Bu aralar “İnternet işi kötüye mi” gidiyor sualleri ile karşılaşıyoruz.
Önce aralık ayı içinde işten çıkarılan elemanlarla dile gelen bu soru, geçtiğimiz günlerde bazı portalların kapanması ile yeniden gündeme girdi. Kuşkularını dile getirenler soruyor: “Ne oluyor?”
Konu tabii ki, ekonominin genel gidişatı ve Nasdaq düşüşü ile birlikte ele alınmalı, ama biz daha farklı bir pencereden anlatmaya çalışacağız.
Kısaca durumu özetlersek, Türkiye’de Internet macerası ticari anlamda 1996’da başladı. 2 grup insan girdi bu işe:
1. Gönül vermişler – bunlar daha çok teknik insanlardı.
2. Yeni ve geleceği olan bir iş olduğu düşüncesiyle büyük 1-2 grup.
Birinci grup, genellikle, fazla sermayesi olmayan, ama işi teknik olarak bilen kişilerdi. Kendileri bizzat çalışarak, işi tuğla tuğla ördüler. Hepsi büyük problemler yaşadılar (Türk Telekom, yetişmiş eleman bulmak, teknik problemler vs) ve halen yaşıyorlar da. Ama işlerini alçakgönüllü boyutlarda taşıdılar. Gösterişten kaçtılar.
Yeni iş dalı olarak diye bakan gruplar ise; daha çok para harcama potansiyeli ile, işe bir hayli gösterişli girdiler. Yönetici olarak işe teknikten çok taktik gözüyle bakan kişilerle çalıştılar. Onlar da yukarıda sayılan sıkıntıları yaşadılar, ama daha kolay çözdüler. Daha çabuk büyüdüler.
Bir açıdan bakıldığında, büyük grupların işe soyunması, bazı sorunların daha çabuk çözülmesi, internetin büyük kitlelerce tanınması, daha çok bilgili ve teknik eleman yetişmesi gibi yararları beraberinde getirdi.
Diğer açıdan bakıldığında, sektörün gelişmesinde işlerin pahalılanması (eleman ücretlerinin diğer sektörlerin üstünde oluşu, bağlantı cihazları satan firmaların fiyatları pahalı tutması, ülkenin teknik sorunlarının özel çözümlerle geçiştirilmesi) sonucunu taşıdı.
1999’un ikinci yarısından başlamak üzere geçtiğimiz yıl, bazı başka büyük gruplar, daha önce giren gruplara bakarak bu işe soyundular. Bir ara bayağı moda oldu. Kara para aklamak isteyenlerin bile ortalıkta ISS satın almak üzere dolaştığı duyuldu. Bazıları, sadece ‘acaba yeni ekonomide biz de yerimizi almalı mıyız’ sorusu ile baktı. Ancak, geçen yıl ortalarında başlayan Nasdaq düşüşü bu dönemi yavaşlattı.
2000 yılının önemli bir gelişmesi de ‘Portal’ ve ‘Internet İçerik Sağlayıcı’ kavramlarının gelişmesi ve ISS kavramından ayrılmaya başlaması olarak şekillendi. Bu sefer, hergün başka portal yayına başladı haberleri almaya başladık. Birden, büyük gruplar bu sefer, içerik olayına gösterişli bir şekilde girdiler.
Şimdi bugünlere bakalım. Türk Piyasalarının 2000 sonlarında yaşadığı ekonomik sorunlar ve Nasdaq’da 6 aydır süregelen düşüş üstüste geldiğinden, para harcama potansiyeli olan büyük gruplar, durum değerlendirmesine girdiler. Sonuçta da gösterişe para harcamayı bırakıp, işin analizini, gelir-gider dengesini düşünmeye başladılar. Yani, büyük harcamalar kısıldı. Şirketler ve Portallar asıl olmaları gereken boyutlara inmeye başladılar. Hem eleman olarak hem iş olarak.
İşte anahtar cümle burada. İnternet işi kötüye gitmiyor, sadece artık dengeler yerli yerine oturmaya başladı. Köpük söndü.
Bundan sonrasında İnternet’e artık sihirli bir iş alanı, dokunan altın buluyor değil; normal ekonomi kuralları içinde ne getiriyor, ne götürüyor mantığı ile bakılacak. Bunun işaretleri her köşede gözüküyor. Eleman çıkarmaların ve de portal kapamaların arkasında bu yatıyor. (Türkport’un kapanmasının nedeni daha farklı, Sabah Grubu’nun içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı nedeniyle kapatıldı.)
Yani, korkmayınız.. İnternet işi kötüye gitmiyor. Sadece piyasa oturuyor. Dengeler yerini buluyor.
Nasdaq niye düştü?
Nasdaq konusunda da söylenmesi gereken bir kaç nokta var. 5100’lerdeki Nasdaq, nasıl oldu da 2200’lere düştü (bugünlerde 2800’lerde seyrediyor)?
Analizciler, Nasdaq’ın 2001 yılı içinde düşeceği öngörüsünde bulunuyorlardı. Internet, Yeni Kıtada bir anlamda yeni bir “Altına Hücum” veya “Petrole Hücum” dalgası yarattı. Parasını yatıracak yer arayan yatırımcı için öncelikli hale geldi. Amazon.com ya da Yahoo.com gibi daha önce hiç varolmayan işlerin kısa sürede yarattıkları başarılar, daha önce adı sanı duyulmamış, gencecik insanların kurdukları firmaların, bir anda milyar dolarlık işler haline gelmeleri, yatırımcıyı çekti ve ne olduğuna bakmaksızın internet adını duydukları her işe yatırım yapmaları sonucunu getirdi.
Analizciler, bunun belli bir noktada dengeye erişeceğini, yatırımcının yeni ekonomi şirketlerine yatırım yaparken de bazı noktaları gözönüne almaya başlayacağını düşünüyor ve bunun 2001 yılı ortalarında gerçekleşeceğini öngörüyordu.
Ancak, 2000 yılı içinde birkaç projenin, mesela 270 Milyon $ risk sermayesi ile finanse edilen İngiliz “net’ten kıyafet satmak” sitesi Boo.com’un batması, bir anda şok yarattı ve beklenen düşüşü öne çekti. Hatta daha da fazlası, yatırımcı Nasdaq’dan kaçmaya başladı.
Şu anda beklenen Nasdaq’ın artık dengesini bulacağı şeklinde. Bu yıl içinde Nasdaq olması gereken seviyeye oturacak diye düşünülüyor.