Bugün 25 yıllık eşimi kaybettim. Beraber Anadolu’da çok üniversite gezdik, konferanslar verdik. O zaman girişi hep ben yapardım. Size Akgül’ü tanıtayım diye başlardım, şu fakülteyi bitirmiş ama şu bölümde çalışmış, şimdi de ona “İnternetin Babası” diyorlar. Ben de yanında uzun zamandır dolaştığım için ben de herhalde “İnternetin Annesi” oluyorum derdim, salon biraz biraz ısınırdı. “Çünkü hoca Özgür yazılım anlatacak. Konuşması bazen anlaşılmaz kusuruna bakmayın” derdim, “bugünlerde televizyona çok çıkıyor o nedenle dişlerini de düzettirdim” diye devam ederdim.
Ama vurucu cümlem her zaman; onun ünvanı Doçent, ama benim profesör olmama karşın o benim hocam, bana her şeyi öğreten o derdim ve bunu gönülden söylemişimdir her zaman. İlk defa çok hasta olduğunda onun hakkında yazdığım yazıyı şu bağlantı adresinden okuyabilirsiniz : İnternetin Babası (Doç. Dr. Mustafa Akgül)
Son olarak bir anımı yazıp, Akgül hocama “güle güle” diyeceğim. Beraber yemek yerken, ne yediğini, ne içtiğini kendisi farketmezdi. Nedeni de beyni sürekli çalışır ve bana “şunu yapalım, bunu yapalım” demesiydi. Zaten Kanada’da iken hocaya araba sürmesini yasaklamışlar, nedeni adam sürekli düşünüyor ve düşünürken ne yaptığını pek farketmezdi.
Bir gün Boğaziçi Üniversitesinde Ufuk hocanın odasında hoca tuvalete gittiğinde ben, Attila ve Ufuk anlaştık, Akgül’ü sarhoş yapacaktık. Bir şişe votka açtı Ufuk hoca. Türkiye’de bilişimin dertlerini de biz açtık. Bu sırada o konuşuyor, biz boşalan bardağını dolduruyorduk, nefes aldığında bardaktaki içkiyi içiyordu. Şişe bitti, ikinci şişe açıldı ve hoca, Nişantaşında bir kafede, bir gazeteci kadın ile röportaj yapacaktı. Oraya gittiğimizde ayakta duramıyordu ama internetin neler getireceğini –dili dolaşmasına karşın– anlatmıştı.
İşte bu müthiş eşimle beraber bir çok etkinlikte beraber olduk. Her etkinlik sonrası gala yemeği yapılmasını isterdi; “insanlar aynı zamanda eğlensin, gençler bizi daha iyi takip eder Ethem” derdi. Biz de çoğu zaman ilk dansı beraber yapardık eşimle. Fotoğraf bir etkinlik sonrası çekilmiştir.
Güle güle Akgül, sen her zaman yanımızdasın çünkü bana çok şey öğrettin. Sevgilerimle…