IBM’in, geleceğin yazılımcılarını yetiştirmek üzere 2008 yılında başlattığı “IBM Yazılım Akademisi”nin finalistleri belirlendi. Dereceye giren ekiplere, bugün, Bahçeşehir Üniversitesi’nin Beşiktaş Kampusu’nda düzenlenen bir törenle ödülleri ile eğitimleri gerçekleştiren kurumların plaketleri verildi.
Tören öncesi bir konuşma yapan IBM Türk Üniversite İlişkileri Lideri Jale Akyel, 2008’de, 1330 öğrenciye ulaştıklarını ve gördükleri yoğun ilgi dolayısıyla, bir ara kayıtları durdurmak durumunda bile kaldıklarını ifade etti. Bireysel değil, ekip olarak başvuru yapılmasını istediklerini belirten Akyel, 2009 yılında ise 32 şehirdeki 70 üniversiteden 1100 başvuru aldıklarını söyledi. 15’i KKTC’den toplam 136 takımın yarıştığını ifade eden Akyel, Yazılım Akademisi 2010 duyurusunun Temmuz ayında yapılacağını sözlerine ekledi.
Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Deniz Ülkü Arıboğan da yaptığı konuşmada, IBM’in böyle bir organizasyonu sahiplenmesinin kendileri için önemli olduğunu ifade etti. Günün, kendisi için ayrı bir önem taşıdığını belirten Arıboğan’ın, bunun, ailesinde bilgisayar konusunda en az bilgi sahibi kişinin kendisi olduğunu söylemesi gülümsemeyle karşılandı.
Şirket-Üniversite işbirliğinde kadınların da yer aldığını görmenin, kendisini memnun ettiğini belirten Arıboğan, gelecek yıl gerçekleştirilecek olan etkinlikte Bahçeşehir Üniversitesi’nden de ekipler görmek arzusunda olduğunu ifade etti.
IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek de yaptığı konuşmada, bunun bir sosyal sorumluluk projesi olmadığını ve geleceğe yatırım amacını taşıdığını ifade etti. Türkiye’ye, sürekli yazılım ve donanım ithal edildiğini belirten Yüksek, yazılım geliştirmeye odaklanılması durumunda bunun büyük getirisinin olacağına dikkati çekti.
ABD Başkanı Barack Obama’nın, çağırdığı 12 yöneticiden 2’sinin Honeywell ve IBM teknoloji firmalarından olduğunu anlatan Yüksek, eğitim ve sağlık gibi önemli konulardaki stratejileri bu isimlerin belirlediklerini ifade etti. Türkiye’deki, gençleri geleceğe hazırlamak istediklerini dile getiren Yüksek, gelecek için asıl önemli olan nesilin şu anda 3-4 yaş arasındaki çocuklar olduğunu ve bunların bilgiyi kullanma becerilerinin müthiş olduğunu söyledi.
Geleceğin akıllı dünyasında; dijital cihazların kullanıldığını, her şeyin birbirine bağlandığını ve her şeyin akıllandığını belirten Eray Yüksek; “iddia ediyorum, 5 sene sonra daha çevreci olmayan donanımlardan çok daha fazla vergi alınacak” şeklinde konuşmasını sürdürdü. Türkiye’nin, başarılı olabilmesi için genç nüfusuna yatırım yapmasının şart olduğunu belirten Yüksek, Mısır, Vietnam, Romanya gibi Türkiye’ye benzerlik gösteren 16 ülkenin, dünyada öne çıkan katma değerli işleri alabilmek için mücadele ettiklerini söyledi. Daha sonra yarışmada dereceye girenlere ödülleri verildi. Yarışmada, birinciliği; İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Beytullah Topçu, Şuheda Toker, Ömer Şahin Karaman ve Fatih Çoşkun’dan oluşan “AMR” “GSM Tabanlı Uzaktan İzleme ve Faturalama” projesiyle kazanırken, ikinciliği; Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Etem Deniz, İshak Teyran, Elton Hoxha ve Semih Arslan’dan oluşan “the ideas” “Akıllı Kişisel Asistan” projesiyle ve üçüncülüğü de Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Kerime Balkan ve Seda Deliorman’dan oluşan “Karınca” ekibi “Misyonum – Suçun Olmadığı Bir Şehir” projesiyle kazandı.
Yarışmada 1. gelen ekibe ve danışmanına dizüstü bilgisayar, 2. ekibe ve danışmanına Sony PSP, 3. sırayı alan ekibe ve danışmanına iPod hediye edilirken, birinci gelen ekibin üyeleri, 2-3 Temmuz tarihlerinde İtalya’nın Roma kentindeki IBM Laboratuvarı’na yapılacak teknik geziye katılma hakkını kazandı. Yarışmada ilk 3’e giren ekibin üyeleri, IBM’de ihtiyaç dahilinde oluşacak pozisyonlar için iş görüşmelerinde önceliğine sahip oldu.