Her proje emek ister, her proje ekip işidir ve her aşamada hemen herkesin desteği gereklidir. Bir yerde kesintiye uğradığında tüm emekler, zaman ve para boşa gider. Açıkladığında tüm kesimleri heyecanlandıran ve hatta, “AKP iktidarının en önemli icraatı” yorumları yapılan, “Her Okula İnternet” projesinin nasıl doğduğunu, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Personel Genel Müdürü Remzi Kaya anlattı.
Millî Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürü Remzi Kaya, 17 yıllık Millî Eğitim Müfettişliği görevinden sonra atandığı Personel Genel Müdürlüğünde bir çok ilke imza atmış bir bürokrat. “Her Okula İnternet” projesinin mimarlarından Kaya, sadece 8 aydır bu görevi yürütüyor.
turk-internet.com: “Her Okula İnternet” projesinin mimarlarından birisiniz. Bu projenin nasıl ortaya çıktığını anlatır mısınız?
REMZİ KAYA : Aycell’in başlattığı öğretmenlere yönelik kampanya hakkında yaptığımız görüşmeler sırasında, Aycell Genel Müdürü Cahit PAKSOY ile beraberdik. Bu sırada yanımıza Türk Telekom Genel Müdürü Mehmet EKİNALAN geldi. Proje, bu buluşma sayesinde ortaya çıktı.
Şunu özelikle vurgulamak isterim; bu projenin oluşması ve başarıya ulaşmasında Aycell Genel Müdürü Cahit PAKSOY’un çok önemli katkıları oldu. Sayın PAKSOY, her toplantımıza geldi ve teknik anlamda bilgisi olduğundan bize çok yardımcı oldu. Görüşmeler sırasında, Türk Telekom yetkilileri ile tıkandığımız her noktada arabulucu olan Sayın PAKSOY’dur. Sizin vasıtanızla, şahsım adına bu projeye katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Projeyi konuşurken, Sayın PAKSOY bize 10 bin cep telefonu vereceğini de söyledi.
Millî Eğitim Bakanlığının 600 bine yakın öğretmeni olduğunu, yüzde 10’u kadar, yani 60 bin öğretmene cep telefonu vermelerini rica ettiğimizde, maliyetin çok yüksek olacağını söyledi. Bunun üzerine Sayın EKİNALAN, Sayın PAKSOY’a, “Sayın Genel Müdürüm, cep telefonlarını verin, eğitim çok önemlidir” dedi. Ben de, “Sayın Genel Müdürüm siz ne vereceksiniz” dedim. Sayın EKİNALAN, “ne isterseniz” deyince, ben de her öğretmenimize e-mail adresi vermelerini istedim. Sayın EKİNALAN, burada çok önemli bir konuyu gündeme getirdi. Okulda veya evinde bilgisayar ya da İnterneti olmayan öğretmenin e-mail adresini kullanamayacağını söyledi. İşte bu konuşmalardan sonra, her okula İnternet istedik ve proje ortaya çıktı.
Türk Telekom Genel Müdürü EKİNALAN, her okula İnternet vermeyi düşündüklerini, ama bugüne kadar ne böyle bir talep ne de bir proje ile gelinmediğini söyledi. Bunun üzerine, Bakanımız Sayın Hüseyin ÇELİK’e projeyi arz ettim. Sayın Bakanımız çok olumlu yaklaştı ve “bu projeyi yapın” talimatı verince duyduğumuz heyecan ile hemen konuya yönelik toplantılara başladık. Sayın Bakanımız Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Nizami Aktürk ve zamanın Projeler Koordinatörü Bekir Aksoy ile bu, proje üzerinde çalışmamız talimatını verdiler.
İlk toplantılar 2003 yılının Temmuz ayında başladı. Haftada bir-iki toplantı yaptık ve projenin son aşamasına geldik. Bundan sonra Sayın Bakanımıza projeyi kamuoyuna duyurma zamanının geldiğini arz ettim. Ama Sayın Bakanımız bunu kamuoyuna açıklamadı. Bu duruma önce şaşırdık tabii ki, ama daha sonra Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, “Eğitime yüzde 100 destek” kampanyasını başlattığı sırada bu projeyi kamuoyuna açıkladı. Sayın Başbakan’ın projeyi, “Eğitimde GAP” olarak nitelemesi ve sahiplenmesi bizi daha da heyecanlandırdı.
Millî Eğitim Bakanlığında yıllardır, “çantasız eğitim” söylemi vardır.Siz istediğiniz kadar kitapları dolaplara dizin, çocuklar artık Internet istiyor. Ancak bu planlı ve programlı yaparsanız çok daha faydalı olacaktır. İşte çantasız eğitim bu proje ile sağlanacaktır.
turk-internet.com: Anladığım kadarıyla proje çok kısa sürede hayata geçirilmiş. Şu andaki durum nedir, bilgi verir misiniz?
REMZİ KAYA : Sayın Başbakan bu projeyi 2003 yılının Eylül ayında kamuoyuna duyurdu. Yani bu proje 2-3 ay içerisinde tamamlandı. Elbette bütçede pay ayrıldı ve bunun için Devlet Planlama Teşkilatı, Maliye Bakanı uzmanları da projeye heyecanla yaklaştılar. Destek verdiler.
Şu anda aldığımız bilgilere göre, 2003 yılın hedefi olan 4 bin kadar okula ADSL internet erişimi sağlandı. Elbette bu projenin iki ve üçüncü aşamaları olacak.
Bizler bu çok önemli uygulamayı hayata geçirdik. Öğretmenlerimiz bilgisayarı ve İnterneti bilmiyorsa bile öğrenmesini sağladık. Artık herkesin teknoloji ile teması gerekiyor. Eski kuşak öğretmenler büyük bir hevesle öğreniyorlar. Açılan hizmet içi eğitim merkezlerinde de yetiştirilecekler. Bizim amacımız, öğretmeni çağdaş teknoloji ile tanıştırıp, bu imkanlardan faydalanabilmelerini sağlamaktır. 40 bin okula İnternet projesiyle öğretmen istediği kaynaktan faydalanabilecek.
Burada bir konuyu gündeme getirmek istiyoruz. Türk toplumu olarak bizler gelenek, örf ve adetlerimize bağlıyız, saygılıyız. Ama hep çekingen nesiller yetiştirdik. Hakkını arayamayan, sormayan sorgulayamayan gençler yetişti. Bizim amacımız, çocuklarımızı Internet ile tanıştırarak, dünyaya açılımlarını sağlamaktır. Böylece çocukların sorma sorgulama yetenekleri gelişecektir. Yanlış bilgilendirme olduğunda, itiraz edebilecek bir nesil yetişecek. Ama bu itiraz muhalefet, isyankarlık anlamında değil, doğruyu bulma anlamında olacaktır.
turk-internet.com: Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile de görüştünüz sanırım. Sayın Bakan’ın yaklaşımı nasıl oldu?
REMZİ KAYA : Ulaştırma Bakanı Sayın Binali YILDIRIM, bir toplantıda projeyi kendisine anlattığımızda, “Bu proje güzel ve Türkiye’nin önünü açacak bir proje” dedi. Bakan Yıldırım, “Bu projenin parasal yönünü hiç düşünmeyin, mutlaka hayata geçirin” talimatı verdi. Tabii bu sözler bizi cesaretlendirdi ve mutlu etti.
Projenin teknik anlamda alt yapısını bitirdiğimizde finansman boyutuna sıra geldi. Sayın Bakan Yıldırım’dan destek istedik. Bundan sonra gerçekten fiyatlar, dünya standartlarının altında gerçekleşti. Dünya Bankasının uzmanlarının getirdiği ve bizim getirdiğimiz rakamlar karşılaştırıldığında; Türk Telekom’un bu hizmetten alacağı fiyatın dünya standartlarının çok altında olduğunu gördük.
turk-internet.com: Türk Telekom bu hizmeti sübvanse mi ediyor?
REMZİ KAYA : Hayır. Türk Telekom hakkını alıyor. Sonuç itibariyle işini, hizmetini pazarlıyor. Zarar etmesi düşünülemez. Türk Telekom, kendi alabileceği ücretleri ortaya koydu. Okullarda bir sıkıntı olmaması için modemlerin yüksek standartta olduğunu biliyoruz. Türk Telekom’un önediği fiyatlar dünya standartlarının oldukça altında. Finansmanın bir kısmı Dünya Bankası’ndan sağlanıyor. Önceleri yüksek rakamlar söz konusuydu. Türk Telekom yetkilileri indirim için büyük gayret gösterdiler kendilerine teşekkür ediyoruz.
turk-internet.com: Gerek öğretmenlerin gerekse öğrencilere, yani Türkiye’nin geleceğine yatırım yapıyorsunuz. Bu projenin aşamaları hakkında bilgi verir misiniz?
REMZİ KAYA : Bu projenin içinde her öğretmene e-mail adresi verilmesi de var. Bunu Sayın Bakanımıza da arz ettim. Şimdi, her öğretmene e-mail adresi verirseniz, şu anda Türk Telekom’un müşteri ve pazar payının beşe katlanacağı iddiasındayız.
Bakın, okullarda veli toplantısı olduğunda öğretmen velilere telefonunu verir. Bu proje sayesinde öğretmen şimdi e-mail adresini verecek. Dolayısıyla Türk Telekom’un pazar payı bu yolla da artacaktır. Öğretmene e-mail adresi vereceksiniz ama bilgisayar yoksa e-maili adresini ne yapacak? Sayın Bakanımız Hüseyin ÇELİK’in talimatıyla her öğretmenin bir bilgisayar okur yazarı olmasını istiyoruz. Yalova ve Van’da hizmet içi eğitimlere başladık. Yakın zamanda birkaç ilde daha açılacak. Bu eğitimler için birkaç şirketle anlaşma sağlandı. Bildiğim kadarıyla da söz konusu şirketler bu eğitimleri ücretsiz veriyorlar.
Sayın Bakanımızın diğer bir talimatı da öğretmenlerin hemen hepsinin bir bilgisayar sahibi olmasını sağlamaktır. Öğretmenlerimizin düşük ücretle ya da taksitle bilgisayar edinmelerini sağlayacağız. Yaklaşık 600 bin öğretmenimiz var.Bu proje ile birkaç sektörün birden canlanacağına da inanıyorum.
turk-internet.com: Türkiye’de son bir yıl içinde çok şey değişti ya da değişecek. Örneğin, öğretmen atamaları konunda bilişim teknolojilerini kullanıyorsunuz. Bu projenizden söz eder misiniz?
REMZİ KAYA : 2003 yılında öğretmen başvurularını İnternet üzerinden aldık. Öğretmen atamalarının okulların açılma tarihi olan 15 Eylül’e yetişmeyecekti. Ancak Sayın Bakanımız yeni atanacak öğretmenlerin okullar açılmadan önce atamalarının gerçekleştirilmesi yönünde talimat verdiler. Biliyorsunuz, her yıl okullar açılırken bu sıkıntı gündeme gelir. Sayın Bakan bunu göz önüne alarak bu talimatı verdiler, biz de hemen hazırlıklara başladık.
Çalışmalarımızı tamamlayarak öğretmen atamalarını Internet üzerinden gerçekleştirdik. Bu hizmeti, öğretmen adaylarından hiçbir ücret talep etmeden yaptık. Eskiden öğretmenler Türkiye çapında 22 merkeze giderek başvuru kılavuzu satın alırlar ve bunu doldurduktan sonra uzun kuyruklar beklerlerdi. Bu işlem en az iki gün sürerdi ve en az 100 milyon TL’ye mal olurdu. Biz bunların hepsini ortadan kaldırdık. Bilgisayar ortamında başvuruları alarak öğretmenlerimizin atamalarını gerçekleştirdik. Öğretmenler, bilgisayar başında başvurularını yaptıktan sonra, bulunduğu ildeki Millî Eğitim müdürlüklerine giderek, başvurularının çıktısını alıyorlar ve imza attırıyorlardı. Bu işlem, başvurunun hukuki nitelik kazanması için gerekliydi. Öğretmenlik başvurularını bu şekilde aldık ve sıfır hatayla atamaların gerçekleşmesini sağladık. Öğretmenlerimiz 8 Eylül tarihinde, yani okullar açılmadan bir hafta önce görev yerlerinde oldular.
Öğretmen atamalarını İnternet üzerinden yaparak 20 bin öğretmenimizin atamasını 40 dakikada, sıfır hata ile gerçekleştirdik. Daha sonra, Türkiye’nin çeşitli yerlerine göreve gidecek öğretmenlerimizin ilk aşamada barınabilmelerini sağlamak için Valiliklere genelge gönderdik. Yeni atanan öğretmenlerimiz için sosyal tesislerin açılmasını istedik. Aynı tarihlerde http://personel.meb.gov.tr adresini oluşturduk ve buraya e-mailler gelmeye başladı. Örneğin bir öğretmenimiz, Hakkari de kalacak yer bulamadığından şikayet ediyordu. Bu e-maili alan uzman arkadaşlar durumu incelediklerinde öğretmenimizin bu probleminin bilgi eksikliğinden kaynaklandığını öğrenerek ilgili kişiler aracılığıyla bu öğretmenimize ulaştık ve barınma problemini çözmüş olduk. Burada önemli olan projeyi oluşturmak değil, uygulanabilir olmasını sağlamak ve bir hizmet verirken samimi olmak gerekir diye düşünüyorum. Biz samimiyiz ve işlerimizi heyecanla yapıyoruz.
turk-internet.com: Eğitim, dolaylı ya da dolaysız her kesimi ilgilendiren bir konu. Bu yüzden ileriye yönelik hangi projeler üzerinde çalışıyorsunuz?
REMZİ KAYA : Millî Eğitim Bakanlığının Internet kullanımı ile ilgili yeni çalışmaları da olacak Millî Eğitim Bakanlığını tayin ve nakil yapan bakanlık olmaktan kurtarmak temel amacımız. Tayin ve nakil işlemlerini İl Millî Eğitim Müdürlükleri’ne devredeceğiz. Bu yöndeki düşüncelerimizi “İLSİS” sistemi ile gerçekleştirmekteyiz.
Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü alt yapı çalışmalarını tamamladıktan sonra bir dizi mevzuat değişikliği yapacağız ve bu sistemi hayata geçireceğiz. Böylece öğretmen mazeret nedeniyle bir İl’e atanmasını istediğinde, istediği İl’e Internet’ten bakarak okul tercihi yapabilecek. Bu sistem ile 600 bine yakın öğretmenin tayin ve nakil işlemleri kader olmaktan çıkacak.
Bu sistemde programı, planlamayı ve denetimi Bakanlık yapacak. Yani hem Bakanlığın işleri hafifleyecek hem de öğretmen atamalarında adalet sağlanmış olacaktır.
Diğer yandan Türkiye’deki öğretmen açığını da “İLSİS” sistemi ile adaletli hale getireceğiz. Örneğin, Türkiye’deki İngilizce öğretmeni açığını ders yüküne oranladığınızda bu oran yüzde 10 ise, tüm illerde ihtiyaç bu oranda olacaktır. Yani bir ilde açık, birinde fazla öğretmen olmayacaktır.
turk-internet.com: 2004 yılı için öğretmen talebiniz var mı?
REMZİ KAYA : Elbette var. Kadro taleplerimiz var, kadro sağlandığında ilan edip yeni öğretmen alımı yapacağız. Burada şu bilgiyi de vermek isterim; “İLSİS” sistemi güncellendiğinde, Türkiye’de öğretmen sayısının 545 bin olduğunu gördük. Bu zamana kadar 600 bin seviyesinde olduğu tahmin ediliyordu. Kesin bilgi yoktu. Son güncellemeyle kesin öğretmen sayısına ulaştık.
Bugün itibariyle olması gereken öğretmen sayısı 650 bin seviyesinde. Ancak biz ülkenin mevcut durumunu göz önüne alarak 50 bin kadro talebinde bulunduk. Ama ne kadar kadro verilir bilemiyoruz.
Bu projelerimizin ülkemize ve öğretmenlerimize hayırlı olması dileğiyle saygılar sunarım.