Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği(TSRŞB), bir sigorta algısı yaratmak ve insanların sigortaya olan güvenini tazelemek amacıyla, geçtiğimiz günlerde araştırma şirketi Nielsen ile 17 farklı ilde, 3 bin kişi üzerinde bir araştırma yaptırdı.
Sigortacılık mesleğinin geliştirilmesi, şirketler arasında dayanışma sağlanması ve haksız rekabetin önlenmesi amacıyla kurulan TSRŞB’nin katkılarıyla, Türkiye’de, ilk kez gerçekleştirilen “Sigorta Tutum ve Davranış Araştırması” ile ilgili olarak kurumun Genel Sekreteri Erhan Tunçay’dan bilgiler aldık.
turk-internet.com; Türkiye’de, sigortaya sahip olma konusunda ne gibi bir bilinç var?
Erhan Tunçay; Araştırma, algılamanın olduğunu, ancak yeterli bilincin oluşmadığını gösteriyor. Sigorta sistemi içine girerek, olası riskleri karşılama yönünde yeterince çabanın gösterilmediği ortaya çıkıyor. Bu anlamda bilinç düzeyinin düşük olduğu görülüyor. “Sigorta bir ihtiyaçtır” deniyor, ama bunu eyleme döndürme noktasında bir eksiklik var.
turk-internet.com; Kriz realitesiyle birlikte sigortacılık ne tarafa gidiyor?
Erhan Tunçay; Son 3-3.5 yıldır Sigorta Mevzuatı Kanunu yeni uygulamalarla hayata geçti. 2007’nin Haziran ayında yeni Sigortacılık Kanunu kabul edildi. Ona paralel de ikincil mevzuatlarda çeşitli düzenlemeler yapıldı.
Bugün, Türk sigortacılık sektörünün alt yapısı nasıl 2001 krizinden sonra bankacılık sektöründe kanun ve mevzuatla daha disiplinli hale getirildiyse son 2-3 yıldır yaşanan bir süreç var. Uygulamalara ve Avrupa direktiflerine baktığınızda, Türk sigorta sektöründe, mevzuat altyapısı olarak şirketlerimizin ileriye dönük bilanço sağlamlığı olarak karşılıklar ve sermaye yeterlilikleri gibi konularda bayağı bir mesafe kat edildi.
Zaten, 2009 bunun bir geçiş dönemi. 2008 yılında bir çok uygulamalar devreye girdi. 2009 yılı tüm bu sigortacılık sektörünün, mevzuata uyum süresidir. Ben, Türk sigorta sektörünün mevzuat ve mali açılardan giderek daha da güçlü olacağını ve oyunu, daha kurallarına göre oynaması gereğine göre politikalar geliştireceğini düşünüyorum.
Zaten, bunun aksini düşünmemiz pek mümkün olamaz. Bilinç düzeyinin artırılmasına paralel olarak sigortacılık sektörünün çok daha ileriye gideceğine inanıyorum.
turk-internet.com; Dünyada ve Türkiye’de sigortacılığın sahip olduğu hacim ne kadar?
Erhan Tunçay; Türk sigorta sektörünün hacmi 2008 sonu itibariyle 9 milyar dolar; dünya sigorta sektörünün hacmiyse 4 trilyon dolara yakındır. Dolayısıyla, Türkiye’nin, dünyadaki payı şu an için çok küçük. Zaten, bu tür yatırım araçları daha çok gelişmiş ülkelerde bir şekilde orta ve uzun vadeli fonların üretilmelerinde ve ekonomiye katkı sağlanmasında kullanılıyor. Devlet üzerindeki yüklerin hafifletilmesinde ciddi katkıları var. Sigortacılık sektörünün gayrisafi milli hasıla içindeki payı sigorta sektörünün prim bazındaki hacminden gidersek yüzde 1.3’ler seviyesindedir. Bu, dünya sigortacılık ortalamlarına baktığımızda 7’ler 8’lerdir. Dolayısıyla bizim önümüz çok açık, ama bulunduğumuz nokta tatmin edici değil.
turk-internet.com; Sigortasız yaşamanın bedeli nedir?
Erhan Tunçay; Bir kriz döneminden geçtiğimiz bu günlerde insanların çok büyük bedel ödeyerek elde ettikleri mal varlıkları günün birinde kaybettiklerinde bunu yerine koymaları çok zor olur. Paranın zor kazanıldığı,işsizliğin arttığı bu gibi dönmelerde sigorta riskleri en aza indiren bir finansal üründür. Dolayısıyla, bunun farkında olup, mal varlığını koruma altına almak çok önemli. İnsanlarımız, bunun bilincinde olsalar yaklaşımları da buna göre farklı olacaktır diye düşünüyorum.