük bankası Volksbank başta olmak üzere bir çok telekom ve teknoloji firmasına kendi teknolojisini pazarlayan Kobil’in ürünlerini Türkiye’de 2000 yılından itibaren Koçbank da kullanıyor.
Turk-internet.com: Akıllı kart nedir? Nerelerde kullanılır. Bu ürünün çeşitliliğinden söz eder misiniz?
İsmet Koyun: Akıllı kartlar üzerinde kendi işlemcisi bulunan ve bilgiyi işleme yeteneği olan kartlardır. Akıllı kartlar bugün halen farklı kullanım amaçlarına yönelik olarak değişik sınıflarda üretilmektedirler. En basiti Kontürlü Telefonlarda kullanılan memory kartlardan başlar, cep telefonlarımızdaki SIM kartlar ve yarın dijital imza için herkesin cebinde taşınacak kripto-işlemcili akıllı kartlar.
Turk-internet.com: Kobil Bilgisayar, kaç yıldır akıllı kart pazarında?
İsmet Koyun: Kobil, 1986 yılından beri ağ güvenliği alanında çözümler sunuyor. Almanya’da 70, Türkiye’de ise 10 kişilik bir ekibi bulunuyor. Almanya’da çalışanların yüzde 45’i ve Türkiye’deki teknik ekibi ile Ar – Ge faaliyetlerinde bulunuyor. Cirosu 30 milyon Euro olan Kobil Grubu diğer Avrupa ülkelerine ve ABD’ye açılmayı planlıyor.
Turk-internet.com: Akıllı kart pazarında gelecekte ne gibi gelişmeler yaşanacak?
İsmet Koyun: Akıllı kart pazarı kendi başına apayrı, ve çok geniş bir alan. Kobil olarak biz akıllı kart pazarının sadece güvenlik tarafında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ancak bizim ürettiğimiz akıllı kart terminalleri değişik tip akıllı kartlar ile çalışabilir. Ancak Kobil’in esas uzman olduğu alan akıllı kartlar ile kimlik tanıma yöntemleri ve bilgi güvenliği (şifreleme).
Bu alandada OTP ve Dijital İmza ön plana çıkıyor.
Turk-internet.com: Her eve akıllı kart gerekecek mi?
İsmet Koyun: Şu anda her cep telefonunda akıllı kart olduğuna göre, çoğu evde, 2-3 hatta daha fazla sayıda akıllı kart var demektir. Eğer soru „her evde bir dijital imza kartı girecek mi ?“ şeklinde ise, bu tammamen hizmet sağlayıcıların tutumuna bağlı. Buradada Devlet’in ve Finans kuruluşlarının Dijital imza’nın önünü açacak uygulamaları hayata geçirmesi çok önemli.
Turk-internet.com:Türkiye’de ki dijital imza pazarının büyüklüğü nedir?
İsmet Koyun: Dijital İmza pazarı, Sertifika Otoriteleri (ESHS), ürün sağlayıcıları, sistem enetegratörleri ve hizmet sağlayıcıları kapsayan çok geniş bir pazar olacaktır. Ancak bu pazarın büyüklüğü daha çok Devlet’in kamu projelerinde dijital imzayı ön plana çıkarması ve hatta bazı işlemlerin dijital ortamda gerçekleşmesi için dijital imzayı zorunlu tutması sayesinde gelişebilecektir. Aynı şekilde finansal kuruluşların internet ortamında müşterilerine verdikleri hizmetlerde dijital imza kullanımında bu pazarın gelişmesi için önemli.
Ancak halen Türkiye’de bu pazara ilişkin yanlış beklentiler ve yorumlar var. Dijital imza, Açık Anahtar Altyapısına (AAA) dayanan bir teknoloji. Fakat aynı zamanda bu teknolojinin kullanımına ilişkin bir kanun var, Elektronik İmza Kanunu. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de Elektronik İmza Kanunu, AAA teknolojisi ile üretilen dijital imzanın elle atılan ıslak imzaya eşdeğer kabul edilebilmesi için yasal düzenlemeleri getirir. Bu demek değildir ki bu kanuna uygun olmadan ben bu teknolojiyi kullanamam. Nitekim bütün dünyadaki Dijital İmza uygulamalarının yüzde 93’ü, kullanıldıkları ülkedeki Dijital İmza kanununa uygun değildir. Almanya’da bu oran yüzde 75 – 85. Ancak Dünya’daki uygulamaların yüzde 7 – 15 i Dijital İmza kanuna uygundur.
Turk-internet.com: KOBIL bu yıl Ar–Ge faaliyetleri için ne kadar bir bütçe ayırdı?
İsmet Koyun: Biz her sene ciromuzun yüzde 35’lik bölümünü AR-GE için harcarız. Bugün için Kobil’de 35 Ar-GE mühendisi çalışıyor. Ben bir Türk olarak her zaman know-how’ın Türkiye’ye gelmesinden yanayım. 1996 yılında açtığımız Kobil İstanbul’daki ofisimizde 4 Türk mühendisi Ar-GE yapıyor. Yani biz rakiplerimiz gibi Türkiye’de sadece bir satış ofisi açmadık. Düşünebiliyorsunuz Türkiye’de Dijital imzanın adı geçmediği yıllarda biz Türkiye’de bir ar-ge ofisi açmışız, orada üretilen ürünleri Almanya’da pazarlamışız.
Bugün İstanbul Kobil ofisimizdeki arkadaşlar Türkiye’de AAA teknolojilerinde en bilgili arkadaşlardır.
Turk-internet.com: Türkiye bilişim pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İsmet Koyun: Sektör al-sat mantığından ötede, ar-ge çalışmalarına ağırlık vermeli. Aksi halde biz sadece pazarlamacılardan oluşan, yada teknik servis elamanlarından oluşan bilişim şirketlerine sahip oluruz. Bu nedenle gerek kamu, gerekse özel şirketler, ürün seçerken Türkiye’de ar-ge faaliyeti olan üreticileri tercih etmeli ve desteklemeli.