Washington Post, İsrail ordusunun İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da, Filistinlileri takip etmek için kapsamlı bir yüz tanıma programı kurduğunu yazdı[1]. Post haberini eski İsrail askerlerine dayandırıyor ve son 2 yılda binlerce Filistinlinin görüntüsünün alındığını bildiriyor.
Buna göre, “Mavi Kurt” adı verilen büyük ölçekli bir veri tabanında Filistinlilerin yüz resimleri bulunuyor. Askerler ellerindeki akıllı telefonlarla resim çekiyorlar. Bir görüntü yakalandığında, Blue Wolf bu resmi veritabanında arıyor ve eğer veri tabanında o kişinin tutuklanması ya da gözaltına alınması gerekiyorsa buna dair özel renkler görülüyor. Ya da tam tersine rahat bırakılması gerekiyorsa buna ait renk gösteriliyor.
İsrail ordusunun “Filistinliler için Facebook” diye adlandırılan bu veri tabanı için yarışmalar düzenlediği ve en çok resim çeken askerleri ödüllendirdiği kaydediliyor. Ayrıca El Halil kentindeki kontrol noktalarında bulunan askerlerin tanımaları için Filistinlilerin yüzlerini tarayan kameralar olduğu ve hatta bazı evlerin içini gösteren bir dizi CCTV kamerasının da 7/24 canlı izleme sağladığı haberde yer alan diğer bilgiler arasında.
Eski askerler, bu gözetim sisteminin terörü önlemek amaçlı olduğu şeklinde bilgilendirilmişler ama onlar da bu kadar gözetimin fazla olduğunu düşünüyor ki, bu bilgileri gazetecilere veriyorlar. Gerçekten de bu Big Brother’dan farksız bir uygulama. Askerlerden birisi şöyle demiş;
“Memleketimdeki alışveriş merkezinde kullansalar içim rahat etmezdi, öyle söyleyelim. İnsanlar parmak izi konusunda endişeleniyor, ancak bu artık daha ileri bir teknik”
Örnek olarak, Çin’in, Uygur azınlık nüfusunu izlemek için benzer bir yüz tanıma sistemi geliştirdiği hatırlatılıyor. Moskova da kısa süre önce yüzlerce metro istasyonuna yüz tanımalı ödeme sistemleri eklerken, İngiltere öğle saatlerinde okul çocukları için benzer bir yüz taramalı ödeme sistemi başlattı. Bunların her biri büyük tartışmalara neden olmuş durumda.