Aldığımız eğitimler sebebi ile “metafizik” olarak adlandırılan konulara hep mesafeli durmamız gerektiği öğretilmiş ve bilimin ispatlayamadığı ya da o günün bilimsel bilinirliliği ile açıklanması mümkün olmayan konulara “bilimsel değil”, “saçma” gibi demekle kalmadığımız gibi inanılması güç bir şeyleri yaptığını iddia eden insanları da şarlatan olarak adlandırmışızdır. Kimi gözümüzde büyücü olmuş kimisi de ya deli olarak ortada dolanıp durmuştur. Bu tür konulara inanan insanları da inandıkları inanç sistemi için geri kalmış beyinler olarak adlandırmaktan da çekinmemişizdir.
Ta ki teknoloji gelip “şarlatanlar dünyasının” konularını günlük hayatımıza taşımaya karar verene kadar.
Elon Musk’ı hepimiz biliriz, imreniriz, başarılarının tesadüf olmadığına inanırız. Zamanı geldiğinde risk alan bir yatırımcıdır, insanların el atmadığı konulara eğilerek dünyanın geleceğini değiştiren onca insandan biridir aslında.
Paypal’ın temellerini atarak paranın akışını değiştirmiş, Tesla Motors ile elektrik araçları artık hepimizin ulaşmak istediği bir gerçeğe dönüştürürken Spacex firmasıyla da uzayın da kendisinden sorulacağının altını çizmiştir.
Peki ya son girişimi olan “Neuralink”de ne, nereden çıktı da insan beyni ile makinalar arasında bir iletişim yolu kurma ihtiyacı hissetti. [1]
Bilim kurgu filmleri izliyor ve özellikle Hollywood yapımı son dönem dizilere bakıyorsanız elbette teknolojinin geçmiş dönemlerden çok daha hızlı ilerlediğini de fark ediyorsunuz. Filmlerde gördüğünüz konuların hayata geçmesi , eskiden onlarca yılla ölçülürken günümüzde ise neredeyse birkaç yıl diyebileceğimiz zaman dilimlerine indi.
Peki ne yapacak bu Neuralink?
The Wall Street Journal’de de çıkan benzer yazıya göre [2] Elon Musk insan beyinleri ile bilgisayarlar arasın veri alışverişini sağlayacak bir yapı kurmaya çalışıyormuş. Bunun içinde bir firma kurarak geleceğin dünyasına açılan yeni bir kapı bulmaya karar vermiş.
Elon Musk, bir konuyu kafasına takmışsa elbette vardır bildiği. Tabii asıl konuşmamız gereken işin teknolojik kısmı mı yoksa binlerce yıldır etrafımızda var olduğu söylenen bir yeteneğin aslında teknoloji eli ile gerçekleştirilmesidir bunu tespit etmek gerçekten kolay değil. Herhalde bu konulara da bakış açımız artık “Elon Musk öncesi ve sonrası” diye tarih kitaplarında yerini alacaktır.
İnsan Beyni ile bilgisayarlar arasında bağ kurulması konusunda Elon Musk haberini okuyunca aklıma ilk önce 1990’ların ilk yarısında okuduğum bir kitap geldi. “Rusya’da Tanrıya Dönüş” isimli bu kitapta 1960’lı yıllarda Rusya’da yapılan parapsikolojik araştırmaları konu ediliyor ve Rusların duru görü, telepati ve diğer konularda yaptığı çalışmalardan örnekler veriliyordu.
Aklıma gelen ikinci örnek ise Hollywood yapımı bilim kurgu dizilerinden birinde geçen bir konu idi. İnsanların internet üzerinde oynadıkları bir oyun ile orada oluşturdukları karakterler ile oyunlarını oynarken aslında üç boyutlu bir ortamın içinde idiler. Bilgisayar mühendisi babanın bu oyunlardan birinin müdavimi kızının ölümü sonrası aklına bu oyunda sanal olarak var olan kızı ile ilgili bilgileri toplayıp bunları bir oyun platformundan bir bilgisayar harddiskine indirmesi ve bu bilgileri de daha sonra bir robota yükleyerek kızının beynine ve düşünce yapısına sahip bir varlık ile kızının hasretini gidermesi konu ediliyordu. Aslında bu buluş düşünen robotlarında ilk adımı idi. Teknolojinin gelişmesi ile artık yapay zekaya sahip robotlar dünyayı ve diğer gezegenleri ele geçirmekle kalmıyorlar insanoğlunu da yok etmeye başlıyorlardı.
Son örnek ise bizzat gerçek hayattan bir örnek idi. Bizzat yaşadığım ama yabancısı olmadığım bir örnekti. Yurt dışında tanıştığım bazı insanlarda var olduğu söylenen bir yeteneğin belki de kendimce test edilmesi idi. Meraktan da olsa gidip görmek istemiştim. Çünkü duyduklarımla göreceklerim aynı mı diye merak içinde idim. Seans başladığında karşımdaki beni rahatlatacak konuşmalar yaparken bir yandan da beynimdeki düşüncelere ulaşmaya çalıştığını hissedebiliyordum. İzin verdiğim ölçüde düşüncelerime ulaştığını bana söylediklerinden rahatça anlayabiliyordum. Ancak bir an geldi ben kapıları kapatma ihtiyacı hissettiğimde karşımdaki bana bunu yapmam halinde daha fazla iletişim kuramayacağını söylediğinde ben kapıya kilidi vurmuş ve sadece beynimdeki düşünceler arasında okunmasına izin verdiğime inandığım kısımlara erişilmesini onayladım ya da ben öyle zannettim.
Yine yurtdışı seyahatlerimden tanıştığım bir başkası da farklı özellikleri ile biliniyordu. Bulunduğunuz alandaki geçmişi okuyabiliyordu. Farklı insanların tecrübelerinden verdiği örneklerden anladığım kadarı ile olayların tanımlanması bu kişinin en azından belirli bir frekans aralığında kalan bilgilere ulaşabildiği, bizlerin arkamızda bıraktığımız izleri takip edebilmesi olabilirdi. Eğer illa bir açıklama yapmak ihtiyacı duyacaksak açıklaması belki bu olabilirdi. Konuya polisiye gözle bakacak olursak “suç mahalli incelemesi” diyebiliriz herhalde ya da artık adı ne olacaksa.
“Azınlık Raporu” (Minory Report) filmini hatırlarsak bilim adamlarının yakın geleceği görme adına yaptığı çalışmalar ve böylece bir suç oluşmadan önce ona müdahale edilmesi konu edilir. Öngörü yetenekleri olan üç çocuğun beyinleri okunarak buradan elde edilen bilgilerin işlenip görsel hale getirilmesi aslında orada kullanılan teknolojinin de kendisidir.
Tüm bu örnekler bir araya getirildiğinde aslında Elon Musk’ın ne yapmak istediği o kadar açık ki. İnsan beyni ile entegre edilecek bir ağ kurarak şu an ki teknoloji ile ulaşılamayan bir ağa ulaşmak. Her insanın beynini diğerinden bağımsız bir ağ gibi düşünürsek bunların birbirleri ile iletişimde olması ise bana “X-men” filmini hatırlattı. Özel yetenekleri olan insanların tespitinde kullanılan bir yöntem ile bu insanların dünyanın neresinde oldukları rahatça bir harita üzerinde görülebiliyordu. Bunu ya kişiye GPS vericisi olan vücuda zerk edilmiş bir çip ile yaparsınız, ya kullanmakta olduğu cep telefonu ile ya da beyinlerimizle irtibat kurabilecek devasa bir haberleşme teknolojisi ile.
Anlaşılan o ki Elon Musk sadece teknoloji dünyasında büyük bir değişiklik yapmakla kalmayacak biz insanların inançlarını da değiştirecek bir girişime imza atmış durumda.
Geçmiş yıllarda bir firmanın reklamında dendiği gibi “gelecekte gelecek bir gün gelecek”.
Evet bizim beklediğimiz o gelecekler artık gelmeye başladı bile. Yeni gelecek olan gelecekler de artık bizleri çok fazla şaşırtmayacağı gibi eski bazı bilgilere de geri dönmemizi sağlayacak gibi.
Acaba eski dünyanın şarlatanları geleceğin yıldızları mı olacak?
Bunu da yaşayarak göreceğiz.
[1] Elon Musk launches Neuralink to connect to brain with computers
[1] Elon Musk Launches Neuralink to Connect Brains With Computers