Taylor Nelson Sofres’ın Türkiye pazar araştırmasına göre, halkın yüzde 18’i İnternet kullanıyor. Bu rakam 5.600.000 kişiye tekabül ediyor. İSS’lerin konsolidasyonlarıyla gündeme gelen soru ise “İSS’ler neden müşteri (dial-up) bulamıyor?”. Durumu açıklarken Türk Telekom’un haksız rekabetini bir kenara koyarsak; geriye kalan nedenler ne?
Yeni yıla girerken İSS sektöründe önemli gelişmelere tanık olduk. Ixir’in pazardan çekilerek müşterilerini Superonline’a devr etmesi, Vestelnet’teki yeni yapılanma ve sektörde beklenen diğer konsolidasyonlar. Bu gelişmeler, Türk Telekom tarafından uygulandığı belirtilen haksız rekabet koşullarında şirketlerin gelirleri ile giderleri arasındaki dengesizliğin sonuçları. İSS sektöründeki bu gelişmeleri anlamaya ve açıklamaya çalışırken, Türk Telekom’u denklemin dışına çıkarttığımızda geriye ne kalıyor?
Türkiye’deki satın alma gücündeki düşüşü göz önüne aldığımızda, tüketici davranışlarını analiz ederken tüketicinin ucuz erişim seçeneklerine yöneleceğini varsayabiliriz. Dolayısıyla tüketici;
önemsemeyerek, maliyet efektif bir eğilimle tercihte bulunuyor. İSS’ler yatırımlarını küçülmeye ve birçok servisleri devre dışı bırakarak giderlerini azaltmalarına karşın pazarda iyi pozisyon alamıyorlar. Tüketici en ucuzu istiyor çünkü. Oysa şu anda birçok İSS yukarıdaki katma değerli hizmetleri, 7/24 çağrı merkezi haricinde müşteri sadakati sağlayacak şekilde verebiliyor mu? Benim rastladığım bir “servis” yok. Sizin?
Çünkü, İnternet = İçerik + İletişim.
İçerik:
İletişim:
Yukarıdaki ana başlıkları ve varyantlarını bir kenara bırakacak olursak, İnternet’ten beklenen faydayı, bireysel “kullanıcı” için iki madde ile özetlemek mümkün. İçerik kısmında İSS’lerin birçok yatırımı durmuş olsa da, servis sunan birçok tedarikçi var. İletişim de ise İSS’ler altyapıları ile aracılık görevlerini yerine getiriyorlar. Dolayısıyla nereden bağlanırsanız bağlanın, İnternet’te ihtiyaçlarınızı karşılayacağınız kaynak bulmanız zor değil. Hal böyle olunca tüketici, neden bir İSS’ye daha fazla para ödeyecek?
Mevcut durumda İSS’lerin içine düştüğü sorunları açıklamakta, tüketicinin bu en temel sorusu yol gösterici olabilir. İSS’ler bu sorunun cevabını arayarak ve tüketicinin erişim ve diğer servislere ödeyeceği, ödemeye devam edeceği “neden”i tasarlayarak işe başlayabilirler.
Ayrıca, daha önceki yazımda bahsettiğim gibi İSS’lerin USP’lerinin salt “İnternet erişimi sağlama” olması halinde, fiyatlarında rekabetçi olacaklar ya da piyasa kuralları gereği silinecekler. Sony “benchmark” için iyi bir örnek. Yapılması muhtemel hataları önlemek için de Yahoo…
Hal böyle olunca İSS’ler, Amerika ve Avrupa’da reklam gösterimine dayalı “Free ISP”ler batmış olsa da, Türkiye’de hybrid bir model ile sahip oldukları profilleri icazet pazarlaması dahilinde kullanıp; erişim maliyetlerini sadece müşterilerine değil, müşterilerini hedefleyen kurumlardan elde edebilecekleri gelirler ile dengeleyebilirler. Sigortacılık sektöründe müşteri edinme maliyeti 250 USD civarındadır. 5.600.000 “kullanıcı” X 250 USD X 0.10 (Internet payı) = 140.000.000 USD.
Fazlaca hayali bir rakam ancak İSS konsolidasyonları yine İSS’lerle değil de, taksit ya da kredi kartı operatörleriyle gerçekleşse; alışverişlerde ya da web üzerinden arzu edilen dolanımları ile elde “kullanıcıların” elde ettiği puanlar İnternet erişimine tekabül etse; Taylor Nelson Sofres’ın araştırmasının işaret ettiği gibi neredeyse Türkiye’nin 1/5’i “dijital müşteri” olacaktır. Tek ve sihirli formül bu değil elbette.
Türkiye’de İSS sektörünün sağlıklı işlemesi için aşağıdaki sektörlerin işbirliğine girmesi, İnternet’in gelişimi için gerekli ekosferin oluşabilmesi için kaçınılmazdır.
İnternet ekosferi bileşenleri:
İnternet ekosferinin sağlıklı oluşmaması halinde, sadece fiyat regülasyonları ile İSS’lerin rahat nefes almaları zor bir ihtimal. IPO olanakları da şimdilik olmadığına göre.
Pazar liderinin bile “ayakta durmak” için çabaladığı bir pazarda, bir yede hatanın olduğunu görmek zor değil. O hata da sadece Turk Telekom olamaz… Sadece en önemli faktörlerin başında gelir.
Bu denklemde kazananlar ve kaybedenler var. Kaybedenler tarafında İSS’lerin olması size de garip gelmiyor mu?