Bir hukuk uzmanına göre bu yılın ilk altı ayında gerçekleşen sahtecilik olaylarının yarısını siber suçlar oluşturuyor.
Hukuk Firması Philippsohn, Crawfords, Berwald’ın hukuktan sorumlu ortağı Steven Philippsohn, suçluların online güvenliği kırmaları kolaylaştıkça bu rakamların da yükseleceğini ifade etti.
Philippsohn, geçen hafta Londra’da yer alan Compsec bilgisayar güvenliği konferansındaki konuşmasında şöyle konuştu: “İnternet bir suçluluk sözleşmesi. Hedeflerin sayısında yükseliş var ve insanlar ne derlerse desinler, birşeyi online satın almakla lokantada birisine kredi kartınızı vermek aynı şey değil.”
“Lokanta varsayımında kredi kartı ayrıntılarınızı görse görse 10 kişi görür. Bu ayrıntıları web sitesine yolladığınız dakikada site hack’lenirse bu bilgiye dünyanın her tarafından milyarlarca değilse bile milyonlarca insan ulaşabilir.”
Philippsohn, online bir eylem düzeni kurmanın sahtecilere ucuza geldiğini söyledi: “Taşınmaz, sabit bir yere ihtiyaçları yok. Ve istedikleri herşeyi ileri sürdükleri bir site kurabilirler ve mutlak bir yasadışı eylem olan hareketlerine insanların gözünde iyi bir izlenim verebilirler.”
Philippsohn, son 12 ay içinde İngiltere çapında hack etme olaylarında yüzde 56 artış olduğunu belirtti. Hacker’ların çoğu para çekmek için hacker’lık yaparak finansal kazanç sağlıyor ya da bir şirketin web sitesine, mücadelesini verdikleri bir dava nedeniyle mesaj yollamak gibi siyasi sebeplerle hackerlık yapıyorlar.
“Ancak bunlardan en tehlikelisi dahili hacker’lar.” diyen Philippsohn şöyle konuştu: “Firewall’ları kırmalarına gerek yok ve büyük miktarlarda hasar verebiliyorlar.”
Philippson, her gün gerçekleşen hacker’lıklarla ilgili herkesin farkında olduğundan çok daha fazla gedik olduğunu söyledi: “Microsoft gibi örnekler sadece yaptıkları bu işi kamuya duyuranlar. Bir de hacker’lık yapıp da bunu hala duyurmayanları düşünün.”
Philippsohn ayrıca yakın zamanda güvenlik kaygısı duyulmasına yol açan büyük kuruluşlara da veryansın etti: “Müşterilerin kredi kartlarının ayrıntılarının web’de yayınlandığı Powergen olayında Powergen, takınabileceği en kötü ticari tutumu takındı. Bunun ortaya çıkmasını istemiyorlardı. Bu yüzden de bu açığı keşfeden çocuğa saldırdılar.”
“11 gün boyunca müşteriler kendileri hakkındaki bilginin orada olduğunu bilmiyordu. Bu büyük, çok büyük bir sorun. Eğer sahtecilik yapan birisi varsa şirketlerin geri dönüp bunu müşterilerine açıklaması gerekir.”
Philippsohn bankaların ve perakendecilerin de bir sorun yaşayabileceklerini ancak internet güvenliği kaygılandırdıkça farkettikleri uyarısını yaptı. Dahası bunlar güvenlik için para ödemek istemiyorlar: “Müşteriler özensiz bir ilgiyle karşı karşıya.”
“Henüz internetin Taş devrindeyiz, ama 21inci yüzyılın teknolojisi için 21inci yüzyılın korunmasına sahip olmalıyız. Asıl öncelik bu suçların faillerini yakalamak değil parayı izleyebilmek olmalı. Müşterilerin asıl tasalandığı konu bu. Bir süre için sahtecilik yapana karşı koyaiblirsiniz, ama asıl odak noktası müşterinin parasını geri alabilmek olmalı.