Beyaz kağıt IDC ve Tivoli Systems Inc. kısa bir süre önce yayınlanmış olan bir raporda, telsiz iletişimin güvenliğinin ne denli önemli olduğundan bahsetti.
Bu telsiz sektörün etkisini analiz eden liderlerden biri olan IDC’nin hesaplarına göre dünya marketinde telsiz internet işlemleri (en önemlisi bankacılık işlemleri olmak üzere) 2003 yılında 38 milyar dolara çıkacak.
Raporun başı “Ses trafiği bu telsiz büyümenin çoğunu teşkil edecek,” dedi. “Ancak, IDC’nin hesaplarına göre, önümüzdeki üç yılda TCP/IP’deki telsiz iletişiminin %55’i veri (data) olacak.”
Tamam, açıkça göründüğü gibi cep telefonları her yerde olacak, fakat IDC’nin beklentilerine göre bu telefonlarda belli bir seviye internet kullanan abonelerin sayısında büyük gelişmeler olacak.
Yazının, bazı standarların henüz geçmemiş olduğunu bildirmesine rağmen, Telsiz Aplikasyon Protokol Forum’unun üyelerinin, İletişim Seviye Güvenliğinin (TLS) kardeş şirketi olan Telsiz Ulaşım Şebekesinin (WTLS) onayını umduklarını söylediler.
Ancak bu tür standartlar iyi bir şekilde yerleştirilene kadar, IDC telsiz aygıtların kullanılmasında endişelerin devam edeceğini bildiriyor. IDC ile konuşmuş olan ancak adını açıklamak istemeyen bir banka internet bankacılığını müşteri hakikiliğinin garantisini almadan halka sunmak istemiyor.
Bu, banka, hastane ya da ne olursa olsun telsiz iletişimin düşüş noktası oluyor. Diyelim ki, birisi el bilgisayarını kaybetti (PDA), ve biraz teknik bilgisi olan üçkağıtçının birisi sokakta buldu. Eğer ellerinde doğru bilgi olursa rahatlıkla gidip banka hesaplarınızı kullanabilir. Şirket bunu nasıl koruyabilir? Koruyamaz. Biometri, ya da bir kişiyi James Bond gibi parmak izi ile, retinasıyla yada ses tanıtımı ile tanımlayabilme bilimi, tanıma ve hatırlama yöntemleri yerleştirilmelidir.
Fakat o endişelenen kişiler, detaylara web server ile müşteri arasındaki engel olan “enkripsiyon farkı” denen WAP kapısındaki teknikerlerin problemi ile detaya başlamıyorlar.