Hemen arkasından daha da çarpıcı bir gelişme ortaya çıktı. Kendisi de bir telekom şirketi sahibi olan Telkoder Dernek Başkanı Yusuf Ata Arıak, Hürriyet Gazetesinde “kaçak trafik yakalandı” başlığı ile –tabiri caiz ise– teşhir edildi.
Bu 2 gelişmenin “Telkoder’in başını çektiği bir dizi toplantı sonrası yapılan “Ara Bağlantı Anlaşmaları İmzalanmayacak” açıklaması sonrası gelmesi” telekom sektöründe “Türk Telekom, ara bağlantı anlaşması imzalamayan firmaları zorlamaya çalışıyor” şeklinde yorumlandı.
Bu arada dikkati çeken ve sektörde konuşulan başka bir husus, Hürriyet’in bağlı olduğu Doğan Grubu’nun içinde de lisans almış telekom şirketi oluşu, –henüz ara bağlantı imzalamamış oluşuna karşın– 3 büyük şehirde toplantı düzenleyerek, telekom faaliyetlerini tanıtmış olması yani habere bahis şirketlere benzer çalışmalar içinde oluşuydu. Sektörde bu husus da bazı düşüncelere neden oldu.
Haftanın diğer bir sıcak gelişmesi ise, Türk Telekom’un lisans anlaşmasını imzalamış olmalarına rağmen, ara bağlantı anlaşması imzalamamış çok sayıda telekom firmasına mahkeme kararlarıyla baskın yapması oldu. Bu baskınlar da “firmaları ara bağlantı imzalamaya zorlamaya çalışmak” şeklinde yorumlandı
İşte ağustos ayının hem hava açısından, hem gelişmeler açısından son derece sıcak geçen bu haftasının gelişmelerini bir hukukçuya değerlendirelim istedik;
- “Ben Sayın Genel Müdüre sormak istiyorum. Özelleştirmenin çok yakın olduğu bu günlerde, acaba yabancı yatırımcılar, sektörün bütün oyuncuları ile kavgalı, –uzlaşmak bir yana– bütün sorunları mahkemeye taşımış, işletmecileri savcılıklara şikayet etmek için vaktini mahkeme koridorlarında geçiren bir operatörün değeri hakkında ne düşünür?
Sayın Genel Müdür; bu kadar çok dava dosyası ile şirketinin kıymetinin artacağını mı düşünüyor?
Ben bir avukat olarak; bir ticari şirketin değerinin mahkemelere taşınmış yüzlerce dava dosyası ile değil, aksine imzalanan yüzlerce arabağlantı sözleşmesi ve ticari anlaşmalarla, tüm operatörlerle ihtilafsız ve kurduğu iyi ticari ilişkilerle artacağını düşünmekteyim. Bilmem yanılıyor muyum?”
Av.Suat Güzeloğlu ile röportaj yapmak istediğimizde –okumuş olduğunuz bu– ilk soruyu kendisi sormak istedi. Güzeloğlu Türk Telekom Genel Müdürü Mehmet Ekinalan’ın cevaplamasını beklediği bu sorudan sonra, son bir kaç gündür yaşanan olayları bir hukukçu gözüyle turk-internet.com okuyucuları için değerlendirdi.
Turk-internet.com: Telekomünikasyon sektöründeki son gelişmeler, özellikle TT’nin son yaptığı baskınlarla ilgili olarak görüşünüzü alabilir miyiz? TT’nin iddiasını dayandırdığı yasa maddeleri ve yönetmeliklerin bir değerlendirmesini bir de siz yapar mısınız?
Ali Suat Güzeloğlu: Serdar Bey sorunuz uzun. Bu yüzden cevabı da uzun olacak. Baştan söyleyeyim.
TT’un baskınları yeni bir gelişme değil. Tekel hakkının devam ettiği –1/1/2004 öncesi– günlerde büyüklü küçüklü pek çok şirket tekel hakkının ihlali ve kamu kurumunu dolandırmak suçlamalarıyla karşı karşıya geldi.
Şöyle bir geçmişe baktığımda TT nin kara listesinden kimler gelmiş kimler geçmiş. IBM Turk’den, Siemens’e, Digiturk’den adı ünvanı duyulmamış ve telekom işinde olan, olmayan, onlarca şirket hep aynı şekilde, telekomun arka bahçesinde hesap vermeye, dolandırıcı olmadıklarını ispata zorlanmış.
Pek çok işletmecinin hatları kapatılmış, Cumhuriyet Savcılarının önünde hesap vermeye zorlanmış… Doğrusunu isterseniz bu son derece yakışıksız olayların 01.01.2004 de sona ereceği düşünülürken, savcılık başvuruları, dernek kapatılması istemli davalar ve son olarak dün Hürriyet’teki haberle şok olduk.
Şimdi gelelim TT’nin açıklamasında dayandığı yasa maddelerinin incelenmesine… (Bkz : Kaçak Trafik Hikayesinde Türk Telekom Görüşü)
406 sayılı Yasanın 2. maddesi lisans ya da genel izin almamış işletmelerin Telekomünikasyon Hizmeti veremeyeceğinden bahsetmektedir.
Bilindiği üzere Eser Telekom A tipi Uzak Mesafe Telefon Hizmeti lisansı almış bir işletmecidir. Kaldı ki; bu şirketin Karasal Hatlar Üzerinden Data İletme lisansı da bulunmaktadır.
Telekomünikasyon Hizmeti Yönetmeliği’ne göre bu lisans sahibi işletmeciler dahi ses dahil olmak üzere bu hizmetleri vermek üzere yetkilendirilmiştir. Bu durumda nasıl oluyor da T. Telekom, “yasanın 2. maddesi ihlal edildi” deniliyor anlamak mümkün değildir.
Turk-internet.com: Açıklamaya dikkatle bakılırsa, önemli bir başka husus var. TT yetkilileri VoIP yapabilmek için altyapı lisansı alınması gerektiği düşüncesinde. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Ali Suat Güzeloğlu: Bu iddialara karşı ben de şunu sormak istiyorum. TT, lisanslar verilmeden önceki VoIP’la ilgili hangi açıklamasında veya hangi belgesinde olayı alt yapı olarak görmüştür.
Bunlar samimi düşünceler değildir. Bakın ben size Ahmet’in, Mehmet’in ya da şahsi fikirlerimi değil, FCC uygulamalarını, AB uygulamasını ve bizzat TT’un kendi belgelerine dayanarak cevap veriyorum.
Önce şunu söylemeliyim ki; Avrupa Birliği’nde internet üzerinden ses nakli ISS’ler tarafından hiçbir lisansa gerek duyulmadan verilmektedir. FCC (Amerika’daki Telekomünikasyon Kurumu eşdeğeri kurum) ise çok açık ve net olarak şunu demektedir. “internet üzerinden ses nakli yapanlar yeni bir şebeke kurmaz, sadece mevcut şebekeyi kullanırlar.”
Bakınız, VoIP teknolojinin adıdır ve bu teknolojiyi kullanmak için gerekli cihazların tamamı Türk Telekomun kendi web sitesinde “TERMİNAL CİHAZI” olarak tanımlanmaktadır.
Terminal cihazları hepimizin bildiği gibi mevcut şebekeye bağlanan ve başlı başına altyapı ya da şebeke oluşturmayan cihazlar olduğuna göre, alt yapı lisansından bahsetmek mümkün olabilir mi? Ben bu konudaki TT iddialarını gayrı ciddi buluyorum. Üstünde konuşulmaya değmeyecek bir savunma. Daha mantıklı bir savunma beklerdim.
Turk-internet.com : Aslında bu soruyu sormak istemiyorum ama. Okurlarımıza bilgi vermek açısından anlatır mısınız .. Ceza Yasası, kamu kurumunu dolandırmak gibi iddialar, haberde geçen 525. madde nedir bütün bunlar?
Ali Suat Güzeloğlu: Bir kere TT’un kamu kurumu olmadığı, Kamu İktisadi Kuruluşları listesinden çıkarıldığı yasa hükmü. Ancak; hakim ve savcıları ikna edebilmek amacıyla olsa gerek, TT yaptığı tüm başvurularda kendisini kamu kurumu olarak tanıtmaya devam etmekte. Kaldı ki; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bu konuda kararı da bulunmakta.
Şimdi gelelim T. Telekomun dayandığı 525. maddeye…
“Başkasına zarar vermek veya kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla, bilgileri otomotik işleme tabi tutmuş bir sistemi veya verileri kısmen ya da tamamen tahrip eden veya değiştiren veya silen veya sistemin işlemesine engel olan kimseye… ”.
İstanbul Barosu Bilişim Merkezi Yürütme Kurulu üyesi bir avukat olarak bu maddenin uygulaması ile ilgili sayısız seminere katıldım. Biz bu konuda pek çok tartışma yaptık. Örneğin decoder bu tanıma girer mi diye saatlerce tartıştık. Konunun uzmanı hocaları ve hatta Teknik Üniversiteden verilen raporları inceledik. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu bu maddeyi bilgisayarlara izinsiz müdahalelerin önlenmesi vs. düşünceler ile ihdas etmiş.
Bu durumda Eser Telekom, Türk Telekom’un ne tür bir verisini kısmen ya da tamamen tahrip etmiş merak ettim doğrusu ? Ben bu tür iddiaların yapılmasını saşırtıcı görüyorum. Başka ne diyebilirim ki?
Türk Telekom’un, tekel hakkının devam ettiği –1/1/2004 öncesi– günlerde lisanssız firmalar aleyhinde açılan bu tür davaların bir kısmı maalesef ağır cezaya kadar bile gitti. Ancak üç ağır ceza mahkemesi de yapılan yargılamanın sonunda BERAAT Kararı verdi. Hatta davayı ağır cezaya gönderen savcılar bile yargılama sonrasında BERAAT kararı verilmesini talep ettiler.
Ben –serbestleşme yılında bulunduğumuz– Ağustos 2004’de Türk Telekom’un hala bu davalar ile uğraşmasının nedenini ve neyin peşinde olduklarını anlayabilmiş değilim. Üstelik bu tür şikayet varsa da değerlendirme yetkisi Türk Telekom’da değil, Telekomünikasyon Kurumundadır. Sizin sitenizdeki haberin içinde gerek rekabet Kurumu, gerekse Telekomünikasyon Kurumu yetkilileri de bunu ifade ediyorlar zaten.
Turk-internet.com: Ruhsat almış işletmecinin arabağlantı imzalamamış olması halinde bu hizmeti veremeyeceğine ilişkin TT görüşü hakkında ne diyeceksiniz?
Ali Suat Güzeloğlu: Olur mu öyle şey diyeceğim :). Yönetmelik son derece açık. Ne diyor birlikte bakalım.
“Uzak mesafe telefon hizmeti, işletmecilere ait her türlü telekomünikasyon şebekesi ve altyapısı üzerinden her türlü teknolojiyi kullanarak….”
Lütfen dikkat edin. Teknolojinin adının VoIP ya da CoyP olmasının hiçbir önemi yok. Bir başka deyişle ; 38 işletmeci VoIP lisansı almadı. UMTH lisansı aldı. Sesi her türlü teknolojiden yararlanarak gönderebilir.
UMTH işletmecileri ses nakli için yetkilendirilmiş ve sesin ne şekilde iletileceği hususunda bir kısıtlama da getirilmemiş. Öte yandan rekabet ortamının gerçekleşmesi ve alt yapıdan diğer işletmecilerin yararlanması için de ana operatöre bu işletmecilerle arabağlantı anlaşması yapması zorunluluğu getirilmiş. Bir başka deyişle ; arabağlantı yapma yükümlülüğü TT için var. İşte bu noktada ben diyorum ki; Eser Telekom PRI hatlarını ses tekeli varken sadece firmasının ihtiyacı için kullanabiliyordu ama bugün artık hem ses tekeli yok hem de bu işletmeciye her tür teknoloji ile ses taşıyabilirsin diye bir lisans verilmiş. Bu durumda işletmeci isterse elindeki bu hatları sanki işletmeci değilmiş gibi normal tarife üzerinden kullanarak üçüncü kişilere hizmet verir ya da arabağlantı talep ederek ” artık bu hatları bana daha ucuza kullandır , bana işletmeci fiyatı ver ” diyebilir. Eser bu nıoktada sesi – eğer geçirdiyse – normal indirimsiz tarife bedellerini ödeyerek geçirirmiştir.
Bu durumda TT aynı hattın kullanımı için işletmeci olmayanlaradan, yani parekendecilerden, tüketicilerden hangi parayı alıyorsa Eser’den de bu parayı talep eder ve bu durumda bu hatlar kullanıldığı müddetçe para kazanır. Eğer Eser Arabağlantı anlaşması yaparsa, bu durmda eskisinden daha az para ödeyecek ve işletmeciler için kendisine imtiyazlı bir tarife uygulanmasını isteyecektir. Bu durumda aynı hattın kullanımı nedeniyle TT daha az para tahsil edecektir. Kısaca anlaşma yapılmadan kullanılan hattan dolayı TT un zarara uğratıldım, dolandırıldım iddiası da komik oluyor.
İşletmeci isterse bu anlaşmayı yapar, istemezse yapmaz. Şöyle bir örnek vereyim. Öğrencinin cebinde paso var ve ucuz seyahat hakkına sahip. Bu öğrencinin tam bilet almasına engel bir durum var mı? Yani paso imkanından yararlanmak bir mecburiyet midir? Pasoyu kabul etmek sadece bu yükümlülüğü olan işletmeci içindir. Bu konu bu kadar açık.
Turk-internet.com: Son olarak sizin ekleyeceğiniz bir şey var mı?
Ali Suat Güzeloğlu: Türk Telekom’un Genel Müdürü Sayın Mehmet Ekinalan “kamu kaynaklarının sömürüldüğü günler geride kalmıştır” şeklinde bir beyanda bulunmuştur.
Şimdi birkaç soru da sayın Genel Müdür’e izin verirse ben sormak istiyorum.
Geçtiğimiz aylarda bir kasa ve bir masadan oluşan onlarca firmaya yüzlerce trilyonluk tazminat davası açılmıştır. Bu firmaların bir kısmına gönderilen tebligatlar dahi ilgilisine ulaşmamıştır. Kısmi dava açıp az harç ödeme imkanı varken, hatta dava değerini sonradan yükseltme imkanına sahip olmanıza rağmen neden trilyonlarca lira harç ödediniz? Bu davaları kazansanız dahi, bu şirketlerden 20 şer 30 ar trilyon tahsil edebileceğinize inanıyor musunuz? Eğer inanmıyorsanız, yabancı yatırımcıya karşı bir bilanço oyunu yapıldığı yolundaki görüşler doğru mudur?
Tahsil edemeyeceğinizi bildiğiniz bu hayali alacaklar için ödenen trilyonlar kamu kaynaklarının savrulması değil midir? Hakim durumdaki bir operatörün agresif rekabet yapacağım diye kaynaklarını böyle sarf etmesi konusunda bizleri de bilgilendirir misiniz? (konu hakkında daha detaylı bilgi almak isteyenler Açılan Bir Garip Dava Hakkında başlığı altına bakabilir)
Sayın Genel Müdür’üm… Adli başvurular siz, şirketiniz ve muhatabınız şirket hakkında son derece ciddi sonuçları doğurabilir.
Yaptığınız adli başvurularda (dilekçelerinizde) acaba aleyhinde tespit istediğiniz firmanın Telekomünikasyon Kurumundan aldığı lisanslardan da bahsediyor musunuz? Bu tespitlerde hakim ve savcılıkları yeterince bilgilendiriyor musunuz? Önceki yıllarda olduğu gibi konu ile ilgisi olmayan makine mühendislerinin ya da Türk Telekom’da çalışmış eski personelinizin, konu hakkında yeterli bilgisi olmayan elektrik mühendislerinin bilirkişi olarak seçilmemesi için gerekli özeni gösteriyor musunuz?
Turk-internet.com: Söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Ali Suat Güzeloğlu: Elbette bu kadar değil. Başka noktalar da var ama hem okuyucularınızı hukukla çok sıkmayalım, hem de bazı konular bana kalsın. Ama son olarak şunu söyleyeyim; ben bu ülkenin işletmecilerinin Türk Telekomla el ele vererek inanılması güç başarılara imza atacağından eminim. Başka bir sefer de bu konuları konuşuruz isterseniz.