Geçtiğimiz yıl Sadece Hosting firmasını satın alan TelecityGroup Türkiye Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emre Narin ile “Türkiye’de ve Dünya’da Veri Merkezleri” temalı söyleşimize dün kaldığımız yerden devam ediyoruz. Dünkü bölümü burayı tıklayarak okuyabilirsiniz.
Narin, dünkü bölümde son olarak, işbirliği anlamında bütün dünyadan davet ettikleri telekom operatörlerinden birisinin Türkiye’yi 10 yıl önce tek operatör olan Malezya’ya benzettiğini söylemişti. Gerçi bizde durum tam tersi, 10 sene önce çok sayıda internet servis sağlayıcı vardı, yıllar içinde biz tek operatöre döndük.
Narin’le Kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Emre Narin : Bu durum neyi getiriyor? Facebook Asya’da Asya veri merkezini kurmak için ülke arayışı içinde. Adamların shortlist olarak belirledikleri ülkeler Güney Kore, Japonya, Singapur ve Malezya! Hangi ülkeyi seçerlerse seçsinler kuracakları veri merkezini ve yapacakları yatırımın miktarını söyleyeyim size; üç milyar dolar! Üç milyar dolarlık veri merkezi yatırımı yapmaktan bahsediyor bu ülkeye.
Şimdi Türkiye’nin dijital hub olup bu tip bir yatırımı çekmesi için ben son yedi aydır kendi dilim döndüğünce bir şeyler anlatmaya çalışıyorum, Telekom’un liberalleşmesinin ne kadar önemli olduğunu anlatıyorum. Size başka bir örnek vereyim, yine çok net bir rakam olarak söyleyeyim size, bir buçuk sene süren pazarlıklar sonucunda geçen senenin sonunda Türk Telekom Akamai ile bir ortaklık, bir iş birliği anlaşması imzaladı. Akamai’nin [1] Türk Telekom’dan istediği bandwith 200 gigabit. 200 gigabit bugün Türk Telekom’un Türkiye’de sağladığı toplam kapasite! Bunun en büyük tüketicisi de biziz Telecity Group Türkiye olarak. Yaklaşık 80 gigabit’i bizim üstümüzden faaliyet gösteriyor. 200 gigabit kapasite istedi Akamai. Ve bu bile bize sektörün globalleşmesinin ne kadar önemli olduğunu anlatıyor.
Yani bugün bize “Türkiye’de yapılmış toplam data center yatırımları ne?” diye sorarsanız yaklaşık yüz elli iki yüz milyon TL gibi bir yatırımdır söylediğim. Bakın sadece Facebook Türkiye’ye gelse ve veri merkezini Türkiye’de herhangi bir şehirde veya İstanbul’da kursa yapacağı yatırım üç milyar dolar. İki yüz milyon TL nerde, üç milyar dolar nerde!
Sadece bir şirketten bahsediyoruz. Bu bile ne kadar önemli olduğunu gösteriyor globalleşmenin. Biz Telecity Group olarak Türkiye’de faaliyet göstermeye başladıktan sonra Sadece Hosting’in mevcut müşteri yapısını ve mevcut çözümlerini koruyacağımızı birkaç kez çeşitli mecralarda söyledik. Ama esas önemli olan, esas bizim hedeflediğimiz amaçladığımız önümüzdeki üç yıl içinde ve benim kendime de misyon olarak belirlediğim eğer bunları yaparsak başarılı olacağız dediğimiz şey, gerçekten dünyadaki content providerları yani içerik sağlayıcıları Türkiye’ye getirmek ve verilerini Türkiye’de tutmalarını, en azından Türk müşterileri için verilerini Türkiye’de tutmaları olduğunu söyledik.
Facebook’un bugün Türkiye’de yirmi altı milyon kullanıcısı var. Bu rakamla Türkiye’de dünyada üçüncü sırada. Ama Facebook’un bugün Türkiye’de yirmi altı milyon kullanıcısının tamamının verileri İsveç’te bir köyde tutuluyor. Yani bunu çok sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum.
Bu açıdan dört tane saçayağı var bizim belirlediğimiz: Bir tanesi doğru, kaliteli, sertifikasyonları tamam veri merkezlerinin Türkiye’de inşa edilmesi ve yapılması. Telecity, Türkiye’de bunu yapmak için geçtiğimiz sene elli milyon dolarlık bir yatırımla Türkiye’ye geldi, bu sene ve önümüzdeki üç sene içinde en az bu kadarını daha Türkiye’ye harcamayı düşünüyor.
İkinci ayak, regülasyonlar. Yani gerekli altyapının yasalarla sağlanıyor olması! Türkiye ne yazık ki bu konuda biraz ileriye gitmediği gibi geriye gitmeye çalışıyor. Son internet yasası bu konuda benim mesela Telecity Group İngiltere’ye CEO’ye yaptığım açıklama üçü geçti şu anda. Yarın burada Başkan Yardımcısı’nı ağırlayacağız ve yine bize ilk soracağı şey bu internet yasası nedir? (turk-internet.com notu : söyleşiyi önceki bir tarihte gerçekleştirdik) Çünkü İngiltere’de BBC’de bu haber mesela ; “Türkiye interneti kapatmayı düşünüyor” falan kadar abartılı bir mantıkta çıkıyor ve siz bunu açıklamak zorunda kalıyorsunuz. İşte en son Vimeo’nun kapatılışı, Türkiye’de erişimin sağlanamaması. Bunlar tabi bizi çok geriye götüren şeyler.
Regülasyondan sonra üçüncü ayak, veri merkezi ve regülasyonun tamamladığınızda içerik sağlayıcılarını Türkiye’ye gelmesi için gereken “insentive”lerin yani gereken çekici yapının sağlanması. Bunu dünyada veya Avrupa spesifiğinde baktığınızda sağlamış olan ülkeler İrlanda ve Hollanda konumunda şu anda.
Ben yine çok çarpıcı bir rakam söylüyorum orada, Türkiye’de tüketilen verinin yüzde doksanı yurt dışında tutuluyor. Hollanda’da ve İrlanda’da tüketilen verinin ise yüzde doksanı o ülkede tutuluyor. Arada bir uçurum var böyle baktığınız zaman. Bizim artık gerçekten bunu sorgulayıp bir sonraki adıma geçiyor olmamız lazım.
Dördüncü ayak, aslında biraz önce bahsetmeye çalıştığım şey, o ülkenin Telekom altyapısı ne kadar liberalse yabancılar için o kadar çekici hale geliyor. Bizim artık sadece Türk Telekom’u sadece Turkcell Superonline’ı konuşmaktan bir şekilde bir adım ileri gidiyor olmak lazım.
Yine demin söylediğim gibi Telecity Group olarak biz Level 3 ile, Cogent’la, Inter Route’la, Telephonica’yla vs. bunlarla nasıl çalışırızın hep arayışı içindeyiz ama bunun bir makro politika olarak Türkiye’de var olması ve sorgulanıp daha sonra da bir sonraki stepe yani execution stepine geçiyor olması lazım.
Biz bunun için biraz çaba gösteriyoruz. Telecity’nin bu konuda Avrupa’daki gücünü kullanmaya çalışıyoruz. Ama bunun tek başına bir şirket mantığıyla yapılması ne yazık ki imkânsız. Bu konuda artık 2014’le başlayarak Türkiye’nin ciddi adımlar atması lazım.
Kurumsal internetin fiyat farkı bugün Avrupa’yla, Hollanda ile Türkiye arasında onda bir düzeyinde. Bugün ben herhangi bir servis sağlayıcıya veya herhangi bir içerik sağlayıcıya “Gel Türkiye’ye benden internet al” dediğimde olanca pazarlık gücümü kullansam da fiyat seviyesi olarak o seviyeleri tutturmam imkânsız. Bu haliyle de cazip olmaktan fazlasıyla çıkıyoruz. Yani bizim lokal marketi konuşmak değil Avrupa marketini, dünya marketini konuşuyor olmamız lazım. Bu konu bizim için çok çok kritik!
turk-internet.com: Şimdilik bu bölüm için de teşekkür ederiz! Devam edeceğiz..
Emre Narin, uzun yıllardır Avrupa bölgesinin de dahil olduğu alanda üst düzey yöneticilik yaptığı için dünyayı tanıyan, gelişmeleri takip eden bir yöneticimiz. Kendisine daha çok soru sorduk. Bu bölümleri de yarın yayınlamaya devam edeceğiz.
[1] Akamai, Video yayın firmaları ya da Microsoft gibi dünyada pek çok firmaya hizmet veren bir bulut şirketi. Dünya’nın trafiğinin 5’de birini üzerinde taşıyor. turk-internet.com okuyucuları bu firmayı, 3 ayda bir yayınladığı “Dünya İnternet’inin Durumu” raporları ile hatırlayacaklardır.