Deppo Genel Müdürü Esra Talu, bir e-parekende firması olarak 2001 yılında taksitli satışlara başlayacaklarını söyledi. İnternet üzerinden alışveriş yapanların yüzde 55 ile erkeklerin çoğunlukta olduğunu söyleyen Esra Talu, yüzde 70 ile büyük şehirlerin ağırlıkta olduğunu açıkladı. Talu, en fazla online siparişi, öğleden sonra saat 16.00 – 18.00 arasında ve 20 – 30 yaş grubundan aldıklarını belirtti.
125 firma ve 20 bin çeşit ürünü internet üzerinden satışa sunan Deppo, Türkiye pazarındaki e-parekende yapan beş büyük firmadan biri. Deppo Genel Müdürü Esra Talu piyasadaki krizin e-parekende satış şirketlerine etkisini ve çözüm önerilerini Turk-internet.com’dan Gülden Tozkoparan’a anlattı.
Türkiye’de e-parekende şirketlerinin çoğu 2000 yılında faaliyete geçti. Ekonominin ve klasik alışverişin krizde olduğu bir dönemde, sizler ne durumdasınız?
Esra Talu: Türkiye’de her üç yılda bir kriz yaşamaya alıştık. Bu tip dalgalanmalar oluyor. Bu dönemlerde herkes para kaybetmiyor. Ama genel olarak insanların moralleri bozuluyor. Yani sağına bakıyor, soluna bakıyor. Önceden temkinli davranmak gerekiyor. Yılbaşı sonrasında ekonomik ve politik olarak bazı şeyler açıklığa kavuşmuş olacak.
İnternette iki farklı oluşum var. Bizim gibi ‘start – up’ tabir edilen, bağımsız, arkasında holding olmayan, yeni ekonomi şartları içinde para bularak oluşan şirketler var. Bu modelde çok temkinli ilerliyorsunuz. Çünkü sermaye kısıtlı ve ileriyi net olarak göremiyorsunuz. Her adımın kontrollü olması gerekiyor. Ani ve hızlı bir büyüme gerçekleştirmenin imkanı yok. Diğerlerine bakıldığında, yani bir holdinge bağlı olan internet şirketlerine , burada rakip grup daha önce piyasaya girmiş ise diğer holding şirketi çok kısa zamanda onu yakalamak istiyor. İxir örneğinde olduğu gibi. Belki gerektiğinden fazla hızlı bir büyüme gerçekleştiriyor. Bu hızlı büyümenin getirdiği bir şey.
Tabii, dünyadaki ekonomik sıkıntı da her kesimi etkiliyor. Bütün kesimdeki şirketleri etkiliyor. Çünkü bire bir kullanıcı etkilendiği için insanlar bir anda seyahat programlarını iptal ettikleri gibi birşeyler almayı da kesebiliyorlar. Kriz oluyorsa bir ülkede, direkt olarak, e-ticaret de kısılıyor. Fiziki ortamda da tüm parekende sektörünü etkileyen bir gelişim. Kaldı ki, internet teknolojisi ne kadar etkilendi, o da ayrı bir konu. Beklenmeyen ani bir ekonomik kriz, beklenmeyen bir gelişme.. Bu da temkinli olmaya zorladı tüm şirketleri. Kaldı ki, 2001 yılında hayata geçecek birçok proje iptal oldu. Bunlarda neticede bir duraksamadır. Hepimiz için geçerli.
Risk sermayesi veren kuruluşların yatırım için beklemeye girdiği söyleniyor..
Talu: 6 ay olmasa bile en az Ocak sonuna kadar gelişmeleri bir değerlendirmek istiyorlar. Bu tabii ki, kimse yatırım yapmayacak demek değil. Herkesin söylediği, Ocak sonuna kadar askıya alındığı… Hükümet ile ilgili kararlar var. IMF raporları, bir takım gelişme neticeleri bekleniyor. Ama her dönem bu tip dönemlerde yatırım yapanlar var, ve onlar karlı çıkıyor. Kriz dönemlerini iyi değerlendiren başarılı şirketler ortaya çıktı.
Siz de bir risk sermayesi kuruluşusunuz değil mi?
Talu: Evet. Melek yatırımcılar (Angels) olarak tanımlanan 51 kişilik bir yatırımcı grubumuz var. İki ana kurucu ortak ile bu sayı 53 kişi. 1.2 milyon dolarlık bir risk sermayesi yatırımı yaptılar bize. Şimdi ikinci turdayız. Daha kurumsal kişilerle birlikte ikinci tura başlamamız gerekiyor. Yani, 5 – 10 milyon dolarlık risk sermayesine gereksinimimiz var. Bunun için de görüşmelerimiz sürüyor. Ancak bunda da seçeceğimiz kurum ile bir sinerji yaratmak istiyoruz. Sadece katma değer olsun diye düşünmüyoruz. İlkbahara kadar arayış içinde olacağız.
İş planınız nasıl gidiyor?
Talu: Burada tabii, internet üzerinden iş yaptığı zaman yatırımcı daha hızlı iş yapmanızı istiyor. Burada bedava bir alt yapıya yatırım yapıyorsunuz. Onun için daha hızlı gelişme imkanı var. Biz altı ayda 20 bin ürün satışa sunmaya başladık. 125 tedarikçi firma kattık portföyümüze. Bu nerede ise, günde bir firma demek… 400 marka var, yerli ve yabancı. Geniş bir ürün yalpazesi sunuyoruz. 1 milyon dolar yerine 5 milyon dolar veriyorsam, bunu bana 1 yılda yap diyorlar… Siz de, bu anlamda, zamana karşı yarışıyorsunuz. Hızlı gelişiyor her şey… Hedeflerimizin önünde ilerliyoruz. Yatırımcı için motivasyon. Ekonomi ne kadar moralleri de bozsa, öyle mi böyle mi alacak diye, bizim sektörümüzde durmak çok büyük bir kayıp. Ayların büyük önemi var, çünkü bu sürede çok şey yapabiliyorsunuz.
Piyasadaki rakipleriniz kimler, onların çalışmalarını izliyor musunuz?
Talu: Bu alanda 3 – 5 tane şirket var. Superonline’nin “supercaddesi” var. Ancak onlar farklı bir konsept. Orada mağazalar ve mağazaları dolaşarak alışveriş yapıyorsunuz, farklı firmalar ile muhatap oluyorsunuz. Burada tek bir adrese gelip, tek bir kurumdan alışveriş yapıyorsunuz. İxir’in “Zakki.com”u var, onlar da başarılı. Doğan Grubu’nun “Hepsiburada” diye bir sitesi var. “Estore” var. Bunların hepsi hem rakiplerimiz hem de bu sektöre zevk katan şirketler. Bu alanda 4 – 5 firma var ve çok büyük değil bu alan.
Uluslararası taşıma şirketlerine göre, Türkiye’deki tüketici, yurtdışından online alışveriş yapmayı daha fazla tercih ediyor. Örneğin, Amazon’dan alışveriş yapıyor. Nedenleri de yabancı e-shopping’lerin daha fazla sayıda olması ve bol çeşit sunması. Türkiye’de üretimi olmayan ürünleri buralardan daha düşük fiyata temin edebilmeleri.
Talu: Yurtdışı online siparişlerde fiyatlar her ürün için cazip diyemeyiz. Öncelikle yabancı para birimi kullanılıyor. Ayrıca teslimat için ekstra ücret ödemek gerekiyor. Belli bir meblağın üstüne çıkılınca, uygun teslimat ücreti alabiliyorlar. Dolayısı ile, aslında, çok daha fazla para harcıyorlar. Ürünler arasında mukayese yapılırsa, bir zamanlar dijital, elektronik ürünler, CD, DVD ve kitaplar yurtdışından çok getiriliyordu. Şimdi görüyoruz ki, bazı ürünler gümrüklerde mercek altına alınıyor ve gümrüğe takılıyor. Birtakım hukuki kurallar uygulanmaya başlandı. Bunun dışında, bu sitelere Türkiye’de hiç imkan yokken alıştılar. Yani ayakları alıştı. Belki o da bir alışkanlık yarattı. Ayrıca hepimiz daha çok yeniyiz. Zaman içinde de çeşit arttıkça eminim kullanıcı, bizleri tercih edecek. Çünkü, Türkiye içinde hız var. Deppo da hem ücretsiz teslimat yapıyoruz, hem de bir gün sonra ürünü ulaştırıyoruz. Yurtdışından siparişlerde ise 3 – 4 gün bekliyorsunuz. Ayrıca müşteri hizmetlerini yurtdışından almak çok zor.
Ne gibi bir fark yaratmayı düşünüyorsunuz?
Talu: Fiziki ortamda sunulan en büyük avantaj taksit imkanıdır. Bütün mağazalar bunu yapıyor. Bizim en büyük hedefimiz 2001 yılında bu taksit imkanını sunmak. Bizde bu çok fazla tercih ediliyor. İndirimin bile önüne geçti. Aynı ithal ürünü ben 5 – 6 ay taksit ile sunuyorsam, o zaman yurtdışından kimse sipariş vermez. Kullanıcıya bütün bir hizmet sunmak gerekiyor. Tüketici tam olarak hizmet bulamadı. En geniş ürün yelpazesi, uygun fiyat avantajları ve uygun ödeme koşulları ve satış sonrası hizmetleri verebildikten sonra, bir bütün olarak iyi bir servis sağlayacaksanız. O zaman tercih edileceksiniz.
Reklam çalışmaları nasıl gidiyor?
Talu: Marketing olarak bannerlar verdik, ama çok düşük miktarda yaptık. İnternet üzerinde gezinen kişilerde imaj yaratmak için verdik. Asıl hedefimiz işbirlikleri ile, banka ise kredi kartı kullanıcıları promosyonlar sunarak, onlar bizi tanıtıyor biz de onların müşterilerine özel indirimler, turk.net’den bize gelenlere özel indirimler verdik. Bu yöntem ile geri dönüşümler oldukça iyi oldu. E-ticaret için kredi kartı kullanıcıları iyi bir hedef… Ölçülü gittik, böyle de gitmeye devam edeceğiz. 2001 yılında daha az banner, daha fazla işbirliğine gideceğiz. Kurumlar ve ISP’ler ile işbirliği şeklinde ilerleyeceğiz.
Türkiye’de 2.5 milyon internet kullanıcısı var. Hedef kitle, ABD ve Avrupa ülkelerine göre sınırlı değil mi?
Talu: Ekonomik kriz bütün dünyayı etkiledi. ABD’den Avrupa’ya da yansıdı. Bunun yansımaları birebir internet üzerinden reklam kısıtlaması değil, bir bütçe kısıtlaması şeklinde oldu. Buna rağmen, click sayısı yine yüksek. Örneğin, Walksvagen bir modelini internet üzerinden sattı ve çok büyük bir talep aldı.
ABD’de stratejik işbirlikleri gündemde. Time Warner, gidiyor American Online ile birleşiyor. İleriye yönelik yatırımlar düşündüler. Amazon’un, American Online üzerinde banner’ı var. Bunlar hep ticari işbirliği şeklindedir. Oradan yapılan her alışverişten American Online bir komisyon alır. Yani, bu aslında bire bir reklam vermekten çok daha etkili bir yöntem. Amazon trafiğinin yüzde 50’sini American Online üzerinden alır. Çok akıllı bir birliktelik.
Yine Toys ‘R’ Us, dünyanın en büyük oyuncak şirketi, kendisi internet sitesini açtı, çok oturmuş bir marka olmasına rağmen, bu işi kendi başına yapamadı. Şimdi Amazon üzerinden ortak site açtılar. Reklam verip oradan trafik almak yerine, birleşelim, stratejik iş ortağı olalım dediler.