Bu yazının daha önceki bölümlerini
- Siber Terörizm ve Ulusal Güvenlik
- Bilişim Suçu Türleri
- Siber Terör
- Terörizmin Propaganda Aracı Olarak İnternet
- E-Mail Bombardımanı
- Türkiye’de Siber Terör
başlıkları altında okuyabilirsiniz.
Hayati önem taşıyan tüm bilgiler, askeri stratejiler, güvenlik bilgileri, hastane kayıtları, iş planları ya da suç dosyaları bilgisayar ortamında saklanıyor. Biz onlara çok güveniyoruz ama onlar bizim güvendiğimiz kadar güvenilir değil.
Bilgisayarlar üzerinde teknolojinin tüm imkanlarını kullanarak oluşturduğumuz güvenlik kuşakları bilgisayarı yöneten farenin birkaç hareketi ile devre dışı kalabilecek durumda. Yirminci yüzyılın sonlarının en büyük iki korkusu tek bir kelimede birleşti ve “siber terör” doğdu.
Başta ABD olmak üzere birçok devlet gizli devlet sırlarının terör örgütlerinin veya diğer devletlerin ellerine geçmesinden derin kaygılar duymaktadır. Nitekim son saldırılardan sonra ABD hükümeti kendine ait özel bir internet sitesi kurma planları üzerinde çalışmaktadır. Fiziki olarak internetten ayrı olarak kurulacak olan yeni network veya intranet devlete ait bilgileri hacker ve virüslerin tehditinden uzak tutmayı hedefliyor.
Yetkililerin bilgisayar sektöründeki uzmanlara “GOVNET” projesinin ne kadar mal olacağı konusunda araştırma yaptırdığı belirtilmektedir. Bir Beyaz Saray sözcüsü, “Siber-uzayımızı hacker’lar, terörist gruplar ve siber silahlarını bize karşı kullanmak isteyen yabancı devletlerden korumak zorundayız” diyerek yönetimin internet güvenliği konusundaki endişelerini dile getirmektedir.
Siber istihbarat, siber savaş ve siber terör kavramlarını daha iyi değerlendirebilmek için teknolojinin nasıl kullanıldığı ve teknolojinin verdiği açıklarla ilgili bazı örnekler sıralamak yararlı olacaktır. Teknolojinin en önemli ürünlerinden bilgisayar ve internet için duyulan güven kaygısı aslında pek de yersiz değil ve sadece ABD ile de sınırlı değildir. “Siber İstihbarat” kitabında bilgisayar ve yazılım dünyasının duayeni ‘Microsoft’ hakkında yazılanlar korkuları haklı çıkartmaktadır.
“Fransız İstihbarat Servisi ve Savunma Bakanlığı’nın hazırladığı 100 sayfalık “Bilgi Sistemleri Güvenliği: Bağımlılık ve Maruz Kalma” başlıklı rapor Microsoft hakkında farklı bir bakış açısı getirmektedir. Bu rapor, Fransa’nın Microsoft hakkındaki şüphe ve korkularını ifade etmektedir. Rapordaki ifadeler aynen şöyle; ‘Bu durum ABD istihbarat servisleriyle çatışma riski yaratmaktadır…’ Fransızlar tüm dünyada ve kendi ülkelerinde kullanılan bu sisteme güvenmiyorlar. Nedeni sistemin içinde bir casusluk programının varlığına ilişkin şüpheleridir. Sistemin şeffaf olmadığını söylemelerinin altında yatan gerçek de budur. Microsoft’ta bir takım ‘arka kapılar’ olduğuna dair yaygın söylentileri duymuşlardır ve bağlantılı olarak içini bir türlü tam olarak göremedikleri bu arka kapılar yoluyla gizli bilgilerin Amerikan istihbarat servislerine aktığına inanmaktadırlar.”
Fransa’nın endişelerini Rusya’da da görmek olasıdır. Rusya lideri Putin’in orduda ve savunma sanayiinde Microsoft işletim sistemlerinin ve yazılımlarının kullanılmasını bilgi güvenliği açısından yasakladığı belirtilmektedir. Lenta Rus Ajansı’nın haberine göre Putin, 27 Mart’ta yapılan başkanlık seçimlerinin sonuçlarının açıklanmasından bir gün sonra aldığı yasaklama kararını Savunma Bakanlığı eliyle bütün ilgili kurumlara bildirmiş. Yine aynı habere göre, Rusya Savunma Bakanlığı’nın tavsiye ettiği programlar arasında DOS benzeri ya da RED-HUT Linux gibi işletim sistemleri bulunuyormuş. Bunun nedeni olarak ise Microsoft Windows’un bütün sürümlerinde gizli kodlar ve anahtarlar yerleştirilmesi endişesi olarak belirtilmektedir.”
Bu yazının devamını ECHELON: Dünyanın Gözleri ve Kulakları başlığı altında okuyabilirsiniz.