Otomerkezi.net CEO’su Muhammed Ali Karakaş konu hakkında birçok belirsizliğin var olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi:
“Bahsi geçen 700 bin rakamı gerçeği yansıtmadığı gibi bu araçların birçoğu terk edilmiş ve uzun yıllar otoparkta bekleyen araçlardır. Sadece otomobil değil, traktöründen elektrikli bisikletine kadar kırılımı çok geniş bir havuz. Trafiğe çıkabilecek otomobil sayısı ise ancak ortalama 25 bin adete ulaşır. Asılsız olarak iddia edildiği gibi 700 bin araç var olsa dahi bu araçların bir anda satışa çıkması mümkün değil. Satışa çıksa dahi bu araçlara teminat ödeyebilecek, akabinde nakit satın alabilecek, serviste eksiklerini yaptırabilecek güce sahip bir tüketici profilimiz maalesef yok. Geçmiş hasar durumları, güncel mekanik durumları hakkında en ufak bir bilgi de yok ve ekspertiz şansı bulunmuyor. Çekme belgeli bu araçların onarımı, toparlanması, muayenesi, trafiğe tekrar çıkması ise en az 6 ayı bulacaktır. En önemlisi tamamen nakdi olan tüketiciler sadece satın alma şansına sahip ve hiçbir finansman modeli sunulmadığı için ikinci el araç pazarında fiyatları gözle görülür biçimde düşürmeyecektir.”
İkinci elin merkezi Otomerkezi.net, yakın zamanda basında yer alan “icralık ikinci el araçların ihalesi” konusunun, pazara olabilecek etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Birçok hususun belirsiz olduğunu aktaran Otomerkezi.net CEO’su Muhammed Ali Karakaş, 700 bin adetlik araç sayısının asılsız olduğuna dikkat çekti.
Finansman modeli yok, araçlarda ekspertiz şansı bulunmuyor
İkinci el araç fiyatlarının son 2 ayda düşüş trendinde olduğunu ve son haftalarda stabil seyrettiğini ifade eden Karakaş, ihale araçları ile ilgili öngörü ve değerlendirmelerini paylaştı. Karakaş konuşmasına şöyle devam etti:
“Uzun yıllardan bu yana bu tür ihaleler düzenli olarak yapılıyor. Ancak bu ihalelere katılmış olanlar çok iyi bilirler ki araçlara önden ekspertiz yaptırma şansınız olmadığı gibi araçların kapısını, kaputunu açma şansınız dahi yok. Kilometresini dahi bilmiyorsunuz. Tabiri caizse kapalı kutu; satın alacağınız aracın motor, mekanik durumu hakkında bilgi alamıyorsunuz. En önemlisi belirli bir finansman modeli de sunulmuyor. Sadece nakdi gücü olan satın alabiliyor ve belirli bir teminatın ödenmesi gerekiyor. Araçta bir sorun çıktığı durumda iade şansınız da bulunmuyor.”
İhaleye çıkacak araç sayısı ortalama 25 bin adet
Diğer yandan otoparklarda bekleyen hacizli araçların önemli bir bölümünün yıllardır beklediğini ve çoğunluğunun 15 yaş üzerinde olduğunu aktaran Karakaş şöyle bir değerlendirmede bulundu:
“Oranladığımızda 5 yaşına kadar olan araç sayısının yüzde 5’i geçmeyeceğini düşünüyoruz. Bu araçlar kullanılabilir durumda olacaktır, ancak kaza geçmişi hakkında bir bilgi yok. Alacağınız araç geçmişte ağır bir kazaya karışmış mı, hava yastığı açmış mı, şasisinde işlem var mı? Bu bilgiler paylaşılmıyor. Vadeli satış, iade, detaylı ekspertiz gibi imkanlar sunulmayacağı için bu araçların ikinci el araç fiyatlarında gözle görülür bir düşüş yaratmayacağını öngörüyoruz. Zira ihaleye çıkacak araç sayısı maksimum 25 bin adet olur ve yaklaşık 1 milyon aracın satışta olduğu bir pazarda, en az 6 aylık onarım sürecini de göz önünde bulundurduğumuzda piyasaya etkisinin çok zayıf olacağını anlayabiliriz. Fiyatlardaki düşüşü sağlayacak yegane unsur her zaman söylediğimiz gibi enflasyon, kur ve faiz üçgenidir ve yine her zaman söylediğimiz gibi tüketiciler nezdinde fiyatlar bugün pahalı izlenimi verse de enflasyonist ortamda yarın için ucuz kalacaktır. Stokçuluk ve fahiş fiyat problemleri ise Ticaret Bakanlığımızın aldığı kararlarla büyük oranda geride kalmıştır. Tüketiciler ve biz sektör paydaşları bu durumu memnuniyetle karşılıyoruz.”
Kimlik gizleyerek ilan açma dönemi bitti
1 Kasım 2023 tarihi itibarıyla yeni bir döneme girildiğini de hatırlatan Karakaş şöyle dedi:
“Bakanlığın aldığı kararla birlikte artık ilan platformlarında sahte veya manipülatif, piyasa fazlası ilanlar ortadan kalkıyor. Bu kararla birlikte sektördeki istikrar artacak, vergi ödemeden kar elde etmeye çalışanlar sektörden menedilecektir. Ancak cezaların düşük kaldığını, daha caydırıcı olacak rakamlara yükseltilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”