Şehir efsanesi gibi toplumda yaygın olan bir takım bilinenlerin bugünkü bilgilerimiz ışığında gerçekle çok alakası bulunmuyor. Göz hastalıkları da en çok yanlış bilgiye sahip olunan bir alan. Acıbadem Taksim Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Esgin, şunları söyledi;
“Ne yazık ki bu hatalı bilgiler göz hastalıklarının tanısında gecikmeye, tedavinin aksamasına yol açabiliyor. Üstelik bu yanlış inançlar o kadar kökleşmiş oluyor ki, hekim olarak hastayı muayene edip bu yanlış inancı düzeltmek istesek de hastalar bu yeni bilgiyi kabullenmekte ne yazık ki zorlanabiliyorlar“
Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Esgin, göz sağlığı hakkında toplumda doğru bilinen ve bu nedenle tanı ve tedavinin gecikmesine neden olan 8 yanlışı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Ne kadar koyu renk olursa güneş gözlüğü o kadar iyidir! YANLIŞ!
DOĞRUSU: Güneş gözlükleri ultraviyole dalga boyundaki ışığı süzmek için kullanılır. Bu süzme işlevininde gözlük camının koyuluğu ile ilişkisi yoktur. Camdaki bir filtre ile süzülür. Koyu güneş gözlüklerinden daha az ışık geçtiği için beyin karanlık ortamda olduğunu düşünerek daha iyi görebilmek için göz bebeğinin büyümesini sağlar, o zamanda göze gerektiğinden daha fazla ışık girmiş olur. Eğer cam rengi koyu ancak içinde UV filtresi yoksa o zaman göz için zararlı bile olur.
Gözlüklerin bazıları gözü dinlendirmek içindir! YANLIŞ!
DOĞRUSU: Halk arasında düşük numaralı gözlükler dinlendirici gözlük olarak tanımlanmakta ve sadece gözlerin yorgun hissedildiği zaman takılabileceği düşünülmektedir. Oysa ister küçük, ister büyük numaralı gözlük olsun, eğer bir kişiye göz doktoru tarafından gözlük yazılmışşsa o kişinin az olan gözünün görme gücünün daha arttırılması için yazılmıştır. Gözlükler takıldığı sürece daha net bir görüntü sağlar. O nedenle eğer gözümüzün görme yeteneğini en iyi düzeyde kullanmak istiyorsak gözlüğü daimi olarak takmak gerekir. Ayrıca gözlük takmak göz numaralarının ilerlemesini durdurmaz. Gözlüğün işlevi sadece taktığımız sürece yaşam kalitemizi artırmaktır.
Yaşlılar yakın gözlüğü takarlar! YANLIŞ!
DOĞRUSU: Her yaşlı yakın gözlüğü takmaz. Özellikle eksi 3.00 diyoptriye kadar miyop olan kişiler genellikle yakın görme için ömürlerinin sonuna kadar gözlüğe ihtiyaçları olmadan görebilirler. Ayrıca ‘yakın gözlüklerini ne kadar geç takarsak o kadar iyidir’ diye bekleyerek zorlanmak da yanlıştır. Doğru olan; yaşam kalitesini düzelten ihtiyaç olan en küçük numarayı kullanmaktır.
Sarı nokta hastalığının tedavisi yoktur! YANLIŞ!
DOĞRUSU: Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Esgin, şöyle konuştu;
“50 yaş üstünde toplumda yaygın olarak rastlanan sarı nokta hastalığı, özellikle yaş tiplerde hızla görme azalmasına yol açar. Ancak bu hastalar erken yakalandıklarında azalan görmeyi durdurmak, hatta görmeyi bir miktar arttırmak mümkün olabilmektedir”
Miyop uzağı göremez, hipermetrop yakını göremez! YANLIŞ!
DOĞRUSU: Miyop ya da hipermetrop olmak, göz küresinin büyüklüğü ile ilgili kavramlardır. Normalden büyük gözler miyop, küçük gözler ise hipermetrop olurlar. Miyop olup yakını görmeyenler olduğu gibi, hipermetrop olup uzağı göremeyenler de vardır.
Bebekler gözlük takamaz! YANLIŞ!
DOĞRUSU: Genellikle 1 yaşından itibaren eğer taktığı gözlüğü ile daha net gördüğünü anlarsa çocuklar rahatlıkla gözlük takarlar.
Çocuklar göz muayenesi yaptırmazlar! YANLIŞ!
DOĞRUSU: Teknolojideki gelişmeler sayesinde günümüzde yeni doğan bir prematüre bebeğin bile göz muayenesi yapılabilmektedir. Çocuklar göz muayenesinde son derece uyumlu olurlar. Bazı körlüğe yol açabilecek hastalıkların erken tanısı için bebeklerin ilk 1 ay içinde göz muayenesi, sonra 6. ayda göz numarasının kontrolü ve 3 yaşında objektif görmenin tespit edilebildiği dönemde muayeneleri yapılmalıdır.
Kontakt Lens kullanımı göze zarar verir! YANLIŞ!
DOĞRUSU: Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Esgin, şunları söyldi;
“Kontakt Lensler neredeyse 50 yıla yakın süredir hayatımızdadır. Bu geçen zamanda çok gelişme kaydetmiş ve bugün hem yakın, hem uzak görmenin düzeltilebildiği son derece konforlu lensler vardır. Kuralına uygun kullanıldığı sürece göze zarar verdiği veya daha sonra yapılacak herhangi bir göz girişimine engel oluşturduğuna dair bilimsel kanıt yoktur”
