İşte hukuk böyle olmalı; Gizli kararlar ve soruşturmalar yapan bir İngiliz mahkemesi, 7 yıldır, İngiltere ile Amerika arasında elektronik haberleşmenin gözetlenmesine dair 7 yıldır süren düzenlemenin kanunsuz ve insan hakları kanunlarına aykırı olduğuna karar verdi[1]. Karar, 2007-2014 arasında Prism yazılımın kullanılması ile ilgili[2].
Soruşturma Yetkili Mahkeme (The Investigatory Powers Tribunal – IPT) bugün yaptığı açıklamada, İngiliz Gizli Servisi GCHQ ile Amerikan Gizli Servisi NSA arasındaki anlaşmayı insan hakları kanununa aykırı bulduğunu belirtti. Anlaşma Amerika’lıların sızdıkları email ve telefon kayıtlarını İngiliz’lerle paylaşılması konusundaydı.
Sabah erken saatlerde IPT tarafından web sayfasında duyurulan [3] bu önemli kararda ; “İngiltere’de yaşayan bireylerin kişisel iletişimlerine, sistem uygunsuz bir şekilde ulaşıyor, kaydediyor ve İngiliz yetkililere ulaştırıyor. Bu Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 8 ve 10cu maddelerine aykırı” yazıldı.
8ci madde kişisel ve aile hayatlarının gizli kalması hakkı ile ve 10cu madde de ifade özgürlüğü ile ilgili. Bu karar aralık ayında mahkeme tarafından verilen, İngiltere’nin internet üzerinden gizli servis tarafından veri toplamasının insan haklarına aykırı olmadığına dair kararı değiştiriyor.
Mahkemeye giden ise, Liberty, Privacy International ve diğer sivil özgürlük grupları oldu. Bu örgütler, NSA tarafından Prism ve Upstream yazılımlarının kullanılmasını ve kitlesel gözetim yapılmasını, sonra bunların GCHQ’ya verilmesini şikayet etmişlerdi.
Bu gruplar İngiltere’de uzun zamandır çeşitli konularda “Kişisel Verilerin Gizliliği” savaşı veriyorlar. Daha önce de (ülkemizde de TTnet tarafından uygulamaya alınan Phorm için) verdiği savaşı haber yapmıştık[5]. Konuyla ilgili olarak Privacy International Direktör Yardımcısı Eric King şunları belirtiyor:
“GCHQ ve NSA gibi istihbarat ajansları uzun zamandır hukukun üzerindeymiş gibi hareket ediyorlar. Bugünkü karar, bir çok kişinin uzun zamandır bildiği bir şeyi doğrulamış oldu. GCHQ ve NSA 10 yıldır, dünya çapında milyonlarca insanı etkileyen, hukuksuz kitlesel gözetim paylaşımı yapıyorlar.
Gizli kanunların, gizli yorumları ile kitlesel gözetim programlarının devam etmesine izin vermemeliyiz. Dünya, Edward Snowden’e bize fısıldadıkları için borçludur. Bugünkü karar onun göze aldıklarının bir sonucudur.
Ama yapmamız gereken çok şey var. NSA-GCHQ’nun paylaşım ilişkilerinin bugün hala kanuni olmasının nedeni, hükümetin son-dakika-temizlenme hareketi çerçevesinde, daha önce gizli olan anlaşmayı yayınlamasıdır. Bu kanundaki büyük boşluğu kapatmak için yeterli bir hareket değil. Avrupa Mahkemesinin, devlet gücünün korunması yerine gizliliğin korunması yönünde karar vermesini bekliyoruz.
Bir de ülkemizdeki duruma bakalım; telefon ve internet trafiği konusunda gözetim sürüyor. 2005’den bu yana TİB tarafından telefonların bilgileri ya da içeriğinin kaydedildiği düşünülüyor. Yanısıra, Türk Telekom gibi büyük firmaların internet trafiğinin kaydedildiği, diğer firmaların aboneleri için de 18 temmuz 2013’de BTK kararı alındı. Bu kararın hukuki yönü ise, ilk olarak 6552 sayılı kanunla sağlanmaya çalışıldı[6]. Bu kanunun bazı maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal[7] edildikten sonra ise, yeniden başka bir torba kanunla ve BTK yönetmelikleri ile olayın kanuni haline getirilmeye çalışılıyor[8].
[2] ABD’de FBI ve NSA, 9 İnternet Firmalarının Sunucularından İnsanlar Hakkında Bilgi Topluyormuş
[3] Investigatory Powers Tribunal
[4] GCHQ-NSA INTELLIGENCE SHARING UNLAWFUL, SAYS UK SURVEILLANCE TRIBUNAL
[5] Baskıcı Rejimlere Yardımcı Olan Casus Yazılım FinFisher’ın İhracat Belgeleri Gün Yüzüne Çıkıyor
[6] 6552 Sayılı Torba Kanunla İnternet’e Gelen Yeni Maddelerin Hukuki Değerlendirmesi
[7] Anayasa Mahkemesinden 6552 İçindeki İptallerine Yönelik Gerekçeli Kararı Açıkladı
[8] 2015’e Girerken, 5 Adımda – Türkiye’de Hükümetin Vatandaşlarını Takip İsteği Yükseliyor