Elektrik Mühendisleri Odası`nın (EMO) OECD verilerini esas alarak yaptığı çalışma, iktidarın ülkemizdeki enerji zamlarının, yurtdışında oluşan maliyet artışlarından kaynaklandığı ve yurttaşlara yansımasının düşük seviyede tutulduğuna yönelik iddialarının doğru olmadığını ortaya koydu. Diğer OECD ülkelerindeki tüketicilerin bahsi geçen artışlardan aynı şekilde etkilenmediği görülürken, enerji krizinin yaşandığı Temmuz 2021-Nisan 2022 arasındaki dönemde Türkiye`de OECD ortalamasının 4 katı daha fazla zam yapıldığı saptandı. EMO 48. Dönem Yönetim Kurulu`nun konuyla ilgili basın açıklamasını aynen yayınlıyoruz;
“Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü`nün (OECD) elektrik, gaz ve yakıt fiyat artışlarını dikkate alarak hazırladığı tüketici fiyatları bazlı enerji endeksi, siyasi iktidarın ülkemizdeki enerji zamlarının, yurtdışında oluşan maliyet artışlarından kaynaklandığı ve yurttaşlara yansımasının düşük seviyede tutulduğuna yönelik iddialarını doğrulamıyor. Diğer OECD ülkelerindeki tüketicilerin bahsi geçen artışlardan Türkiye`deki tüketiciler kadar etkilenmediği görülmektedir.
Bilindiği üzere siyasi iktidar, elektrik, doğalgaz ve akaryakıta ardı ardına yapılan zamlar için dünyadaki fiyat artışlarını gerekçe gösteriyor. Oysa çeşitli ülkelerdeki enerji borsalarından anlık olarak oluşan geçici fiyat dalgalanmalarından örneklerle pahalı enerji gerçeğini gizlemeye çalışıldığı, OECD verileri ile bir kere daha net bir şekilde görülmektedir.
OECD`nin 2015`i baz yıl alarak gerçekleştirdiği enerji endeksi incelendiğinde, Türkiye`nin OECD ortalaması ile arasındaki makasın düzenli olarak açıldığı görülmektedir. Mart 2022 itibarıyla Türkiye`nin endeks değeri 409`a ulaşırken, aynı ayda OECD ortalaması 151`de kaldı. Baz yıl kabul edilen 2015`den bu yana ülkemizdeki enerji fiyatlarındaki artış oranı %309 olurken, OECD ülkelerinin ortalamasındaki artış %51 olarak belirlendi. OECD verileri, 2015 yılından bu yana ülkemizde OECD ortalamasından 6 kat daha fazla zam yapıldığını ortaya koymaktadır.
Salgın Sonrası Fiyatlar İkiye Katlandı
Salgın sonrası birincil kaynaklarda başlayan arz krizinin yaşandığı döneme bakıldığında ise Temmuz 2021 itibarıyla OECD`nin ortalamasında endeks değerinin 120 olduğu, ülkemiz değerinin ise 203 olduğu görülmektedir. Tüm dünyada birincil enerji kaynaklarının en yüksek değerlere ulaştığının ifade edildiği Temmuz 2021-Nisan 2022 arasındaki dönemde, OECD genelinde tüketicilere yansıyan zam oranı yüzde 26 ile sınırlı kalırken, bu rakam ülkemizde %102 düzeyinde gerçekleşti. Enerji krizinin yaşandığı söz konusu dönemde OECD ortalamasının 4 katı daha fazla zam yapıldığı görülmektedir. Rusya-Ukrayna savaşı dolayısıyla Şubat ayından bu yana tedarik sorunları yaşayan 27 AB ülkesindeki ortalama artış bile %30.5 düzeyinde kalmıştır. ABD`de ise fiyatlar yalnızca %21.9 oranında zamlandı. G7 ülkelerindeki ortalama artış %24.1 olarak hesaplanırken, OECD`nin zam sıralamasının sonunda %9.9 ile İsrail ve %3.4 ile İsviçre yer aldı.
OECD`nin en son açıkladığı Nisan 2022 verileri esas alınarak hazırlanan tablo aşağıdadır:
OECD Tüketici Fiyatları Endeksi – Enerji (Örnek Ülkeler-Bölgeler)
Ülke 2002 2020 Temmuz 2021 Ocak 2022 Nisan
20222002-Nisan 2022 Farkı % Temmuz 2021-Nisan 2022 Farkı % Türkiye 31 165,8 202,9 340,6 409,1 1.220 101,6 Hollanda 66,8 103,7 117,9 166,7 203,4 204 72,5 ABD 60 97,1 120,7 128,5 147,1 145 21,9 AB Ülkeleri Ortalaması 61 100,4 112,6 132 146,9 141 30,5 G7 Ülkeleri Ortalaması 61,4 98,7 116,8 127 145 136 24,1 İsviçre 78,1 99,5 108,9 118,3 112,6 44 3,4 İsrail 64,4 91,5 97,7 98,6 107,4 67 9,9 Kaynak: OECD.Stat AKP Döneminde %1220 Zam
İlk AKP hükümetinin kurulduğu 2002`nin sonunda ülkemizin endeks değeri 31, OECD ortalaması ise bu değerin yaklaşık iki katı yani 59 idi. AKP hükümetlerinin iş başında olduğu bu dönemde, OECD ortalaması %156 artarken, ülkemizde ise %1220 oranında rekor artış yaşandı. Aynı dönemde ABD`de enerji fiyatları %145, AB ülkelerinde % 141, G7 ülkelerinde ise %136 zamlandı. İsrail %67, İsviçre %44 ile OECD içindeki en düşük zam oranına sahip ülkeler oldu. Nisan 2022 itibarıyla OECD ülkeleri içinde en yüksek endeks değerine sahip olarak zam şampiyonuna dönüşen ülkemizin en yakın takipçisi Hollanda`nın endeks değeri yaklaşık yarımız kadardır. Üstelik Haziran 2022`den geçerli olmak üzere yapılan yeni zamla ülkemizin endeks değeri daha da artmıştır.
AKP, iktidara geldiği 2002 yılından bu yana uyguladığı neo-liberal enerji politikalarıyla ülkemizi enerji yokluğu, enerji yoksulluğu ve pahalı enerji gerçeğiyle karşı karşıya bırakmıştır. Elektrik başta olmak üzere doğalgaz ve akaryakıt zamlarıyla giderek daha pahalı enerji kullanan ülke konumuna geldiğimiz açıkça ortadadır. Buna rağmen hükümet sözcüleri “Dünyada ucuz enerji yok” söylemiyle; zamların “vahşice” uygulanan özelleştirme ve piyasalaştırma uygulamalarından kaynaklandığı gerçeğinin üstünü örtmek istemektedir.
Enerji krizinden ve zam döngüsünden kurtulmak için kalkınma perspektifiyle hazırlanan toplumcu bir enerji programı uygulanması zorunluluk haline gelmiştir. Kamunun enerji yatırımları yapmasının önündeki engeller kaldırılarak, elektrik, doğalgaz ve petrol alanlarında dikey entegre kamu tekelleri yeniden kurulmalıdır. Temel insan haklarından biri olarak kabul edilen ucuz ve kaliteli enerjiye erişimi güvenceye almak, enerji maliyetlerinin ekonomik faaliyetleri tahrip etmediği bir kalkınma dönemini başlatmak için özelleştirilen tüm enerji kuruluşları kamulaştırılmalıdır.”