Maarif Vekili Emrullah Efendi ne demiş ; “Ne güzel idare ederdim maarifi, şu mektepler olmasa.” AKP iktidarı da böyle düşünüyor. Ülkeyi yönetmeyi sorunları çözmek değil, engellemek / kapatmak olduğunu sanıyor. İşte en son faaliyeti 5651 sayılı kanunun 8-1/A maddesi kapsamında Discord’u kapatmak oldu.
Şimdi soralım. Discord zararlı mı? Ya da Telegram ya da diğer herhangi bir sosyal medya? Bunların her birisi zararlı da olur, tam tersine yararlı da olur. Buna dair güzel bir makale var. Çocuğunuza zararlı olmaması için ön şart ne olmalı? Kullanıcının (eğer çocuksa, çocuğun) bilinçli olması. Eğer değilse, fiziksel hayatta yanına gelen tehlikeli insanları ayıramadığı gibi, internette, herhangi bir uygulamadaki tehlikeli insanları da ayıramaz. Fiziksel hayatta da zarar görür, internette de görür.
Bu nedenle bu tür sapkın eğilimlerden çocuklarımızı korumak için;
- Çocuklarımızı eğitmek
- Ebeveynlerin –çocuklarını desteklemek için– kendilerini eğitmesi
- Öğretmen ve Rehberlerin bu konularda özel olarak eğitilmesi
- Toplumun, buna yönelik savunma mekanizmaları geliştirmesi
- Sosyal Medya Platformlarının sorumluluğu
- Devletin bu konuda hem kolluk yoluyla, hem de proaktif tedbirler alması gerekli.
Incel konusunda, kadın sorunları ile ilgili bir akademisyen ile söyleşi yapıyorum. Birkaç güne yayınlayacağım ama bu yazı ile yetkilileri, tedbir almak için halkla birlikte davranmaya davet etmek istiyorum. Çünkü konu İnternet değil. Konu, gençlerimizin mutsuz ve geleceklerinden ümitsiz olmaları.
Dikkat ederseniz Semih Çelik’in kız arkadaşı var. Aslında Incel profiline tam oturmuyor. Ama Incel olayında kendisine bir yakınlık bulmuş olmalı. O da toplumda kendisine bir yer bulamayan kişilerin birlikteliği.
Türkiye Incel konusu ile Ne Kadar İlgili?
Incel ya da diğer sapkın eğilimler konusunda çözüm aramaya nereden başlanabilir? Aşağıda çok hızlıca yaptığım bir inceleme var. Incel konusunda hızlı tepki almak için başlangıç noktası olabilir.
Incel kelimesi ile Türkiye’den yapılan aramalar için 12 aylık grafiğe bakalım. 11-17 ağustos arasında bir hareketlenme görülüyor. 18-25 ağustosta bu daha yukarı çıkıyor ve sonraki hafta azalıyor. Sonra, Fatih’teki Semih Çelik katliamı olduğunda zirveye çıkıyor.
Ama genel olarak bakıldığında çok yüksek bir arama eğilimi olmadığı gözüküyor. Zirveye çıktığı nokta muhtemelen medyadaki haberlerle ilgili. Ama normal zamanda arama eğilimi hayli düşük.
Bu arada hangi iller ilgilenmiş diye baktığımızda en çok aramanın Kırklareli’nden olduğu gözüküyor.
Bir de Kanada’ya bakalım; Mayıs sonlarında bir yükselme var. Bunun nedeni, o tarihlerde 2018 saldırısını yapan kişiye verilen ceza kesinleşmiş. Muhtemelen medyaya çıkan haberler üzerine aramalar artmış
Ama genel anlamda Kanada’da da Incel konusunda büyük bir eğilim olmadığı ve sapkın grubun fazla büyük olmadığı anlaşılıyor. Zirveye ulaşan tarihler muhtemelen, medyadaki haberleri görenlerin yaptığı aramalar.
Discord’u Kapatmak Sorunu Çözer mi? Aksine Açık Bırakmak Daha İyi Olmaz mı?
Incel ya da diğer sapkın sorunları çözmek için yaklaşımın “bilinçlenmek”, “sorunun nedenlerini aramak”, ve “sorunu çözmeye çalışmak” şeklinde olması lazım. Discord’u kapatmak sorunu çözmez. Incel ya da başka sapkın eğilimler, Discord kapatıldığında acaba sona erecek mi? Başka ortam bulmayacak mı?
Devletin bu yeni sorunla yani “Incel” adı verilen, psikolojik sorunlu insanların oluşturduğu grupla mücadele etmenin, bu sorunu çözmenin yollarını araması gerekir.
Ayrıca, Discord ya da diğer ortamlarda, bu kişileri tespit etmek, motivasyonlarını izlemek mümkün. Peki Whatsapp gibi kapalı ortamlara geçtiklerinde nasıl tespit edeceksiniz?
Bu konuda çıktığım TV programlarında da endişeli sunucuların “ama yeni çocukları da katacaklar” ya da “çocuklarımızı nasıl koruyacağız” türü soruları ile karşılaştım. Söyleyeceğim tek şey şu; dünya tehlikeli bir yer. Yalnızca internet değil, fiziksel dünyada da tonla tehlike mevcut. Hatta bu tehlikelere, çocuklarımızı emanet ettiğimiz servis şöförleri, okulun çevresindeki satıcılar vsvs bile dahil. Bu nedenle yapılacak en önemli şeyler; “çocuğu bilinçlendirmek”, “ailenin bilinçli olması”, “toplumun bilinçli olması” ve “hükümetten güvenlik denetimi taleplerinde bulunmak”. Ama bu talep kapatmak olmamalı.
Kanada “Minibüs Saldırısı” Örneği
Incel olayına Kanada’da 2018’de meydana gelen ve 11 kişinin ölümü, çok sayıda kişinin yaralanması ile sonuçlanan “Minibüs Saldırısı” ile bakalım. Aşağıda “toplumdan dışlanmış, bir türlü kabul göremeyen” ve otistik olduğu ortaya çıkan bir kişinin yaptığı bu saldırının dökümanterini göreceksiniz.
Ama beni asıl ilgilendiren şu; Kanada hükümeti bu duruma nasıl cevap vermiş. Kamu emniyeti başlığı altında bir fon başlatmışlar. Bu fon ile kamu emniyetine dair çalışmaları, araştırmaları finanse ediyorlar. Yani çözüm peşinde koşuyorlar.
Satanistlikle Nasıl Mücadele Edildi?
Incel olayındaki tavrı değerlendirmek açısından, bir dönem ülkeyi saran satanizm dalgasına bakalım.
Lara Falay’ı hatırlıyor musunuz? 2002 yılında Özel Üsküdar Amerikan Lisesi 1’inci sınıf öğrencisi olan Lara, Boğaziçi Köprüsü’nden atlayarak yaşamına son vermiş ve bilgisayarında ve kitaplarında satanist mesajlar görülmüştü.
Arkadaşlarının tanımlaması; “içine kapanık bir kızdı” şeklinde. Lara’nın, intiharından önceki 26 gün boyunca, “Ölmek istiyorum”, “Satanistliği kuru kuru yaşamak istemiyorum” şeklinde mesajlar gönderdiği ve bilgisayar kayıtlarının incelenmesi sonucu, Lara’nın, C. isimli bir gence yakınlık duyduğu, ancak duygularına karşılık bulamadığı öğrenilmiş.
Bu olayın, Üsküdar Amerikan gibi bir üst gelir düzeyi çocuklarının devam ettiği okulda olması herkesi şaşırttı ve aileler arasında yüksek endişeye neden oldu. Aslında ilk Satanist cinayet 1999 yılında yaşandı. Ortaköy Mezarlığı’nda 17 yaşındaki Şehriban Coşkunfırat’ı öldüren Engin Arslan, Ömer Çelik ve Zinnur Gülşah Dinçer; cinayeti şeytana kurban adamak için yaptıklarını söylemişlerdi.
Lara sonrasında satanizm ile mücadele başladı. Peki 4 yıl kadar süren bu dönemde satanizm ile nasıl mücadele edildi? Onedio’dan bakalım;
Medyanın da gazıyla büyük satanist operasyonları yapıldı ve adeta satanizmle mücadele devri yaşandı. Polisler satanizm profiline uyduğunu düşündükleri herkesi gözaltına aldılar ve yüzlerce mekana baskın yaptılar.
Özellikle metal müziğe ilgi duyan, tepeden tırnağa siyah giyinen, uzun saçlı, küpeli profiller satanizm operasyonlarının hedefindeydi. Bu baskınlardan en çok ses getireni de ünlü Akmar Pasajı’na yapılan baskın ve rastgele gözaltına alınan gençler olmuştu.
Kadıköy’de bulunan pasaj şu anda eski rağbetini görmese de o yıllarda gençlerin uğrak mekanıydı. Özellikle metal ve rock gruplarının kasetlerini, grup tişörtlerini bulabileceğiniz bir yerdi. Bu da satanizm iddialarının hedefi haline gelmesine neden olmuştu.
Basının da büyük etkisiyle satanizme karşı halk acilen “bilgilendirilmeye” başlanmıştı ve tedbiri elden bırakmamaları isteniyordu.
Ailelerden çocuklarını yediğine, içtiğine, dinlediğine, izlediğine kadar denetlemeleri isteniyordu. Zira çocuğunuz da satanist örgütlere karışmış ya da onların hedefi haline gelmiş olabilirdi. Bu nedenle çocuklar başıboş ve sevgisiz bırakılmamalıydı. Odaları, kişisel eşyaları sıklıkla denetlenmeliydi.
Bu konunun uzmanları ise ailelere çocuklarının satanist olup olmayacağını nasıl anlayabileceklerine dair birtakım uçuk öneriler sunmaya başlamışlardı. Televizyonda çeşitli programlarda konu ediliyordu.
Tepeden tırnağa siyah giyinmek, metal müziğe ilgi duymak, saç uzatmak gibi tutumlar satanizmin en belirgin özellikleri arasında gösteriliyordu sürekli olarak. Bilhassa dış mihrakların satanizm öncüleri arasında gösterilen Marilyn Manson, Cradle of Filth, Black Sabbath, Alice Cooper gibi isimlere karşı halk uyarılıyordu. Bunlardan birinin kasetine sahip olmak satanist yaftası yemenize neden olabilirdi.
Ayrıca asosyal ve içe kapanık gençlerin de kendilerini satanizme kaptırmış olabileceğine dair söylemler de mevcuttu. Asosyal, suskun, düşünceli görünen bir gencin sorunlu olabileceği, satanizm örgütlerine karışmış olabileceği düşünülüyordu. Bu sebeple de bu gibi özellikleri taşıyan gençlere dikkat edilmesi gerektiği söyleniyordu.
Kedilerle haşır neşir olmak da satanizmin önemli bir göstergesi olarak gösterilerek halk epeyce bir paranoyaya sürüklenmişti. Çünkü kedilerin şeytana en yakın canlı olduğu ve satanistlerin ayinleri sırasında kedileri şeytana kurban ettikleri söyleniyordu.
Ve gençlerin satanizme yönelmesinin en büyük sebeplerinden birinin Türkiye’de geleneksel aile yapısının zayıflamaya başlamasıyla alakalı olduğu söyleniyordu.
Satanist bireylerin bozuk aile yapısına sahip çocuklar arasında yaygın olduğu söyleniyordu. Sevgi görmemiş ya da aşırı baskı görmüş bir aileden satanist çocukların çıkma olasılığının daha yüksek olduğu vurgulanıyordu. Böylece ailelerin satanizmle mücadelesinin geleneksel aile yapılarını korumaktan geçeceği anlatılıyordu.