21. yüzyılın başında hala bir milyardan fazla insan, geçen yüzyılda gerçekleşen sağlık devriminin gelişmiş ülke halklarına sunduğu, yaşam kalitesini ve süresini dramatik bir biçimde iyileştiren ve uzatan imkanlarından yoksun durumda yaşamaya çabalıyor.
Genomik* ve diğer biyoteknolojik** uygulamalar bu sağlık devriminde yeni bir aşamaya geçilmesini sağlayacak. Bundan sonra hastalıkların önlenmesi, tanı, teşhiş, tedavi ve müdahalesi, genetik, biyoteknoloji ve ve bilgi teknolojilerinin birlikte uygulanması ile büsbütün değişecek.
Ne yazık ki, özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaygın olarak görülen hastalıklar söz konusu olduğunda, biyoteknolojik uygulamalar içeren araştırma ve uygulamalar neredeyse yok denecek kadar az. Bu durumun, halihazırda “zengin” ve “fakir” uluslar arasında mevcut sağlık yaklaşımları eşitsizliğini daha da arttırarak, aynı bir zamanlar bilişim teknolojileri farklılıkları için ortaya çıkan “dijital bölünme” kavramı gibi küresel bir “genomik bölünme” ye yol açacağından endişe edilmekte.
Geçen yıl içinde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), “Genomik ve Dünya Sağlığı” başlığı altında, özellikle gelişmekte olan ülkelerde sağlık sorunlarının çözümlenmesinde ve genel anlamda halk sağlığının geliştirilmesinde genomik uygulamaların önemini ve gerekliliğini vurgulayan bir rapor yayınlamıştı.
Biyoteknolojik yaklaşımların taşıdığı potansiyelin yanısıra içerdiği belli bir risk de var tabi. Gelişmekte olan ülkelerin kısıtlı özkaynakları ile azami biçimde fayda sağlaması, bu teknolojileri ve yaklaşımları öncelikle iyi anlamalarını gerektirmektedir. Keza hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkelerde
araştırmacılar, AR-GE’ye finansman sağlayan kaynaklar ve hükümetler değişik biyoteknolojilerin taşıdığı potansiyel konusunda sürekli tarafsız ve güvenilir bilgiye ihtiyaç duymaktadır.
Biyoteknoloji ve sağlık politikalarının geliştirilmesinde, teşvik edilmesinde ve uygulanmasında sadece ve hatta öncelikle biliminsanlarının değil, siyasetçiler,bürokratlar ve ticari olarak konuyla ilgilenen iş dünyasının biçimlendirici olduğu göz önüne alındığında, bu ve benzeri konuların daha yaygın ve etkin olarak toplumun farklı kesimleriyle paylaşılması ve tartışılmasının gerekliliği de daha iyi anlaşılmaktadır.
Yatırım, üretim, istihdam konularını sıklıkla dile getirdiğimiz bugünlerde işte Sağlık Biyoteknolojilerinde öncelikli olarak tanımlanan ilk 10 konu başlığı. Kimbilir, belki birgün devlet büyüklerimizin ve yerli sanayimizin de ilgisini çeker?
- Enfeksiyon hastlıklarının tanısında kullanılmak üzere geliştirilmiş, uygun fiyatlı ve kullanımı kolay moleküler teknolojiler (DİAGNOSTİK KİTLER)
- Enfeksiyon hastalıklarına karşı aşı geliştirmek amacıyla rekombinant DNA teknolojileri
- Daha etkin aşı ve ilaç salınımı teknolojileri
- Çevre koşullarını iyileştiren tekonojiler( hijyen, biyo-remediasyon(mineral/maden geri kazanımı), su arıtma, vs.)
- Patojen (hastalık yapıcı) organizmaların genom sekanslarının belirlenerek daha etkin/ yeni anti-mikrobiyel madde üretimi
- Cinsel yolla bulaşan hastalıklarda (STD) doğum kontrolü metodları üzerinden veya bağımsız olarak, kadınlar yolu ile koruyucu yöntemler geliştirilmesi
- İlaçlar için hedef molekül(ler) belirlenmesinde ve konakçı-patojen ilişkilerinin tanımlanmasında bioinformatik araçların kullanılması
- İnsülin, interferon gibi terapötik maddelerin daha uygun fiyatlı olarak üretimi için rekombinant DNA teknolojileri kullanımı
- Yaşamsal element ve minerallerin eksikliğini gidermede, genetik müdahale yolu ile tarım ürünlerinin besleyici muhteviyatını arttırmak/geliştirmek
- Biyolojik olarak aktif moleküllerin keşfi ve yeni ilaç tasarımlarında bütünleştirilmiş kimya (combinatorial chemistry) yaklaşımları
* Genomik: Herhangi bir canlının bütün yapısal ve işlevsel fonksiyonlarını kodlayan tüm genlerini teker teker tanımlayarak bu genlerin birbirleri ve çevre ile etkileşim ve iletişimlerini, zaman, yer ve miktar olarak üretim ve aktivasyonlarının kontrolünü bütünsel olarak inceleyen ve ortaya çıkan bilgiyi bilgisayar veritabanlarında işleyen, anlamlandıran ve saklayan bilim dalı olark kısaca tanımlanabilir.
** Biyoteknoloji: Bilim ve mühendislik ilkelerinin, canlılar (biyolojik sistemler) aracılığıyla mal ve hizmet üretmek üzere, malzeme işlemlerine uygulanması olarak tanımlanabilir . Bu tanımda yer alan “canlı” kapsamına mikroorganizmalar, bitki ve hayvan hücreleri, onların ürünleri olarak bilinen biyolojik katalizörler (=enzimler); “mal ve hizmet” kapsamına ise, besin, ilaç, aşı, içecek, biyokimyasal maddelerle ilgili endüstriyel ürünler ve atıklar sayılabilir.