Superonline’nın “com. fabrikası” incubaTR, üç ay önca start almasına rağmen 3 projeye imza atma aşamasında. IncubaTR direktörü Gökhan Karakuş, bu yıl sonuna kadar 1.4 milyon dolar fon aktarımı yapacaklarını, kuluçka süresinin ise ortalama 6 ay olacağını söyledi. Gökhan Karakuş, internet ve teknoloji girişimcilerine sermaye, kaynak ve danışmanlık desteği konusundaki çalışmalarını ve kuluçkaya aldıkları şirketlerde aradıkları özellikleri turk-internet.com’a anlattı:
turk-internet.com : Şimdiye kadar kaç projeniz var ve hangi konularda?
Gökhan Karakuş : Üç tane projemiz var. Hepsi “dot com” şirketi. IP network üzerinde kurulan e-commerce, content, e-services alanında faaliyet gösteren şirketler. IP bazlı alanlarda olmasını istiyoruz. Projelerin ikisinin lansmanını Ocak ayında yapacağız.
turk-internet.com : Projelerde ne gibi kriterler arıyorsunuz?
Gökhan Karakuş : O insanlar bu işleri hakikaten yapabilirler mi? Kişi, en önemli unsur… Sonra ne getireceklerine bakıyoruz. Teknoloji getirecekler mi? Farklı fikirleri, ortakları var mı? Örneğin nakliyat yapacağını söyledi. Gerçekten bir nakliyat şirketiyle anlaştı mı? Yoksa ben teknoloji kuracağım, ondan sonra pazarlamaya mı çalışacağım. Bunları hep asset olarak görüyoruz ve ona göre değerlendirme yapıyoruz.
turk-internet.com : İnsan en önemli unsur dediniz. İnsanı nasıl seçiyorsunuz?
Gökhan Karakuş : Tecrübeye bakıyoruz. O insan bu işte kadar bilgili. Network ile ilgili bir şey yapacaksa, gerçekten biliyor mu? Önündeki 3 – 5 yıl içinde bu işi gerçekten yapmak istiyor mu? Yöneticilik tecrübesi arıyoruz. İlk kez bu işi yapıyor olmasınlar. Venture capital alanında dünyaca ünlü John Doerr, sadece insan kaynağına önem verdiğini söylüyor. Doerr, hangi işi kimin en iyi yapacağını biliyor ve onu seçiyor. Sonuçta o proje başarılı oluyor.
turk-internet.com : Projelendirme bütçeniz ne kadar?
Gökhan Karakuş : Yıl sonuna kadar yaklaşık 1.4 milyon dolar harcamaya çalışıyoruz. Proje başına 400 bin ile 700 bin dolar arasında. Her sene böyle belli bir para tesbit edeceğiz. 7 ile 10 arasında da projemiz olacak. Zaten tesisimizde 5 ofis var. 6 ay geliştirme süresi sonucunda projeler burdan çıkıyor. Ondan sonra da kendi ayakları üstünde, bağımsız olarak devam edecekler. Biz onlara artık ofis hizmeti vermeyeceğiz. Cihazları kendileri alması gerekiyor. Belli bir noktadan sonra para da yatırmıyoruz. Biz iş başlatma sermayesi veriyoruz.
turk-internet.com : Ayrıldıktan sonra, ortaklığınız hangi oranda devam edecek?
Gökhan Karakuş : Daha bu oran saptanmadı, hesaplanıyor Ancak, her projeye göre değişiyor. Her şirket için değişik bir rakkamla karşı karşıya kalacağız. Projede çalışan sayısı, asset olarak getirdikleri oranı etkileyecek. Şöyle bir modelimiz var; Dışardan gelen fikirleri de değerlendiriyoruz. Bazen kendi fikirlerimizi de üretip, onları yaptırıyoruz. Bazen bir konuyu incelemek istiyorlar ama fikirleri yok. O zaman biz ona yol gösterici oluyoruz. Bütün bunlarda, ortaklık oranlarını etkiliyor.
turk-internet.com : Daha önce venture capital tarzında da çalıştınız sanırım. Ne oldu, yürümedi mi?
Gökhan Karakuş : Superonline öyle çalışmaya çalıştı ama olmadı. Yani çalışamadı. Biz ilk kez, bu çerçevede yapıyoruz.
turk-internet.com : Niye venture capital’i değil de incubator olmayı tercih ettiniz?
Gökhan Karakuş : Çünkü Türkiye’de bu işi yapan kişiler çok fazla değil. Eksiklikler vardı. Teknoloji, kadro, organizasyon uygun değildi. Bizim en önemli özelliğimiz facilities based olmamız ve çatımız altında geliştirdiğimiz projelere tecrübeli bir danışman kadrosu ile hizmet vermemiz. Sağlam bir alt yapı kurmak istedik. Uzun vadede karlı şirketler olması için sağlam bir strateji, iyi bir organizasyon olmalı. Böyle bir start up olmadığını gördük ve çalışmamaya karar verdik. Yakın ilgi ve danışmanlık istiyor.
Start-up’ların tekbaşlarına yaratmamayacağı değerler sağlıyoruz. Mesala bizim teknoloji ortağımız Sun. Uzun vadede sağlam bir alt yapı kurmak için, teknoloji anlamında, Sun’ı tercih ettik. Bazı arkadaşlar bir yıldır çalışıyoruz, “internet bağlantım kuvvetli değil, makinalarım yetersiz, eksik” gibi yakınmalar başlıyor.
Yani, bir problem oluyor ve parayı istiyorlar. “Pazarlamaya para verin, teknik alt yapıya para verin” diyorlar. Üç yıllık plan yapmamış olmanın eksikliklerini yaşıyorlar. Diğer yandan content sağlayıcı olan insanlar var. Çoğu gazeteci. Bir site kuruyor ve gelirini reklam ile sağlamayı düşünüyor. Bize bu amaçla gelen çok oldu. Ama biz uygun görmüyoruz. Çünkü reklam bu işin ölçüsü değil. Tek reklamdan para bekleyeceksen, hiç bekleme. Çünkü uzun vadede sadece reklama dayananların hepsi batacak.
turk-internet.com : Peki neye dayanmak gerekiyor?
Gökhan Karakuş : Web’de var oluşundan yüzde 100 faydalanılan projeler olmalı. Sadece online yayıncılığın geleceği yok. E-commerce, direct marketing, subscription yani ücretli üyeliğin yanısıra reklam olmalı.
turk-internet.com : Online yayıncılık yapanların sayısı hızla artıyor ama?
Gökhan Karakuş : Online yayıncılık ABD’de battı. Farklı sektörlerde olanların online yayıncılık yapmaya soyunması, dünyadaki en yanlış iş. Çünkü işi bilmiyorlar. ABD’de örnekleri çok. Mesala Time gazetesinin bir projesi vardı. E Kolay sitesinin aynısı. Bugün battı. Çünkü iş modeli yok. Sadece reklamdan para kazanmayı beklemek yanlış. ABD ve Avrupa’da başarılı olan Türkiye’de ise hiç denenmemiş modeller var. Bunların üstünde çalışmak gerekiyor. Internette televizyon ve diğer medyalardaki televole kültürünü desteklemek istemiyoruz.
turk-internet.com : Türkiye’de olmayan modeller neler?
Gökhan Karakuş : E-commerce Türkiye’de yok. Ben görmedim. Bir iki ufak site var, Aloba, Deppo gibi. Bunlar şimdilik ciddi anlamda ciro yapmayan işler. Belli bir tüketiciye belli bir hizmeti sunan modeller. Bizim yaratmak istediğimiz şirketler başarısını kanıtlamış iş modelleri üzerine kuruluyor . Türkiye’deki internetin geçmişine bakıldığında, insanların pratik olarak işine yarayacak şeylerin var olmadığını görüyoruz. Dolayısı ile internet karşısında az vakit geçiriyorlar. İnternet Türkiye’de bir “geyik muhabbet” merkezi olarak görülüyor. Çünkü ürünler öyle. Önce işe yaramalı, sonra eğlence gelmeli. Kapalıçarşı mantığı gibi, birbirine benzeyen, hiçbir farkı olmayan siteler açılıyor. Bu nedenle Türkiye’de internet tıkandı. Türkiye’de strateji yanlış. Amerika’dan geldim, sermaye koyduk, arkadaşları getirdik. Şimdi sıfırdan kurmaya çalışıyoruz. Artık uygulama zamanı.
turk-internet.com : Paranın geri dönüşünü nasıl olacak?
Gökhan Karakuş : Şirketler bizden çıktıktan sonra 1.5 – 2 yılda başa baş noktasına gelmesini istiyoruz. 3 – 4 ay içinde de karlı olmasını hedefledik. Bir yılda da kendini finanse eder duruma gelmeli. Sonraki aşamalar ise şöyle:
- Şirketi başkalarına satmak. Bunu bazı şirketlerle konuşuyoruz.
- Management’a geri satmak.
- Toplu olarak IPO şeklinde, daha çok Avrupa çapında olabilecek.
Başarısız olan işlerde, teknolojiyi ve o insanları, başka bir yere aktarabilirsiniz. Yani, şirketlerin hiç biri gerçek anlamda batmayacak. Bir assets, teknoloji ve veri tabanı oluşturacağız. Hiçbir şey boşa gitmeyecek.
turk-internet.com : Emit Capital ile ortaklık kurdunuz. Emit Capital, hem incubaTR’ın hissedarı olacak, hem de incubaTR içinde desteklenen şirketlere sermaye yatırımı yapacak değil mi?
Gökhan Karakuş : Evet. Türkiye’de bu alanda çalışan bir şirket, ilk kez dışardan destek aldı ve ortaklık kurdu. Emit, bizim iş modelimize güvendi. Türkiye’deki internet sektörüne güvendi. Yapılacakları ve eksikleri gördüler. Emit, Superonline ve incubaTR, böylelikle girişimcilerin uluslararası kaynak ağı aracılığıyla işbirlikleri yapmalarına ve fikirlerini paylaşmalarına olanak verdi. Emit Capital, yaklaşık 650 milyon dolarlık varlığı ile gelişmekte olan ülkelerdeki firmalara odaklanıyor. Türkiye dışında örneğin Meksika, Brezilya, Polonya’da benzer yatırımları var.
turk-internet.com : Sermaye dışında ne gibi hizmetler veriyorsunuz?
Gökhan Karakuş : Superonline ve Emit, bizim ortaklarımız. incubaTR ise çalışanların hissedar olduğu bir kurum. Çalıştığımız projelere verdiğimiz hizmetler şunlar:
- Finansman
- Fikir değerlendirme
- Stratejik consultasyon
- Operation
- Muhasebe hizmetleri
- Ofis hizmetleri
- Teknik ve pazarlama
- Veri taban, yazılım, internet bağlantısı
turk-internet.com : Türkiye’de Risk sermayesi ile ilgili büyüklük sizce ne kadar?
Gökhan Karakuş : Bu kelime moda oldu. Farklı bir iş alanı. Bu işe para yatırayım diyor ve ortak oluyor. Türkiye’de “Holding” yatırım stratejisi var. Ben bunu risk sermayesi olarak görmüyorum. Bu alanda biz varız, i-Lab var, Garanti’nin JP Morgan ile kurduğu ortaklık var. Bir çoğu da kendi portalları üstünden gidiyorlar, kendilerine yanliş bir şekilde “ben incubatorüm” diyorlar