Bu makalenin ilk bölümünü burayı tıklayarak, ikinci bölümünü burayı tıklayarak ve üçüncü bölümü de burayı tıklayarak okuyabilirsiniz.
Ayrıca, TİB’in aldığı erişim engelleme kararlarının, içerik sağlayıcının yurt içinde veya dışında bulunmasına göre ayrım yapılarak buna göre hâkim onayından geçirilmesi şeklindeki düzenleme de yersizdir. Zira, yurt dışında bulunmak, TİB’in alacağı erişim engelleme kararlarının hâkim denetiminden geçmemesi için gerekçe olamaz.
Ayrıca, böyle bir ayrım yapılmasının pratik bir faydası olmadığı gibi, kişilerin yurt içinde mi yoksa yurt dışında mı olduğu konusu ancak detaylı bir araştırma neticesinde anlaşılabilecek bir durumdur.
2006 yılı istatistiklerine göre müstehcen içerikli internet sitesi sayısı tahmini olarak 4.200.000 civarındadır ve bu rakam internetteki toplam internet sitesi sayısının yaklaşık %12’sini oluşturmaktadır[4]. Amaç, çocukları müstehcen içerikten korumak olsa da, bu kadar fazla sayıda müstehcen siteyi tek tek erişim engelleme yoluyla engellemek mümkün olmadığına göre, çocukları bu tür müstehcen ve diğer zararlı internet içeriğinden korumanın en iyi yolu, çocukların kullanabileceği bilgisayarlara filtreleme yazılımı yüklenmesidir.
Filtreleme yazılımları, kullanıcı henüz bir internet sitesine giriş yapmadan önce, o siteyi alan adı ve içeriği açısından taramakta ve zararlı içerik tespit etmesi halinde o siteye girişi engellemektedir. Çoğu filtreleme yazılımı, yazılımı kuran kişinin şifresiyle korunduğundan ve onun izni olmadan kullanıcı tarafından devre dışı bırakılamadığından zararlı içeriğe karşı etkili bir araç olarak görülmektedir.
İnternet Toplu Kullanım Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik, ticarî amaçla internet toplu kullanım sağlayıcılarının, filtreleme yazılımı kullanmasını zorunlu tutmuştur[5]. Eğer evinde internet kullanım imkânı olan ebeveynler de filtreleme yazılımı kullanırlarsa, başta müstehcen içerikler olmak üzere çocukların ruh sağlığını olumsuz etkileyebilecek birçok içerikten çocuklarını koruyabilecektir.
İnternet gibi çok geniş bir sanal dünyada hukuki düzenlemeler yoluyla her zaman etkili sonuçlar almak pek mümkün olmadığından[6], müstehcen içeriğe yönelik en iyi yöntem filtreleme yazılımlarıdır. Öte yandan erişim engelleme kararları, sırf küçükleri müstehcen içerikten korumak adına, yetişkinlerin müstehcen içeriğe ulaşma özgürlüğünü de kısıtlamış olacağından pek hakkaniyetli bir uygulama olmayacaktır.
IV. SONUÇ
Sonuç olarak, çocukların müstehcen içeriğe ulaşmasının engellenmesi amacı her ne kadar meşru ve haklı bir amaç olsa da bu amaca ulaşmak için seçilen erişim engelleme yöntemi uygun bir araç değildir. Zira erişim engelleme kararlarıyla, çocukların müstehcen içerikten korunması tam olarak sağlanamayacağı gibi yetişkin bireylerin müstehcen ürünlere ulaşma hakkı da ihlal edilmiş olmaktadır.
Hakkında erişim engelleme kararı verilen sitelere “arka kapıdan girme yöntemleri” gazetelerde bile yayınlandığına göre, müstehcen içeriğe ilişkin erişim engelleme kararlarının internet dünyasında pek de işe yaramayacağını tahmin etmek güç değildir. Bu nedenle kanımca, çocukların müstehcen içerikten korunması için en uygun yol filtreleme yazılımı kullanımının teşvik edilmesidir.
Nitekim toplu internet kullanım sağlayıcılara zaten filtreleme yazılımı kullanma zorunluluğu getirilmiştir. Bu bakımdan eğer devlet, interneti evinden kullanan kişiler için de filtreleme yazılımı kullanımını teşvik edici ve kolaylaştırıcı yöntemler sunarsa, müstehcenliğe karşı erişim engelleme tedbirine nispeten çok daha etkin bir yöntem benimsemiş olacaktır. Eğer erişim engelleme tedbiri, etkin bir araç olarak görülüyorsa, en azından sadece içeriğinde “yasak müstehcenlik” bulunduran internet sitelerine yönelik erişim engelleme kararı verilmesi öngörülebilir ve bu kararların sadece adli mercilerce alınabileceği düzenlenebilirdi.
[4] http://internet-filter-review.toptenreviews.com/internet-pornography-statistics.html
[5] İlgili yönetmelikte, filtreleme yazılımı kullanmayan ticari toplu kullanım sağlayıcılara 3.000 YTL ile 15.000 YTL arası para cezası verileceği öngörülmüştür.
[6] Erişim engelleme kararı verilse bile çeşitli yöntemlerle erişime kapatılmış sitelere girilebildiği, hatta erişme kapatılmış sitelere giriş yöntemlerinin gazetelerde bile yayınlandığı bilinen bir gerçektir.