Ağustos ayının başındayız ama hızla eylül ayına geliyoruz ve bir yandan da salgının yaygınlığı sürüyor ve hatta artıyor. Sonbaharda yine evlere kapanma durumu olacak gibi. Peki internetiniz ne durumda?
İnternet hızı ya da diğer deyişle bant genişliği artık yalnızca bilgisayarlar için değil, mobil cihazlar, Nesnelerin İnterneti (IoT) aletleri, akıllı TV’lar, oyun konsollar ve akışık hizmetleri (video) için gerekli. Ama salgının hala sürdüğü günümüzde, uzaktan eğitim, uzaktan çalışma artarken, internet kapasitesi her zamankinden daha önemli hale geldi.
Günlük hayatımızda istikrarlı bir internet bağlantısına her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bağlantı kesintileri, darboğazlar, içeriğin yavaş ve kesintili akışı ve indirmeler artık işimizi, eğitimimizi etkiliyor.
Peki hızın düşüklüğünün nedenleri nelerdir?
İnternet Paketiniz Size Uygun mu?
Eskiden evde sadece geceleri bulunduğunuz için, e-postaları kontrol ya da akşam bir video izlemeye yönelik olarak, İnternet Servis Sağlayıcınızdan (ISS) düşük fiyatlı bir abonelik almış olabilirsiniz. Ama bugün bir yandan Zoom toplantısındayken, çocuğunuz bir eğitim programına katılıyorsa ya da online oyun oynuyorsa, hızınız yetersiz kalacaktır. Üstelik evde IoT denilecek türden cihazlar varsa, iş daha da çetrefilli olacak.
Günümüzde evde bir kaç kişinin internet kullandığını ve bunlarla özellikle görüşme yaptığını hesaba katarsak, en az 25 Mbps hız gerekir. Tersine “upload” hızınızın da en az 5 hatta 10 olması tavsiye edilir. Bunun altındaki hızlar, evden iş yapan, çocuğu eğitim alan aileleri zorlar.
ISS’iniz Satın Aldığınız Hızı Sağlıyor mu?
Peki paraya kıydınız ve internet servis sağlayıcınızdan güzel bir bant genişliği olan paket aldınız. Ama acaba “satın aldığınız paket” ile “eve gelen paket” aynı mı?
Bu aslında devletin size vermesi gereken bir hizmet. Yani Internet Servis Sağlayıcıların (ISS) size bağladıkları hattın kapasitesini devletin zaman zaman kontrol etmesi ve sonra da sağlayıcıya “bundan aşağı olmaz” demesi lazım. BTK dediğimiz kurumun asıl görevi tüketiciyi korumak ve rekabetin olduğu bir telekom sektörünü yaratmaktır.
Ama bunu göremiyoruz. Bu nedenle kendi kendiniz kontrol etmelisiniz.
Tüketicilerin aldığı paketler “e kadar” paketleridir. Yani 25 Mbps’e kadar. Bunun anlamı, bu bant genişliğini “dedicated” yani “tamamen size ait” olarak değil, paylaşımlı alırsınız. Çünkü dedicated hatlar pahalıdır. İnternet hızını paylaşırken, fiyatı da paylaşmış olursunuz. Ancak bu paylaşım batıda 3 gibi bir sayıdır. Ülkemizde ise 9-10 gibi.
Bu nedenle de 25 Mbps ya da 16 Mbps alırsınız ama size ulaşan 3-4 ya da 7 Mbps olabilir (yurtdışından ölçüm yapan bulut firmaların verdiği ve bizim 102.sırada olduğumuz listeler de bunu gösteriyor).
Eğer hattınız bu kadar kötü ise, nedenini araştırmalı ve hesap sormalısınız. Vağlantı hızınızı gerçek zamanlı olarak kontrol etmek için Speedtest.net’ten kontrol edin.
Eğer hız çok düşük ise fiziksel kablolamada sorun var mı kontrol edin, sonra servis sağlayıcıyı arayın ve bölgede bir arıza olup olmadığını sorun. Yönlendiricinizdeki yanıp sönen ışıklar, sorunun evinizin dışında olduğunu gösterebilir.
Sorun yaşadığınız yalnızca belirli bir hizmet de olabilir. Yani Google, YouTube zaman zaman arıza yaşayabiliyor.
Bütün bunlara baktınız ve ISS’iniz almanız gereken hızın ancak küçük bir parçasını karşılıyor. Şikayet edin. Nereye? Tüketici heyetine ve BTK’ya. Az sayıda şikayet varsa aldırmayabilirler. Ama sayı yükselirse, mecbur kalırlar. Özetle hakkını aramayan tüketiciye düşük hız müstehak.
ADSL Hızı Yetersizdir
Maalesef hükümet internetin gelişmesini istemiyor gibi gözüküyor. Bunu fiber yatırımları belediyeler eliyle yaklaşık 10 yıldır engelledikleri için söylüyoruz (fiber kabloların döşenmesi için ilgili belediyeden kazı izni alınması lazım. AKP’li Belediyeler bu izinleri 10 yıldır engelliyor).
ADSL, bakır kabloların veri geçirmesi için yaratılmış bir teknolojidir. Tüm dünya Graham Bell’den bu yana telefon için evlere bakır kablolar götürdü. Ancak bu bakır kablolar ses geçirir, veri geçirmez. İnternet geldiğinde bu kabloların fiber optik kablolarla değiştirilmesi gerekliliği ortaya çıktı. Bu ise “para + zaman + işçilik” anlamına gelir. Yani bir anda tüm bakır kablolar dönüştürülemez. Zaman içinde parça parça dönüştürülür. Bu ülkemizde 10 yıldır yapımıyor.
Şu anda genişbant denildiğinde alt limit 25 Mbps. ABD bugünlerde bu alt limiti 50 ya da 100’e çıkarmayı ve bu yolla KOBİ’lerinin işlerini hızlandırmayı hedefliyor.
Bizde ise bağlantıların ancak % 25’i 25 Mbps ve üstü. Gerisi altı yani bir anlamda darbant ülkesiyiz.
Donanım Nedir?
Evinizi bağlamak için kullanılan iki genel donanım kategorisi vardır: geleneksel bir yönlendirici veya bir mesh ağı. Geleneksel yönlendiriciler, sizi ISS hizmetinize bağlamak için bir merkez noktası rolünü üstlenir. Bu yönlendiriciler, trafiği tek bir erişim noktası üzerinden yöneten merkezileştirilmiş hub’lardır.
Buna karşılık, mesh ağları, internet erişimi için bir düğüm ağı oluşturan pazara nispeten yeni girenlerdir. Bu ürünler, tek bir yönlendiriciye bağlanan her ev cihazı yerine, evinizin farklı bölgelerine yerleştirilebilen bir hub içerir ve cihazlar, internete erişmek için en yakın mesh ağına bağlanır.
ISP’niz tarafından sağlanan varsayılan yönlendirici gibi geleneksel bir donanım kullanıyorsanız, ne kadar uzakta olursanız bağlantı sorunları, yavaş hızlar ve kesintiler riskinin o kadar yüksek olduğunu aklınızda bulundurmanız gerekir. Basit bir çözüm, yönlendiricinizi ev ofisinizin yakınına taşımak veya sinyal gücünü artırmak için bir Wi-Fi genişletici alabilirsiniz.
Nesneler de aygıtlarınız ve yönlendirici arasındaki bağlantıları engelleyebilir. Mümkünse, yönlendiricinizin etrafındaki dağınıklığı minimumda tutmaya çalışın.
Bununla birlikte, bir bahçede veya avluda bulunan daha büyük ev veya ev ofisleri, tek bir merkezi internet merkezi tarafından hizmet veremeyebilir. Bu durumda, yönlendiricinizi taşımak yeterli olmayacaktır ve bunun yerine bir mesh ağı düşünmenin zamanı gelmiş olabilir.
Bu notta, her iki kategori de makul hızlar sağlayabilir – ancak mesh ağları, gelişmiş bağlantı için bazı hızlardan fedakârlık etme eğilimindedir. Akış, oyun ve güç gerektiren iş uygulamaları için doğrudan, yüksek hızlı bağlantılara ihtiyacınız varsa, standart yönlendiricinize yükseltme yapmak değerli bir yatırımdır ve muhtemelen bir ağ kurulumundan daha iyi performans gösterecektir.
Ayrıca eski donanımınız desteklemiyorsa yüksek hızlı bir internet planına kaydolmanın bir anlamı yoktur ve bu nedenle yavaş hızlarda sorun yaşıyorsanız yönlendiricinizin yaşını göz önünde bulundurmalısınız.
Kablolamanızı Kontrol Edin
Göz ardı edilebilecek ancak bağlantı veya hız sorunlarına neden olabilecek bir şey, yönlendiricinizi bir telefon jakına veya PC’ye bağlayan kablolardır. Eskiyse, onları yenilemeyi ve eski ADSL/Ethernet kablolarını değiştirmeyi ve bunun sorunu çözüp çözmediğini öğrenebilirsiniz.
İnternetinizi Birisi Hackledi mi?
Yavaş hız sorunu yaşıyorsanız, bunun bir nedeni de başka birinin internet aboneliğinizi ele geçirmesi olabilir. Yönlendiriciler genellikle varsayılan olarak ayarlanmış ve yönlendiricinizdeki bir etikete basılmış rastgele bir parolayla gelir. Bu parolayı değiştirmediniz ya da zayıf bir parola seçtiyseniz veya bir Wi-Fi etkin noktası açıksa, başka birileri ağınızı kullanıyor olabilir.
Bağlantınızı kilitlemek veya şifrenizi değiştirmek için bir tarayıcıda yönlendiricinizin yapılandırma sayfasına gidin. Genellikle 192.168.1.1 olan adres ile yönlendiricinizin sitesine girip kontrol etmeniz veya yönlendirici türünüzle bir Google araması yapmanız gerekir.
Kalabalık Kanallar
Wi-Fi kanalları, verilerin gönderilmesini ve alınmasını kolaylaştırır. Çok fazla bağlantınız olduğunda bu, genişbantınızı yavaşlatan bir darboğaza neden olabilir. Yönlendiricinizin kullandığı kanallara bağlı olarak, daha az sıkışık trafik yollarına geçiş yapabilirsiniz.
Wi-Fi kanallarınızı kolayca analiz etmek ve ağınıza hangi cihazların bağlı olduğunu ortaya çıkarmak için farklı Android ve iOS uygulamaları bulunmaktadır. Kanalları değiştirmek için yönlendiricinizin yapılandırma sayfasında oturum açabilir ve mevcut seçenekler arasından seçim yapabilirsiniz.
Yavaş bir VPN
Sanal özel ağ (VPN), cihazınız ve sunucular arasında yapılan bağlantılara bir şifreleme katmanı ekleyen ve ayrıca IP adresinizi maskeleyen bir yazılımdır. Artık çoğumuz evden çalışıyoruz, ofisler kurumsal kaynaklara erişmek için bir VPN kullanmanızı gerektirebilir.
Bir VPN’ye ödeme yapan bir müşteri olarak abone olabilir veya ücretsiz bir hizmet seçebilirsiniz. Ücretli seçenekler genellikle daha hızlıdır, ancak trafik için bir aktarma kullandığınız için yine de internetinizi yavaşlatabilir – ve VPN hizmeti yoğun zamanlarda kullanılıyorsa, tıkanıklık da olabilir.
Hızlı bir düzeltme, genellikle VPN’niz tarafından sunulan farklı bir konum seçeneğini denemektir; örneğin, bir New York sunucusuna ayarlanan İstanbul kullanıcıları, İngiltere’de bulunan farklı bir sunucu kullanmayı deneyebilir. Tüm VPN’ler de eşit yaratılmamıştır ve sunulan hızlar arasında önemli farklılıklar olabilir.
Ücretsiz VPN’ler genellikle önerilmez, çünkü ücretsiz erişim karşılığında her zaman bir takas vardır – bu ister güvenlik, ister kişisel verileriniz veya hız olsun. Ücretsiz bir VPN seçeneği kullanıyorsanız ve düşük hız dayanılmazsa, bunun yerine ücretli bir hizmete kaydolmayı düşünebilirsiniz.