İnternet Haftası adına bakmayın aslında hafta değil, tam 12 günlük bir etkinlik. Bugün başladı, 20 Nisan’a kadar da sürecek. 30dan fazla ilde yer alacak olan etkinliklere gönüllü kuruluşlar katılıyor. Kendilerince çevrelerine internet’i öğretmek adına bir takım çalışmalar yapılıyor. Konuyla ilgili olarak etkinliklerin düzenlenmesinde büyük payı olan ve halen koordinasyonunu yürüten, Mustafa Akgül ile konuştuk.
turk-internet.com : İnternet Haftası nedir? Nasıl başladı?
Akgül : İnternet haftası ilk 1998 ‘de başladı. İnternet Üst Kurulu’nun karar verdiği ilk etkinliktir. Avrupa’da bizden sonra başladı. İlk yıl 1 gün olarak başlayıp, şimdilerde 3 gün olarak kutladıkları Internet-Fiesta‘ları var.
Haftanın Amacı; İnternet’i yaymak. Yeni insanları internetle tanıştırmak. Eğer biliyorlarsa, daha çok öğretmek.
Hafta boyunca Aktif Kullanım Çağrısı yapıyoruz;
- Kendi Okulunu İnternet’e Bağla
- Halk Kütüphanelerini İnternet’e Bağla
- Organize Sanayi Bölgesine İnternet Evi aç. Pilot Projeler ve sonra e-ticaret’e geç.
- Belediye sınırları içinde İnternet Evi aç. Pilot Projeler yap
- Kültürel Mirası İnternet’e taşı
Hedef Türkiye’ye internet bilincini yaymak. İnternet’i büyütmek ve sorunları dile getirip, çözmek.
turk-internet.com : İnternet Haftası için ne tür hazırlıklar yaptınız?
Mustafa Akgül : İlk defa çok geniş bir afiş dağıtımı yapıldı. 235.000 Afiş bastırdık. Bunları yurtçapında okullara, valiliklere, kaymakamlıklara, belediyelere, kütüphanelere dağıttık. Bu sene, Ulaştırma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, MEB, İçişleri Bakanlığı, TOBB, TESK ve YÖK işin içine dahil oldu ve kendilerine ait kurumlara haftayı hem empoze ettiler hem de afişleri dağıttılar.
Aslında daha önce yerel.net vasıtasıyla zaten pekçok vali ve kaymakamla tanışmıştık. Birçoğu bu işi canı gönülden benimsedi ve etkinliklere katkıda bulundular.
Bu arada Meral Sayın önderliğindeki KOSGEB’in etkinliklerde çok önemli rolü var. Ken ibüroları olan heryerde destek verdiler.
turk-internet.com : Afişlerde ne Anlatılıyor? Afişleri nasıl dağıttınız?
Akgül : Afişlerde, internet’in önemini vurgulanıyor.
Afişleri koordineli çalıştığımız ve yukarda adlarını saydığımı Bakanlık ve kuruluşlar kendi teşkilatlarına dağıttı. Biz de gelen talepleri cevapladık.
Bugün itibariyle elimizde 650 afiş talebi vardı. Anadolu’nun ücra bir kasabasından bir çocuk, okuluna asmak için 1 tane istiyor mesela. Biz diyoruz ki, daha fazla yollayalım, eczanelere, okula, her yere as. Çoğu istedi. Hep gönderdik.
Anadolu’da önemli bir kullanım var. Afiş talepleri de bunu gösteriyor zaten.
Hangi İller etkinliklere katılıyor? Ne tür etkinlikler var?
Akgül : 30 dan fazla il. Mesela Hakkari, Edirne, Şırnak, Silopi, Van, Mardin. Bir çok il. Buralarda en az bir konferans var. Mesela Silopi’de Meslek Yüksek Okulu, Habur.net adlı portal, Kaymakamlık ve bir bilgisayar firması birlikte organize ettiler, bir kaç günlük, içinde eğitim, konferans olan bir çalışma yapılıyor.
turk-internet.com : Etkinliklere halk nasıl katılıyor? Ücretli mi? Nasıl finanse ediyorsunuz?
Akgül : İsteyen katılıyor. Ücretsiz. Aslında her etkinlik düzenleyen kendisi finanse ediyor. Biz sadece açılışı, Çok az sayıdaki konuşmacıyı ve afişleri finanse ettik.
Esas olan sivil girişim olaral herkesin kendi yerel faaliyetini oluşturması. Biz sadece organize ve koordine ediyoruz. Duyuruyoruz. Bazen konuşmacı temin ediyoruz.
Bu arada özellikle afişler için sponsorluklar aldık. Çok mütevazi bütçemiz ve sponsorluk bedellerimiz vardı. Özel sektörün bu etkinliğe sahip çıkmasını istiyoruz. Çünkü internet hepmizin, hep beraber büyütebiliriz. Sahip çıkıp, sorunlara hep beraber çözümler bulmalıyız. Ortak akıl ve ortak eylemlerle.
İnternet Haftası tüm kurumların, okulların, özel sektörün, kamunun birleşebileceği bir etkinlik.
turk-internet.com : Peki madem internet haftası konuşuyoruz. O zaman internet’in durumunu nasıl görüyorsunuz?
Akgül : Devlet biraz kıpırdanmaya başladı. e-Türkiye, Avrupa Birliği, Bilişim Şurası, Özel Sektör derken biraz hareket başladı. Ancak mekanizmalar yavaş yürüyor. İnternet’in neyi temsil ettiği henüz farkına varılmadı.
İnternet’in aslında bir manivela olduğu, tek başına değil ama getirdiği fırsatlarla birlikte düşünüldüğünde Avrupa Birliğinden çok daha önemli olduğu anlaşılamadı. İnternet’in taşıyıcı olduğu anlaşılamadı.
Bilişim Bakanlığı diyoruz ama çok dar bir kavram ve tek başına bir şey ifade etmiyor. Bilişim Bakanlığına karşı değilim ama mekanizmaları doğru kurmak lazım. Felsefesi ve sistemin kurulması asıl önemli adımlar.
Özel sektöre gelince, internet çok dar bakıyor. Uzun vadeli bakan yok. Sivil toplumlar ise yetersiz. Kimse üstüne düşeni yapmıyor. İnternet Üst Kurulu da dahil.
Ortak akıl oluşturmalı ve hoşgörülü olmak zorundayız.