Devletin, özel sektörle rekabete girdiğini özellikle telekomünikasyon alanında görüyoruz. Buna bir başka bakış açısı da İDO’dan geldi. Sirkeci-Harem dışındaki tüm içhatları durduracağını açıklayan şirket, bugün buna dair 7 maddelik bir açıklama yayınladı. Açıklamada, diğer maddelerin yanında Kabataş iskelesinin Martı Projesi nedeniyle kapatılması sonucu yolcu sayılarının yüzde 80 azaldığı da belirtildi ve “Alınan kararlar Karayolları’nın yani devletin İDO ile rekabeti anlamına gelir ki bu kesinlikle ‘Adil’ değildir” denildi.
İDO alınan iptal kararıyla ilgili açıklaması aynen şöyle;
Özelleştirme sonrası
- Bursa seferlerinde haksız rekabet
İBB sözleşmeye aykırı olarak Bursa Belediyesi’ne “Bedelsiz” iskele tahsis ederek, BUDO’nun İstanbul/Bursa arasında seferleriyle haksız rekabete sebep olmuştur.- Ambarlı Limanı projesi
Özelleştirme sözleşmesinde yer alan Ambarlı Liman arsasının bugüne kadar İDO’ya teslimi yapılmayarak, İDO’nun Ambarlı’dan / Yalova / Mudanya / Bandırma Ro-Ro Projesini hayata geçirilmesi engellenmiştir.- Negmar haksız rekabeti
Eskihisar / Topçular arasında hiçbir bedel alınmadan NEGMAR isimli şirketin yan kuruluşlarına İzmit Büyükşehir Belediyesi aracılığı ile, iskele tahsis ederek çok büyük bir gelir kaybına uğratmıştır.- Sirkeci-Harem hattı kısıtlamaları
Sirkeci Harem hattı İDO’nun en kârlı hatlarından biri olmasına karşılık, UKOME kararı ile 3,5 ton üzeri araçların geçişi engellenmiş, söz konusu araçlar Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne yönlendirilerek çok önemli bir gelir kaybına sebebiyet verilmiştir.- Kabataş Martı Projesi etkisi
İDO’nun en önemli iskelesi olan Kabataş iskelesi Martı Projesi nedeni ile kapatılınca yolcu sayımızda %80’e yakın düşüş ortaya çıkmış ve bu zarar telafi edilememektedir.- UKOME’den istenen zam talepleri
Çok ciddi kur ve maliyet artışları karşılığında son üç yılda %85 artışa rağmen UKOME kararları ile ancak %22 zam alınabilmiştir. Bu durum iç hatlar seferlerimizi sürdürülemez bir noktaya taşımıştır.- Osmangazi Köprüsü etkisi
– İDO’nun zor duruma düşmesinin en büyük nedeni burada alınan kararlardır.
– Osmangazi Köprüsü ihalesi İDO ihalesinden önce yapılmıştır.
– TEPE+AKFEN+SOUTER+SERA 2011 yılında İDO ihalesine girmeden evvel Osmangazi Köprüsü’nün 2016 yılında açılacağını, geçiş fiyatının ise 2016 için 41 USD + %18 KDV olduğunu, bu fiyatın Karayolları tarafından Osmangazi Köprüsü’nün yapımcı firmalarına garanti edildiğini Karayolları ve OTOYOL A.Ş. tarafından akdedilen sözleşmeyi okuyarak bilgi sahibi olmuştur.Bu fiyatlara göre tüm araçların Osmangazi Köprüsü’nden geçmeyeceği tarafımızdan öngörülerek, bu hattımızda 2016’dan itibaren önemli bir gelir kalemini fizibilitelerimize koyarak teklifimizi vermiştik. Ancak, köprünün açılması ile birlikte Bakanlar Kurulu Kararı ile yatırımcı firma OTOYOL A.Ş.’ye 2017 için 41 USD + %8 KDV x 40.000 araç parası ödenirken, araç geçiş ücretleri 70.75 TL + %8 KDV’ye düşürülmüştür.Bu kararlar Karayolları’nın yani devletin İDO ile rekabeti anlamına gelir ki bu kesinlikle “Adil” değildir. Haksız rekabete girmektedir.Tüm bu nedenlerden dolayı, İDO Yönetim Kurulu, 07/11/2018 tarihli toplantısında, kredi yapılandırma görüşmelerini yaptığı bankaların da tavsiye ve görüşleri doğrultusunda, yabancı stratejik ortağı SOUTER Inv’ın da talebi ile Uluslararası Hukuk Platformu’na başvurmadan önce tüm zarar eden hatlarını kapatarak, bir parça olsun kanamayı durdurmayı hedeflemiştir. Bu şartlar dahilinde 01 Aralık 2018 tarihi itibariyle Sirkeci – Harem hattı hariç iç hat seferlerimizi geçici olarak durdurduğumuzu anlayışınıza sığınarak bildirmek isteriz. Bu kapsamda 01 Aralık 2018 tarihinde Bostancı-Beşiktaş, Bostancı-Kadıköy-Yenikapı-Bakırköy, Adalar hatlarımız geçici olarak durdurulacak olup Bostancı, Yenikapı ve Kadıköy iskelelerimiz şehir dışı hatlar için faaliyet vermeye devam edecektir.
İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. ( İDO) 1 Aralık 2018 tarihinden itibaren iç hat seferlerini durdurma kararı almıştı. Alınan karar sonrası bir çok vatandaşın mağduriyeti gündeme gelmişti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki İstanbul Deniz Otobüsleri Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin (İDO) yüzde 100 oranındaki hissesinin özelleştirilmesi ihalesini, 8 nisan 2011’de açık artırma bölümünde en yüksek teklifi 861 milyon dolar ile veren Tepe-Akfen-Souter-Sera Ortak Girişim Grubu almıştı.
2010 yılında yaklaşık 50 milyon yolcu ve 7 milyon araç taşıdığı raporlanan İDO 30 Eylül 2010 itibariyle ikiye ayrılarak gemi, iskele ve personeli, İstanbul Büyükşehir iştiraki olan İstanbul Şehir Hatları Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye devredilmişti. O tarihte, filosunda 10 hızlı feribot, 25 deniz otobüsü ve 17 arabalı vapuru vardı.
İDO’nun 21 tanesi İstanbul şehir içinde, 14 tanesi de İstanbul dışında olmak üzere toplam 35 iskelesi bulunuyordu. İDO, 5 tanesi İstanbul şehir içi, 9 tanesi İstanbul dışı olmak üzere toplam 14 ana hatta faaliyet gösteriyordu.