Tüm dünya yeni korona virüs ile uğraşıyor. ABD’de de insanlar mümkün olduğunca “evde kal” kampanyasına uyum gösteriyor. Buna rağmen bugün batı basını New York’taki ölümlerin 11 eylül saldırısındaki ölümleri aştığı haberleri ile dolu. Vaka sayısı sadece ABD’de 250 binin üstünde.
İşte bunlar olurken Google’un milyonlarca kişinin evde mi kaldığını yoksa dışarı çıkıp bir yere mi gittiğini gösteren “Mobilite Raporu”nu açıkladı[1].
Bu rapor elimizdeki “Android” bazlı telefondan gelen konum bilgileri. İlginç olan şu; örneğin bir savaşta olsak, en çok kişinin nerede olduğunu görüp bombayı oraya fırlatmak için de mükemmel bir çeşit “radar” yani.
Biz yine rapora dönelim; Türkiye raporuna baktığımızda şu verileri görüyoruz [2];
Yani Türkiye’deki insanların perakende alışveriş yerlerine gidişi % 75, Gıda ve Eczanelere gidişi % 39 ve Parklara gidişi % 58 azalmış.
Raporun devamında, Ulaşım istasyonlarına gidişin % 71, İşyerlerine gidişin % 45 azaldığı, buna karşılık evlere gidişin % 17 arttığı raporlanıyor.
Verilerin 3 ocak-6 şubat arasındaki 5 haftalık veri ile karşılaştırıldığı kaydediliyor. Google, konumları altı geniş kategoriye ayırmış: Alışveriş merkezleri, restoranlar ve müzeler gibi perakende ve rekreasyon; süpermarketler ve eczanelerle birlikte çiftçi pazarlarını ve gıda depolarını içeren bakkal ve eczane; yerel, ulusal ve eyalet parkları dahil olmak üzere parklar, toplu taşıma istasyonları, işyerleri ve konutlar şeklinde.
Ya Mahremiyet?
Rapor iyi hoş da, Google ne kadar veriyi anonimleştirdik dese de, aslında kişisel verilerin bizzat elimizdeki cep telefonlarının bize karşı kullanılarak ihlal edildiği anlaşılıyor. Coğrafi Konum verileri sadece bizim yani tüketicilerin iyiliği için kullanılmalıydı ama ne görüyoruz. Bu verileri Google da kullanabiliyor. Üstelik bugün böyle kullanıyor, yarın acaba nasıl kullanacak?
Google yöneticileri blogyazısında şöyle yazdı :
“Bunlar eşi görülmemiş zamanlar ve halk sağlığı yetkililerinden, sivil toplum gruplarından, yerel yönetimlerden ve genel olarak toplumdan geri bildirim alırken bu raporları değerlendirmeye devam edeceğiz. Bu görüşlerin, insanların ve toplulukların sağlıklı ve güvenli kalmasına yardımcı olacak diğer halk sağlığı bilgilerine eklenmesini umuyoruz.”