Türkiye’ye 1989 yılında gelen Hewlett Packard, 10. yılını geride bırakırken, son 2 – 3 yılda çok büyük bir yükseliş trendine girdi. Geçen yıl 150 milyon dolar cirosu olan HP Türkiye’nin, bu yıl 180 – 200 milyon dolar arasında ciro yapması bekleniyor. Geniş bir ürün yelpazesine sahip olan HP Türkiye, 2 milyon dolarlık bir yatırım yaparak, İstanbul Okmeydanı’nda yeni bir servis bölümü kurdu. HP, dünya çapında 50 milyar dolara yakın bir ciro yapıyor. Bunun yüzde 10’u teknofinans tarafından gerçekleşiyor. HP Teknoloji Finans Program Müdürü Tulga Eroltu şirketin sunduğu tekno-finansal çözümlere ilişkin sorularımızı yanıtladı:
turk-internet.com : HP internet projelerine nasıl destek veriyor, teknoloji yoluyla mı?
Tulga Eroltu: Geçen yılbaşı itibarıyla global bazlı ASP’nin başına Karly Fiona geldi biliyorsunuz. HP internet bölümünden sorumlu, onun internet dünyasını force etmesi sonucu HP birazcık kişilik değiştirmekte. Artık, logomuz da değişti ‘HP invent’, ‘HP buluş’ isimleriyle çözüm üreten bir şirket haline geldik. Amacımız, tamamen son kullanıcılara yönelik, bunlar ISP yatırımı yapan şirketler olabilir. HP şirketlere “infrastructure” yatırım yapmaz, projelerini hayata geçirmeleri için ek bir finansal çözüm sunarak teknoloji maliyetlerini minimize etmeye çalışır. HP’nin yazıcılar haricindeki bütün ürünleri 3 yıl garantili. HP her ürününün arkasında durabiliyor, yedek parça ve servis garantisi şeklinde önemli bir avantaj sağlıyor. Finans çözümü de bu resmi tamamlayan en önemli parçalardan bir tanesi.
turk-internet.com : HP dünya çapında tekno-finansal çözümler sunuyor tabii değil mi?
Eroltu: Biz bu işe 1982 yılında Amerika’da başladık 40 bin müşterimiz var. HP dünya çapında 50 milyar dolara yakın bir ciro yapıyor. Bunun yüzde 10’u teknofinans yoluyla yapılıyor. 1997 yılında bu uygulamayı Türkiye’ye getirmeye karar verdik, ilk yıl 6 milyon dolar bir ciro elde edildi. Geçen yıl 8 milyon dolar hedeflenmişti, 22 milyon dolarla kapattık. ISP dediğimiz, uluslararası ölçekte 12 – 14 ülkeyi kapsayan bir yönde Avusturya, İsviçre’den başlayıp Güney Afrikaya kadar giden bölümde ikinci olduk. Bu yıl da birinciliği kimseye kaptırmayacağız. Bu yılı da aşağı yukarı 40 milyon dolarla bitirmeyi planlıyoruz. Orta karar bir IT şirketinin cirosuna eşittir bu. Çözümlerimiz müşterilerimizin son kullanıcıları tarafından da çok benimseniyor.
turk-internet.com : Bu çözümler nelerdir?
Eroltu: İki ayrı programımız var. Birincisi taksitli satış, ikincisi kiralama bir de proje finansmanı dediğimiz ikisinin kombinasyonu olan bir programımız var. Taksitli satış ‘leasinge’ çok benzeyen bir program. Farklılıkları ise, 24 aydan 36 aya kadar vade var. Mülkiyeti biz sonda değil baştan müşteriye devrediyoruz. Böylece gelir avantajları elde eden müşteriler bunu kullanıyorlar.
turk-internet.com . HP çözümlerine kimler rağbet ediyor?
Eroltu: Bankalar olabiliyor, sabit kıymetlerinde bunu gösterip yeniden bilançolarını değerlendirdikleri için taksitli satışı tercih ediyorlar. Yatırım teşvik belgeleri olan müşteriler oluyor hem yüzde10 gibi KDV uyguluyorlar, hem de yatırım indirimlerinden yararlanabiliyorlar. Mülkiyet kendilerine geçtiği için amortisman ayırabiliyorlar.
turk-internet.com : Türkiye için ikinci el pazar mı yaratmaya çalışıyorsunuz? Bu ne kadar süre sonra olabilir?
Eroltu: Yaratmaya çalışıyoruz. Şimdi istek var, ancak bunu bizden satın alıp uygulamasını yapacak şirketler arıyoruz. Onlar daha piyasada yok, ama istekler devamlı geliyor. Herkes ucuz yollu bilgisayar elde etmek istiyor çocuğuna, akrabasına. Tabii, biz bununla HP olarak baş edemeyiz. Bir broker’a satmamız gerekli, broker yönlendirebilir.
turk-internet.com : Buradaki amaç nedir? Bir örnekle açıklayabilir misiniz?
Eroltu: Diyelim ki, sizin yüz dolarlık bir projeniz var, biz diyoruz ki iki yıl sonra bu HP ürünlerin değeri 17 dolardır, üç yıl sonra da 7 dolardır. Kiraları hesaplıyoruz ve üç ayda bir sizden tahsil ediyoruz. Yüz dolarlık bir projeye – yüzde12 dolar faizinden hesaplar isek – siz aşağı yukarı 92 – 93 dolar bir maliyete katlanıyorsunuz, yani peşin fiyatından daha ucuz bir maliyete kullanım bedeli ödüyorsunuz.
turk-internet.com . Fiyatlar düştüğü için değil mi?
Eroltu: Hayır, gelecek değerden dolayı, yani biz o yüzde 17 civarında oluşacak finansal maliyeti tahsil etmiyoruz. 2 yıl sonra sizin karşınıza geliyoruz diyoruz ki, ‘Bazı ürünler aldınız bizden. Bunlar teknolojik açıdan eskidi. Gelin bu ürünleri geri verin, size yeni bir konfigürasyon yapalım. Yeniden 2-3 yıllık bir anlaşma yapalım’. Siz diyebilirsiniz ki: ‘Hayır, ben büyük bir şirketim bu ürünleri başka taraflarda kullanacağım, veya satacağım. Alın yüzde17 dolarlık bedeli, ürünün mülkiyetini bana geçirin’. Biz, mülkiyeti size geçirmek kaydıyla, bedeli bir yıl daha vadelendirebiliyoruz.
turk-internet.com : Avantajları nedir bu sistemin?
Eroltu: Eski teknoloji riskini minimize ediyoruz ya da o riski, sizin üstünüzden alıyoruz. Doğru zamanda, doğru teknolojiyle gidebiliyorsunuz. Size, bizim sabit kıymetlerimiz gözüktüğü için servis faturası kesebiliyoruz. Siz bunu full gider gösterip, ödeyeceğiniz KDV’yi mahsup edebiliyorsunuz. Eğer satın almaya kalksanız belki 4 yıllık, 5 yıllık bir konfigürasyona gideceksiniz ağırlılıklı olarak. Onun yerine, 2 yıl için sizi idare edebilecek en uygun, en optimize teknolojiyle gidiyorsunuz. Araba gibi bilgisayarın da değeri hızlı bir şekilde sıfıra yaklaştığı için, satın almak yoluyla anlık maliyet ödemek yerine, sürece yayabiliyorsunuz. Kullanım bedeli ödüyor, ihtiyacınız olmadığı zaman da hiç bir bedel ödemeden geri verebiliyorsunuz. Sonuçta, rekabet ve iş gücü kaybından fazla ödün vermemiş oluyorsunuz. Teknolojik bir üstünlüğe sahipsiniz, devamlı makine parkınızı yeniliyorsunuz ve en ideal, size en uygun teknolojiden işinize devam ediyorsunuz.
turk-internet.com : IT projelerine dönük bir örnek verelim: projenin hardware – software ayrımı olmadan tamamı doğrudan size mi getiriliyor? Hangi kriterlere göre tekno-finans desteği veriyorsunuz?
Eroltu: IT projesi bize geliyor, hardware – software ayrımı olmadan yüzde 50’si HP olmak kaydıyla teknofinansal destek veriyoruz. Bilançoları alıyoruz, inceliyoruz yüzde 50 – 100 oranlarında teminat mektubu alıyoruz. Üreteceği cash’e göre kira alıyoruz. Bizim bir garaj programımız var, o tam Türkiye’de uygulanmıyor. Biz her zaman için proje sponsorunun, projeye sahip olan kimselerin kredibilitesine bakıyoruz. Normal garaj programlarının proje finansmanında siz projenin kredibilitesine bakarak kredi verirsiniz. Bu Türkiye’de tam yürümüyor, zaten böyle bir şey olsa bile proje Amerika’ya gidecek değerlendirmesi çok uzun bir zaman alıyor.