Bu söyleşinin ilk bölümünü Hakim Türkay Alıca : FSEK, İçeriğin Korunması ile İçerikten Yararlanılması Arasında Denge Kurmaya çalışır – 1 başlığı altında okuyabilirsiniz.
Günümüzde web sitesi açmak son derece kolay ama bu sitelere içerik temin etmek, özellikle de özgün içerik sağlamak işin zor tarafı. Bu nedenle kopyalama hayli yaygın, gerçi kopya sitelerin okunma şansı azalıyor çünkü orjinali yaratamıyor ama bir yandan da kopyalanan sitenin bazı okuyucularını çalmış olduğu düşünülebilir.
Hakim Türkay Alıca’ya bunu sorduk. Bugün henüz Müyap’ın müzik yüklemeleri ile ilgili olanları saymaz isek, henüz internet üzerinden telif hakları ile ilgili davalar görmüyoruz. Ancak bunların tespiti durumunda yazı başına 3 katına kadar ceza verilmesi mümkün. Hakim Alıca bunları şöyle anlattı.
turk-internet.com : İnternet üzerindeki yazıların, haberlerin olduğu gibi alıntılanması çok yaygın. Kes-yapıştır yönemiyle her türlü yazı alınıyor, sitelerde fütursuzca kullanılıyor. Bu doğru mudur? Bu tür alıntılar hangi ölçüde yapılabilir?
Türkay Alıca : Evet, işte bu denge meselesini -istisnalar getirmek suretiyle- yasa koyucu oluşturmaya çalışmış. Yani diyelim ki gazetede çıkan makaleler, resimler, fotoğraflar, aktüel olarak, güncel olarak haber değeri varsa, bir başka yerde yeniden verilebilir.
Örneğin sabah radyodan gazetelerin okunduğunu duyarsınız, o günceldir. Haber alma özgürlüğüyle de ilişkili olduğu için özellikle FSEK bu konuda hak sahibinin haklarına bir sınırlandırma getirmiştir. Yine iktibas serbestisi dediğimiz, yani ilim, edebiyat eserleri, müzik eserleri bakımından, güzel sanat eserleri bakımından sınırlı olarak, kısmen alıntı yapabilirsiniz.
Alıntı yaptığınız eserin mutlaka sahibinin adını vermeniz lazım ve hangi bölümden aldığınızı bildirmeniz lazım ki onun manevi hakkı kaybolmasın.
turk-internet.com : Hangi bölümden derken sayfası, paragrafı gibi mi? Ne tür bilgiler bildirilmeli?
Türkay Alıca : Tabi, bir kitapsa, çok büyükçe bir kitapsa, o kitabın hangi sayfasından o fikri aldığınızı belirtmeniz lazım. Eğer bu belirtilmez ve ölçü kaçırılırsa, yani alıntı yaptığınız eser sahibinin mali haklarını kullanmasını engelleyecek seviyede ise…
turk-internet.com : Peki yazının bütününü kopyalamak doğru mu? Ya da ne kadarını almak makul?
Türkay Alıca : Bu tabi eserin niteliğine bağlı. Diyelim ki bu üç sayfadan oluşan bir makale de olabilir. Bu üç sayfadan oluşan makalenin sonuç kısmını alırsanız, bu kimi zaman o sınırın aşılması anlamına gelebilir. Çünkü o makalenin aslına ulaşıp okuma ihtiyacı duymayabilir okuyucu.
turk-internet.com : Yani aslına ulaşmayı istetecek düzeyde kopyalanabilir mi diyorsunuz? Ya da başka bir ifadeyle, alıntıyı okuyanın aslına gitmesini yönlendirmeleri öyle mi?
Türkay Alıca : Örneğin kitapla ilgili söyleyelim. Siz diyelim ki hukukun herhangi bir alanında kitap yazıyorsunuz. Pek tabii ki hiç kimsenin orijinal, tamamen başkalarının bilmediği bir edebiyat eseri ya da bilim-edebiyat eseri, sanat eseri bırakmasının imkanı yok. Çünkü kültür meselesi yeniden üretme meselesi. Öncesini bileceksiniz ki, tarayacaksınız ki, o birikimi siz yeniden yoğurasınız, kendi kişiliğinizle özdeşleştiresiniz, ondan sonra size ait, sizin hususiyetinizi taşıyan bir eser ortaya çıksın.
İşte onun için yasa koyucu eser sahibinin haklarını tanıyor ama o eserden yararlanma adına sizin haklarınızı sınırlandırıyor da. İktibas serbestisi dediğimiz olay. Kitabın bir başka tüketici tarafından yeniden satın alınmasına ihtiyaç bırakmayacak oranda -hele hele önceki yazarın ismini de belirtmeden alırsanız- orada mali hakların ve manevi hakların ihlali söz konusu.
turk-internet.com : İnternet üzerindeki makalede de mi?
Türkay Alıca : Onda da tabi ki.
turk-internet.com : Üç sayfanın tamamını alırsa?
Türkay Alıca :Haber istisnasını ayrı tutmak lazım. Bu söylediğim -yani iktibas serbestisi- haber istisnasından farklı bir istisna. Haber istisnasında aktüel olma durumu söz konusu. Eğer sizin yağacağınız haberle ilgili olarak, örneğin bir müzik eseri ile ilgili haber yapacaksınız, bu müzik eserinde bir intihal iddiası var. Bu haberi yapabilmeniz için intihalin yapıldığı bölümü, pasajı belki de olduğu gibi yansıtmanız lazım ki tartışabilesiniz.
O zaman eser sahibi “Hayır, sen bunun çok önemli bir bölümünü benden habersiz kamuya ilettin.” diyemez artık. Çünkü güncel bir intihal iddiası vardır, ortada tartışılan bir durum vardır, bununla ilgili siz haber yapıyorsunuz. O zaman intihale ilişkin bölümü dinleyicide yeterli algıyı yaratacak boyutta yayınlayabilirsiniz, bunu engelleyemeyiz. Ama dikkat edin, o haber istisnasında aktüel olması çok önemli.
turk-internet.com : Ceza dediniz…Diyelim ki, bir makaleyi olduğu gibi kopyalayan başka bir site ya da kişi neyle karşılaşır?
Türkay Alıca : FSEK, yani Fikir ve Sanat Eserleri Yasası’nın 71. maddesi söz konusudur. İnternet için de pek tabii. Çünkü internet, bir içeriği -bu bir eser ise, örneğin yazılı bir eserse- sayısal ortama döküp aktarmadır, orada ihlalidir aslında. Yani fiziksel ihlallerle internet ihlalleri birbirinden çok farklı değil. O anlamda, eğer bir şekilde internet ortamında istisnanın sınırları aşılacak şekilde bir yayın yapılmış ise, 71. madde uygulanacaktır çünkü kamuya iletim hakkı ihlal edilmiştir. Çoğaltma hakkı yine tartışmalı olmakla birlikte, ihlal edildiği kabul edilebilir. Hukuken de tabii yaptırımlar var.
turk-internet.com : Nedir?
Türkay Alıca : O da tazminat talepleri olabilir. Yine hukuki yaptırımlardan birisi “men ve ref “dediğimiz, yani o ihlalin önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını kapsayan bir dizi talepleri içerebilir. Bu tedbiren de olabilir, yani yargılama bitmeden de olabilir. Yargılama sonunda ihlal olduğu anlaşılırsa sonuçta hem tazminata hükmedilir hem de onun oradan kaldırılması yönünde hüküm verilir.
turk-internet.com : Bu tazminatlar ne düzeydedir mertebe olarak?
Türkay Alıca : Açıkçası ihlalin boyutuna bağlı. Örneğin bu ihlal bir yerel gazetede ise bakarsınız: eser sahibinin hakları ne kadar ihlal edilmiş, o eserden yararlanma anlamında ekonomik olarak ne kadar zarar görmüş? Ona bakarız.
turk-internet.com : Nasıl hesaplanır?
Türkay Alıca : Bu tabi hesap yöntemi. Bir 68. maddemiz var, o önemli. Şöyle ki: davayı açan davacı eser sahibi, makul bedelini -yani diyelim ki siz çoğaltma hakkını o ihlalle sınırlı olarak devretmiş olsaydınız ihlalciye, davalıya- bunun bedeli ne olacak idiyse çarpı üç, bunu isteyebilirsiniz.
Yani bu bir bakıma caydırıcı olması adına yasanın getirdiği, öngördüğü bir hükümdür. Böylece diyelim ki bir televizyonda filminiz sizden izinsiz olarak yayınlandı. TV kanalına sahibi olduğunuz o filmi -yayın zamanı da tabi dikkate alınarak, prime time mı yoksa ölü zaman mıdır?- ona göre ne kadara lisanslayacaksınız, bir yayın hakkını ne kadara verecekseniz onun üç katını talep edebilirsiniz.
Söyleşinin devamında müzik eserlerinin indirilmesini konuşuyoruz. Bu bölümü Hakim Alıca : Mp3 İndirmelerinin İhlal Olup Olmadığı 3 Adım Testi ile Anlaşılabilir – 3 başlığı altında okuyabilirsiniz.