Giderek acaipleşen hava olaylarının da gösterdiği gibi, küresel iklim değişikliği başladı ve hızla ilerliyor. Bütün dünya bunu konuşuyor ama geldiğimiz noktada, neyi, nasıl değiştireceğiz, çok da bilmiyoruz ya da farkında değiliz. Gerçi “karbon ayak izi” tanımlaması yapılarak bazı büyük CO2 kaynaklarına biraz fren konuldu ama durum hala kötü.
Ben size bunun teknoloji tarafındaki durumu anlatayım.
Araştırmalara göre, bir masaüstü bilgisayardan 20-30 kadar Google araması yapmak, bir su ısıtıcısı ile bir fincan kahve hazırlamakla aynı miktarda CO2 üretebilir. Tabii ki soracaksınız, internet üzerinden yaptığım bir hareket nasıl karbona dönüşüyor?
İnternetin En Önemli Altyapısı : Veri Merkezleri
Tabii ki olay sadece Google değil, Netflix’den, TikTok’a, Twitter’dan, sosyal medya sitelerine ya da okuduğunuz haber sitesine kadar, yaptığınız her hareketin, online akışık medya ve indirme, çevrimiçi aramalar, bulut depolama ve e-postaların hepsinin bir karbon karşılığı var. Çünkü bu işlemlerin ve sitelerin her birisinin arkasında bir veri merkezi ve iletişim için kullanılan şebeke, onların içinde de çeşitli sunucular ve cihazlar var.
Bu sunucu ve cihazlar, elektrikle çalışıyor ama elektriği sadece işletim için değil, soğutma amaçlı da kullanıyorlar. Bir veri merkezinde en fazla enerjiyi sunucular tüketir, bunun kadarını soğutma sistemleri harcar. Bu nedenle, veri merkezleri birçok karbon emisyonu kaynağını kapsar.
İşte bu elektrikle çalıştırıyor ve soğutuyorsunuz dediğimiz anda, karşımıza o elektriğin hangi kaynakla üretildiği sorusu çıkıyor. Yani elektrik güneş, su, rüzgar gibi yenilenebilir bir kaynaktan geliyorsa, içimiz rahat olabilir.
Ama eğer bu veri merkezi ve şebekelerin aldığı enerji konvansiyonel dediğimiz, petrol, kömür vs ile üretilen elektriği kullanıyorsa, aynen kocaman fabrikaların kirlettiği kadar havayı kirletiyor olabilir. Tabii bunlar kullanılan cihazlar, şebekenin hızı, şirketin BT yeteneği vs gibi koşullara da bağlıdır ama anlamak için ortalama değerleri daha aşağıda vereceğim.
(Not : Elektrikli araçlarda bir yanılgı var, eğer şarj ettiği kaynak yenilenebilir değil, konvansiyonel ise adı elektrikli araç bile olsa kirleticidir)
Google’da 1 Arama Ne Kadar Karbon Salınımına Yol Açar?
Milyonlarca insan iklime yaptığı etkiyi farkında bile olmadan, Google’da arama yaparken, tipik bir arama yaklaşık 0,2 g CO2 üretir. Rakamı tartmanız için not edelim; bir su ısıtıcısını kaynatmak yaklaşık 15 g CO2 yaratır. Google’ın dünyanın her yerinden gelen ve günümüzde sayıları 3,5 milyar/gün olan arama sorgularını yaparken, bunları gerçekleştirdiği sunucuların ve dolayısıyla içinde yer aldığı veri merkezlerinin kullandığı enerji 700 milyon gram/gün CO2 oluyor.
Google bir keresinde şu açıklamayı yapmıştı :
“Google hızlıdır – tipik bir arama 0,2 saniyeden daha kısa sürede sonuç verir. Sorgular zorluk derecesine göre değişir, ancak ortalama bir sorgu için, dokunduğu sunucuların her biri, saniyenin yalnızca birkaç binde biri kadar bir sürede sorgu üzerinde çalışır. Aramanız başlamadan önce yapılan diğer işlerle birlikte (arama dizinini oluşturmak gibi) bu, arama başına 0,0003 kWh enerji veya 1 kJ’ye tekabül eder. Karşılaştırma için, ortalama bir yetişkinin yiyeceklerden günde yaklaşık 8000 kJ enerjiye ihtiyacı vardır, bu nedenle bir Google araması, vücudunuzun on saniyede yaktığı enerji miktarının hemen hemen aynısını kullanır.
Egzoz borusu emisyonları için mevcut AB standardı, kilometre başına 140 gram CO2 gerektirir, ancak çoğu araba henüz bu seviyeye ulaşmamıştır. Bu nedenle, bir kilometre boyunca sürülen ortalama bir araba, Google’da yapılan bin arama kadar sera gazı üretiyor.
Bu Konuda Ne Yapılabilir?
Herşeyin yani içtiğimiz kahvenin ya da içinde seyahat ettiğimiz araçların da karbon ürettiğini söyleyenler olacaktır ve doğrudur. Ama kahve, seyahat ya da teknoloji kullanımında, olayların “farkında olmayı” ve “iyileştirmeler yapmayı” öğrenmek zorundayız. İklim dönüp bizi vuruyor çünkü.
Örneğin veri merkezleri işleticilerin farkındalığı arttı; giderek daha fazla yenilenebilir enerji kaynakları (su, güneş, rüzgar) kullandığı ya da soğutma ihtiyacının az olacağı bölgelere kurdukları görülüyor.
Bizim de bireysel olarak yapabileceklerimiz var. Örneğin; Google aramaları örnek vermemin bizim açımızdan bir nedeni var. Ülkemizde çoğu internet kullanıcısının bir “kötü alışkanlığı” şudur; internet açılış sayfası olarak “Google” kullanıyorlar ve gitmek istedikleri siteye doğrudan o sitenin adresini yazarak değil, Google arama yaparak giriyorlar. Örnek verelim; URL alanına “www.turk-internet.com” yazmak yerine Google’a girip, oradan arama alanına turk-internet.com yazarak gidiyorlar.
Basit bir hesap yapalım; ülkemizde 70 milyon internet kullanıcısı olduğu kaydediliyor, herkes ilk girişte Google açıyor ve onun üzerinden arama yaparak istediği sayfaya gidiyor ise, bunun anlamı daha ilk girişte 70 milyon x 0,2 = 14 milyon gr/gün CO2 yaratılıyor demektir. Yani 14 bin kg. Acaba bunun farkında olarak, biraz daha dikkatli olsak iyi olmaz mı?
Başka Örnekler
Her yıl dünya çapında 39,9 milyar ton CO2 salınmaktadır. İnternet dahil dijital teknolojiler bu rakamın %4’ünden sorumludur. Araştırmalar Google aramaların internetin CO2 emisyonlarının en az %40’ından sorumlu olduğunu gösteriyor ama diğer online servislerin de karbon ayak izi var. Bunları da kısaca bilgilerinize sunalım;
Genel Olarak Neler Yapılabilir?
Gördüğünüz gibi teknoloji kullanmanın da iklim değişikliğine negatif katkısı var. Bu nedenle farkında olarak, sorumluluğu ele almamız gerekli. Bir kaç küçük önlem burada fark yaratabilir.
Cihaz ve Tarayıcı Önlemleri
- Yukarıda belirttik; internete giriş noktanız Google olmasın. Hergün baktığınız bir sayfa varsa (mesela Tüketiciler Birliği sayfası ya da Bir haber sitesi gibi) onu açılış sayfanız (home page) yapın (Örneğin : Chrome kullanıyorsanız > Tercihler > Başlangıçta > Belli bir sayfa ya da sayfalar gurubunu aç, bölümüne ilk sayfa olarak istediğiniz sayfayı ekleyin),
- Günde iki saatten fazla kullanılmayan cihazları kapatın,
- Cihazları yalnızca tamamen şarj olana kadar şarj edin.
- Yenilenebilir enerji kaynakları kullanan bulut sağlayıcılarından hizmet alın,
e-Posta Önlemleri
- E-posta gelen kutularını düzenli olarak temizleyin,
- Yararlı olmayan haber bültenleri ve çevrimiçi e-posta aboneliklerini iptal edin,
- Yalnızca kesinlikle gerekli olduğunda e-postalara yanıt vermek.
- Buluttaki dosya ve klasörlerden lüzumsuz olanları düzenli bir şekilde temizleyin
Uygulama Önlemleri
- Akış platformlarında (mesela YouTube) Otomatik oynatma işlevi olmasın,
- Akış hizmetlerini (özellikle Netflix gibi uzun olanları), akışık olarak izlemek yerine indirerek izleyin
- Konum (GPS) uygulamasını yalnızca kesinlikle gerekli olduğunda kullanın,
- Web sitelerini her seferinde aramak yerine ileride kullanmak üzere yer imlerine ekleyin